Kitap okumak, toplumumuzda sadece çocuklarımızın yapması gereken bir eylem gibi düşünülüyor ama kesinlikle böyle değil. Kitap okumak bambaşka bir duygu.

Bunu boş zamanlarımızı değerlendirmek için yarım saat yapmak ya da girdiğimiz ortamlarda ben entelektüel bir insanım imajı çizmek için kullanmak çok yanlış.

Yüzümüzde tebessüm oluşturarak kitap okumak daha doğrusu okuduğumuz kitabın içinde kaybolmak tadına doyulmayacak bir etkinlik. Mesela kitaptaki o uçsuz bucaksız ormanda çıplak ayakla yürümek, tertemiz havayı ciğerlerimize çekmek tam olarak kitabın içinde yaşamak kelimelerle ifade edilemeyecek güzellikte.

Ama biz kitap okumak sadece çocuklarımızın göreviymiş gibi davranıyoruz. Çocuklarımızı yeterince kitap okumamakla, okuduğunu anlamamakla suçluyoruz.

Evlerimizde kitap okuma saatleri yaparak birlikte kitap okumak ve okuduklarımız üzerine sohbet etmek yerine çocuklarımızı yargılamayı tercih ediyoruz.

Evet hepimiz biliyoruz ki kitap okumak çok faydalı. Yeni şeyler öğrenmek, kelime dağarcığımızı genişletmek için en etkili yöntemlerden birisi. Ama bu sadece çocuklarımızın sorumluluğunda olan bir şey değil.

Anne ve baba olarak çocuklarımıza bu güzel alışkanlığı kazandırmak istiyorsak öncelikle kendimizi geliştirmeliyiz. Kitap okumanın önemini tam anlamıyla kavramalıyız.

Çocuklarımızı mutlu edecek, onlarla iletişimimizi güçlendirecek kitaplar seçmeliyiz. Eğer kitap okumayı bu şekilde faydalı hale getirirsek çocuklarımız da fazlasıyla mutlu olacaktır.

Unutmamalı, sorumluluklar sadece çocuklarımız için değildir. Sorumlulukları paylaşmak, kolaylaştırmak tüm ailenin görevidir.