Hiçbiri;

İşi gücü dalga, dümen, dalavare olan bir politikacının, mahsusçuktan elektriksiz kalması kadar konuşulmasa da,

Hiç biri onun kadar meşgul etmemiş olsa da kamuoyunu.

Ve

Sosyal medya ve basın; onları hiç görmemiş ve duymamış olsalar da;

Üç yiğit düştü toprağa dün.

Üç kahraman cansız kaldı.

Üç anne yavrusuz.

Üç baba evlatsız

Üç kadın kocasız kaldı...

Ve üçlerce can pare evlatlar babasız...

"Vatan için" canlarından geçti üç yiğit.

Vatan için Cananlarını feda etti analar, babalar, evlatlar ve "Eş" olan adları dün, "Dul" olan kadınlar…

Söz konusu Vatan ise gerisi teferruat idi ya hani!

İşte öyle yaptılar…

Tüm teferruatları yerle yeksan etmek için can verdiler.

Kanlarıyla suladılar Vatan bildikleri toprakları.

Ama

Hiç birinin asil kanı ve ateş düşen ocakların feryadı, Kılıçdaroğlu’nun evinde mizansen gaz lambasındaki titreyen alev kadar konuşulmadı...

Şehit vermekten daha acısı şehit vermeye alışmak denirdi ya hani.

Daha acısı da varmış oysa!

Bir şovmeni Şehide üstün tutmak,

Mizanseni, ölümden gerçek bulmak

ve

Vatan sevdasını kanlarıyla fatura edenlerin, Vatan için hiçbir fatura ödememiş kokuşmuş zihniyetten daha kıymetsize düşmeleri imiş meğerse...

Binlerce kez…

Va esefa...