''Öylesine gözümüz kararmıştı ki; tepki olsun diye, Tıbbiye mektebine İngiliz bayrağı çekecek kadar alçalmıştık'' diyor zamanın, en azılı Abdülhamid düşmanlarından Doktor Rıza NUR.

O döneme ait korkunç bir hatıranın nakli olsa da; korkarım o bayrak fiziken değilse bile, ruhen hiç inmedi okullarımızdan.

Eskiden Avrupa'ya gönderdiklerimiz, Devlet - Millet düşmanı olarak dönüyorlardı, şimdi kendi mezun ettiklerimiz, can düşmanlarımız oluyor.

Bizde; ihanetin en büyüğü, hep en çok okuttuklarımızın arasından çıkıp,

En büyük zararı da hep Aydın dediklerimizden görmüşüz ne yazık ki.

Said Halim Paşa; “Kendi içinden çıkan aydınlarıyla mücadele etmeye mecbur kalan bir başka Millet yoktur” diye özetler bu utanılası hali.

Ülkenin imarı için yetiştirdiğimiz Mimarların, bir kurdukları örgütlerine bakın, bir de faaliyetlerine.

Ya da sağlığımızı emanet ettiğimiz Tabip Odalarına...

Veya teröre teröriste destek veren Akademisyenlerin hallerini tahlil edin.

Milletin meclis kürsüsünden, alenen ihanetini haykıran ve onlara destek veren siyasetçilerle,

Kendi Milletinden nefret eden Medya âlemini

ve

Zihinleri ve hayatlarıyla, Belediye çöplüğünden daha karışık sanat camiasını saymıyorum bile.

Gerçek Bayramlar, her sahada yerli ve milli olabildiğimiz zaman olacak.

En hak edilmiş tebrik ve kutlamalar da öyle...