Birlik ve beraberlik önemine değinen TBMM Başkanı Yılmaz, ‘Kırgınlıkları, küskünleri geride bırakmamız lazım. Yani ağaçları görmektense, ormanı görmemiz lazım. İşte biz ormanı görürsek ağaçlardan ziyade, 21.yüzyıl inşallah Türkiye’nin yüzyılı olacaktır’ dedi. Bakan Topçu ise, koalisyonların ülkemize zarar verdiği vurgulayarak, ‘etrafımızda ki bu ateş çemberine baktığımız zaman, yeniden medeniyet coğrafyamızda bir takım ameliyatlara girişildiği şu günlerde, tek başına bir iktidar olması gerekiyor’ dedi
SERCAN ÇETİNEL - OĞUZHAN SARZEP
TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, AK Parti Sivas İl Teşkilatı ve STK’lar ile kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltı sonrası konuşma yapan TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, konuşmalarında Kültür Bakanı Yalçın Topçu’ya vermiş olduğu emeklerden dolayı teşekkür ederek, ‘Allah razı olsun sorumlu bir vatandaş ve sorumlu bir vatansever. Millet çağırdığında hava bulutlu açılsın da ondan sonra demedi. Millet çağırdığında zaman bu zaman değil demedi. Bu zaman değilse ne zaman dedi. Ve yine millet çağırdığında varlığım bu milletin varlığına armağan olsun dedi’ diyerek övgü dolu sözlerle bahsetti.
TBMM Başkanı Yılmaz, fırtınalı bir denizde gemiyi limana ulaştırabilmek için, birlik ve beraberlik içerisinde olunması gerektiğini ve kırgınlıkları, küskünleri geride bırakılması gerektiğini vurguladı.
Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
‘Öncelikle teşekkürlerim, Kültür Bakanımız Yalçın Topçu’ya. Allah razı olsun sorumlu bir vatandaş ve sorumlu bir vatansever. Millet çağırdığında hava bulutlu açılsın da ondan sonra demedi. Millet çağırdığında zaman bu zaman değil demedi. Bu zaman değilse ne zaman dedi. Ve yine millet çağırdığında varlığım bu milletin varlığına armağan olsun dedi. Bu zor coğrafya da bu vatan evlatları olduğu sürece hiç şüpheniz olmasın ki Çanakkale ruhunu Sarıkamış ruhunu Cenab-ı Allah nasip eder, 21.yüzyıla taşırız. Sadece bizim sorumluluğumuz bu coğrafyada Edirne’den Ardahan’a kadar değil, kültür coğrafyamız bunun çok ötesinde. Bu zor coğrafya da, fırtınalı denizde gemimiz salimen limana ulaştırabilmek bizim bu aziz millete olan borcumuzdur. Bu borcunun gereğini yerine getirebilmek için de bir olmamız lazım, beraber olmamız lazım. Kırgınlıkları, küskünleri geride bırakmamız lazım. Yani ağaçları görmektense, ormanı görmemiz lazım. İşte biz ormanı görürsek ağaçlardan ziyade, 21.yüzyıl inşallah Türkiye’nin yüzyılı olacaktır. Ben Kültür Bakanlığının, Sivas’a kazandırdığı bir eserin açılışında aramızda olduğu için ve tamamlanmasında vesile olduğu için kendilerine teşekkür ediyorum.’
Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, koalisyonun ülkemize zarar verdiğini, koalisyon ortamında istihdamın ve yatırım düştüğü belirtti. Koalisyon ortamında, dışarıdaki insanların ülkemize kuşkuyla baktığını söyleyen Topçu, ‘Evet ülkemiz çok mesafe kat etmiştir. Bizim ülkemizde arzu ettiğimiz haliyle pekişmiş bir demokrasi yoktur. Koalisyonların ülkemize, insanımıza ve dolayısıyla medeniyet coğrafyamıza ne kadar bedel ödettiğini yaşayarak biliyoruz’ dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Topçu sözlerine şöyle devam etti:
‘Bugün burada Bakanlığımızın faaliyetleri çerçevesinde burada bulunmaktayım. Tabi ki öteden beri hukukumuz olan TBMM değerli Başkanı İsmet Beyinde buradan aday olması vesilesi ile kendisinin de yanında manevi bir destek için buradayım. Bir Türkiye Cumhuriyeti 63. Hükümetin bağımsız bakanıyım. Ama neticede bir vatandaşım. 40 yıllık bir siyaset yolunda geliyorum. Bu vesile ile kendinin yanında manevi destek olmakla birlikte bir şeyi de bir sorumlu vatandaş olarak ifade etmek istiyorum. Pekişmiş demokrasilerde tabi ki koalisyonlar olur ve çokta işler bir vaziyette yürür. Avrupa ülkelerine çıktığımız zaman, işte o STK’ları kuvvetli ülkelerin demokrasilerinde biz koalisyonlar görüyoruz. Sağlıklıda işlediğini biliyoruz. Evet ülkemiz çok mesafe kat etmiştir. Bizim ülkemizde arzu ettiğimiz haliyle pekişmiş bir demokrasi yoktur. Koalisyonların ülkemize, insanımıza ve dolayısıyla medeniyet coğrafyamıza ne kadar bedel ödettiğini yaşayarak biliyoruz. Burada esnaf odaları başkanı var STK başkanları var. Yani hayatta iç içe olan yerlerin başkanları var. Herhalde hepiniz bunu hayatınızda yaşamışsınızdır. Evet bizde bir koalisyon söz konusu olduğu zaman neticede bakıyorsunuz ki 1-2 milyar dolar yurtdışına çıkıyor, kasalar sokaklara fırlatılıyor. Bizde koalisyon olduğu zaman istihdamımız düşüyor, yatırım düşüyor. Dışarından herhangi birileri bizlere kuşkuyla bakıyor.’
Topçu, vatandaşlar olarak verilecek dersi verdiklerini ama bunu kulak çekmek yerine, kulak koparttıklarını belirtti. Birlik ve beraberlik mesajlarının yanında terör örgütlerine karşılık da sert tepkiler gösteren Topçu, ‘en canımızı yakan hadise yedi düvelin arkasında olduğu, bu petrola batırılmış paçavra olan bölücü terör örgütü gemi azıya alıyor, fidanlarımızı, ay yıldızımızı, al bayrağı kahpece sarıp elimize veriyor’ diyerek şu ifadeleri kullandı:
‘En kötüsü en canımızı yakan hadise yedi düvelin arkasında olduğu, bu petrola batırılmış paçavra olan bölücü terör örgütü gemi azıya alıyor, fidanlarımızı ay yıldızımızı, al bayrağı kahpece sarıp elimize veriyor. Onun için bir vatandaş olarak diyorum ki, aman ha, vereceğiniz dersi verdiniz. Aslında kulak çekmeniz iyi olurdu ama siz maşallah kulağı çekmekle kalmadınız, koparttınız. Bu memlekette önümüze kutu koyarak devlete ve millete operasyon çekildi ve bu algıyla yönetim neticede bizi bu istikrarsızlığa mahkum etti. Dolar çıktı 3 bin küsuratlara. Bölücü terör örgütü ile amansız mücadelemiz devam ediyor. Bu milletin meselesi kürt Türkmen meselesi değil, bizim şuan da yaptığımız dedelerimizin Çanakkale’de yaptığıdır. Sakarya’da, Dumlupınar’da, Anafartalar’da yapılandır. Kürt ile Türkmen kardeştir.5 milyon hane birbiri ile kız almış kız vermiş. Kan kana karışmış ve bu üçün ikisi demek. Bunun dışında bin yıldır bir medeniyet havuzunda bir ve beraber pişiyor ve kaynıyoruz.’
Türkiye Cumhuriyeti devletinin güçlü olabilmesi için istikrarın olması gerektiğini söyleten Topçu, yaşanan olayların parti meselelerini aştığını ve tek başına bir iktidarın olması gerektiğini vurguladı.
Topçu sözlerini şöyle noktaladı:
‘Türkiye Cumhuriyeti devletinin elinin güçlü olabilmesi için bu seçimde istikrar şart. Bu artık parti falan meselelerini aştı ve geçti. Evet ben anayasa gereği kurulmuş 63.hükümetin Kültür ve Turizm Bakanıyım. Ama aynı zamanda medeniyet coğrafyamın da Kültür ve Turizm Bakanıyım. Bunu niye diyorum, sanmayın ki Ankara sadece Edirne ile Ardahan arasından ibarettir. Ankara’da Filistinlinin, Mescid-i Aksa da eziyet görenin, doğu Türkistan da eziyet görenin birçok kişinin gözü var. İşte bu sorumluluk gereği hareket etmek lazım. Ben şu parti, bu parti demiyorum. Ama mutlaka ve mutlaka Türkiye’ye etrafımızda ki bu ateş çemberine baktığımız zaman, yeniden medeniyet coğrafyamızda bir takım ameliyatlara girişildiği şu günlerde, tek başına bir iktidar diyorum.’
