Hayrullah AĞKAŞ
135 köyü olan ve toplam nüfusu 30 binin üzerinde olan Zara’da gençler, çiftçiliği bırakarak ilçeden ayrılıyor. Gençlerin köylerden gidişine ilişkin açıklamalarda bulunan Ziraat Odası Başkanı Zeki Şimşek, çiftçiliğin her geçen gün azaldığına dikkat çekti.
Şimşek, “Bizim çocukluğumuzda güzel ilçemizin köylerinde kalanların tek işi çiftçilik idi. Eker, biçer, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yaparlardı. Son yıllarda 135 köyümüzü gezdiğimizde genç nüfusun iki elin parmağı kadar kaldığını gözlemlemekteyiz. Çeşitli sebeplerden dolayı köylerinde durmuyorlar. Bu sebeplerin başında gübre, mazot, tohum yem gibi giderlerin fiyatlarının yüksek olmasıdır. Üstüne bu yıl bir de kuraklık eklenince bu sayı daha da artmış durumda” diye konuştu.
Devlet destekli projelerin çiftçiler için anlamlı ve faydalı olduğuna dikkat çeken Başkan Şimşek, “Devletimiz Genç Çiftçi Projesi başlatarak 3 yıl boyunca hibe olarak büyükbaş hayvan dağıttı. Güzel projeydi ama tam olarak yerini bulmadı. Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var Projesiyle Ziraat Bankası kredisiyle küçükbaş hayvan verdi. Buda çok güzel bir proje, ilk başladığı gibi devam etseydi köylerimiz küçükbaş hayvanla dolacaktı, fakat hem hayvan fiyatları çok yükseldi, hem de onu verince büyükbaş hayvan fiyatlarını düşürdü. Projeler başlamadan yapılmadan geniş çaplı, geniş katılımlı toplantılarla belirlenip uygulamaya geçilmelidir” ifadelerini kullandı.
Ülkemizdeki gıda üretiminin savunma sanayi kadar önemli olduğuna değinen Şimşek, şunları söyledi: “Bu durum pandemi döneminde daha iyi anlaşıldı. Bizim temennimiz çiftçilerimiz üretim yaptıkları toprakları, köylerini terk etmesinler, üretime devam etsinler. İlçemizde önceleri buğday ve arpa ekilirken son senelerde sulu tarıma geçildi. Şeker pancarı, patates, ay çekirdeği gibi ürünler ekilmeye başlandı. Ama maliyetler yüzünden çiftçilerimiz sıkıntı çekmektedir. Devletimizden talebimiz; köylerimizde üreten, çiftçilik yapan, ülke ekonomisine katkı sağlayanların Tarım Bağ-Kurlarının devlet tarafından karşılanmasıdır. Köyde bu işi yapmaya çalışan genç çiftçi ne BAĞ-KUR primini ödeyebiliyor, ne de aile kurup köyünde kalabiliyor.”
