Bu eşsiz medeniyetimizin devamı için, geçerli olan hareket olacaktır.
Son açıklanan nüfus sayıları, bir kez daha Anadolu'dan göç olayını ortaya koymuştur.
Nüfus olarak, Anadolu şehirleri, gittikçe erimektedir...
Aslında Bu Ülkenin en emniyetli yerleridir. Vatanına bağlılıkta, Millet sevgisinde sınır tanımayan coğrafyadır. Terörle verilen mücadelede serhat şehri gibi, olmuşlardır. Sanki sınır bunlara emanettir.
Ancak, senelerce yatırımların belirli bölgelere yapılması, buralarda yaşayan halkı aş ve iş endişesi ile, mekan değişikliğine zorlamıştır. Zorunlu göçün ana teması budur. Bu konuyu zamanla bu köşede en ayrıntısına varacak şekilde defalarca yazdım.
Olaya sosyal açıdan da baktığımız zaman, göç paralelinde birçok maddi ve manevi sıkıntıyı da körüklemektedir. Parçalanan aileler, akrabalık ilişkilerinin zayıflamasına hatta yok olmasına neden olmaktadır.
Devleti yöneten iradenin bu gerçeği bildiğinden eminim. Bu acımasız göç dalgasının önüne geçecek daha acil tedbirler almalıdır...
Teşvikler daha artırılmalıdır. Örneğin Pandemi süreci, hesapta olmayan harcamaların yapılmasına neden oldu. O nedenle, Anadolu şehirlerine yapılacak yatırımlar ilk anada boşa giden harcamalar gibi gözükmüş ise de geleceğin teminatı olacaktır. Nasıl ki hesapta olmayan Pandemi, bizi maddi alanda yıpratmıştır. Bizim irademizin dışında gelişen bir olaydır. İlk anda bu bölgelere yapılan yatırımları öyle de algılayabilirsiniz.
Bu bölgelerde tarım ve hayvancılık, en üst düzeyde teşvik edilmelidir. Örneğin şehrimizde yapılan sera çalışmaları güzel bir örnektir. Hatta Devlet kurumları örnek yapılanmalar olarak hayata geçirilmelidir. Motor görevini üzerine almalıdır. İşletmeler ve yatırımcılar açısından cazip olsun diye, basit uygulamalar hayata geçirilebilir.
Vergi bu bölgede daha az alınmalıdır... SSK, primleri daha aza indirilmelidir. Kısacası bu şehirlerde yaşayan insanlar, bu şehirlerde yaşadıkları için Devlet tarafından ödüllendirilmelidir. Yani ona göre Ücret politikası hayata geçirilmelidir.
Üniversite öğrencileri verilecek ek puan imkanları ile kendi şehirlerinde okumalıdır.
Daha bizim aklımıza gelmeyen yüzlerce cazip uygulamalar hayata geçirilmelidir.
Özellikle İç Anadolu şehirleri, Karadeniz' deki iç bölge şehirleri, bu nüfus erimesinden oldukça zarar görmektedirler.
Bu mutlaka önlem alınması gereken, çok önemli bir husustur.
Yoksa mega şehirlerde yaşanan sıkıntılar, sosyal patlamalar, kontrolsüz yetişen nesiller, bizim medeniyetimizin özünde olan tüm değerlerimizi alıp götürecek konuma gelmektedirler. Sosyal çevre, bu acımasız gerçeğe oldukça destek vermektedir. Bu da ilerleyen senelerde karşımıza çıkacak devasa sorunlar yumağı demektir.
Evet, Umarım bu son nüfus hareketlerini belirleyen rakamlar, Devleti yöneten Siyasi İradenin de dikkatini çeker ve bu bölgeler için, Acil tedbirler alırlar.
Osmanlı bu insanları orada nasıl tuttu Gelişen sanayii ve teknoloji bana göre, Ülkenin her tarafında eşit şekilde dağıtılmış olsa idi, bugün mega kentlerde oluşan bir-çok sorun olmayacaktı. Çünkü, göç bu kadar vahim bir boyuta ulaşmayacaktı.
Ülkemizin geleceği için, bu meselenin ciddiye alınacağını umuyorum.
Her bakımdan Anadolu'daki hala hayatiyetini devam ettiren bu sosyal hayat dengesinin, sosyal çevre gerçeğinin, medeniyetimizin temelini oluşturan değer yargılarının korunmasından yanayım...
Bunu için Devlet elini taşın altına koymalıdır...
ANADOLU ŞEHİRLERİ SİZİ BEKLİYOR...