Asgari Ücret Memur Emekli Zammı

18-06-2022

1102 OKUNMA

Hükumetin, söz verdiği; Yeni yılın Temmuz ayına ait yapılacak maaş zammı konuşulmaya başlandı. Bu arada asgari ücret artırılması da konuşuluyor. Ancak asgari ücretin artırılması için, komisyonun toplanması gerekiyor. Yetkililer, Asgari ücret açısından da iyileştirmeler yapmaktan söz ediyorlar. Bakalım nasıl bir çözüm üretecekler merakla bekliyoruz. Çünkü mutlaka asgari ücret konusunun çözülmesi gerekir. Enflasyon rakamları bunu işaret etmektedir.   Ancak,  yetkililerin ele alınması gereken önemli hususlardan bir tanesi de çalışma hayatını düzenleyen kuralların, düzenlenmesi ve her ne pahasına olursa olsun; hayata geçirilmesidir. Sigortasız işçi çalıştırmak, ucuz işçi çalıştırmak, küçük yaşta işçi çalıştırmak, kaçak işçi çalıştırmak,  v.s. Bu problemler önümüzde duran ciddi meselelerdir. İşçi sağlığı, sosyal hakları, çalışma süresi, gibi; çözüm bekleyen sorunlar vardır. Bu alanda yapılacak çalışmalar hayata geçirildiği zaman; Devletimiz de kazanacaktır. Sigortasız işçinin ekonomik olarak Devlete de zararı bulunmaktadır.  Bu alanda,  üzerinde durulması gereken önemli hususlardan bir tanesi de geçici işte çalışan işçilerin, yarım gün veya günü birlik işlerde çalışan insanların sigortalılık durumlarının hayata geçmesidir. Böyle bir karar alınmıştır. Beklentilerimiz, uygulanabilir, şekli ile hayata geçmesidir. Böylece bu alandaki sıkıntılar da ortadan kalkacaktır. Enflasyon rakamlarının yüksek çıkması, Temmuz ayında hatırı sayılır bir zam yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu yapılacak zamlar belki çalışana, emekliye geçici bir rahatlık sağlasa da asıl Devletin yapması gereken mücadele fahiş fiyat uygulaması, gereksiz zam yapma alışkanlığı, stokçuluk ile piyasayı ayarlama sorunlarını kökten halletmesini bekliyoruz. Her alanda olduğu gibi İnşallah denetim yapma alışkanlığımızın yetersizliği bu alanda da kendini göstermez. Stokçulukla mücadelede cezaları ağırlaştıran kanun teklifi Meclis'te yasalaştı. Stokçuluk yaptığı belirlenenlere 100 bin liradan 2 milyon liraya kadar para cezası kesilebilecek. Meclis'te yılın ilk yasası kabul edildi. Stokçulukla mücadelede cezaları artıran teklif Genel Kurulda yasalaştı. Kanuna göre, stokçuluk yaptığı belirlenenlere, 100 bin liradan başlamak üzere 2 milyon liraya kadar para cezası verilebilecek. Böylelikle, tüketicilerin mağdur olması engellenecek. Serbest rekabetin bozulmasının önüne geçilecek.     Ayrıca eğer büyüme hızı ve gelişmişlik rakamları doğru ise; çalışanlara o rakamlardan refah payı düşmesi gerekir. Enflasyona ayarlı bir değer ölçüsü; çalışanlar açısından, doğru bir değer ölçüsü değildir. Başka bir deyişle; çalışanlar Ülkenin büyümesinden ve gelişmişliğinden dolayı paylarına düşen refah payını alamıyorlar, demektir. Kısacası, yıllar, yıllar geçse de enflasyon oranı baz alındığı sürece çalışanlarınızın konumu aynı demektir. Ne bir adım ileri ne bir adım geri... Ülkemizde açlık sınırının, yoksulluk sınırının istatistiklerinin yapıldığı ve sık, sık gündeme getirilen bir konu olma özelliğini koruduğu ortadadır. Bunun ortadan kaldırılması veya azaltılması doğal olarak toplumun bütün katmanları tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır.  Başka bir açıdan baktığımız zaman; Aslında, hesap kişi üzerinden değil de aile geliri üzerinden yapılsa daha doğru olur. Ailede ki, kişi sayısının göz önünde bulundurulması gerekir. O zaman daha sağlıklı olacaktır. Çocuk ve çalışmayan eş yardımları; çocukların yaş ve eğitimine göre çalışmayan eş yardımı çocuk sayısı durumuna göre belirlenmelidir. Sosyal Devlet olmanın gerçeği budur. Hayatın tüm gerçeklerine baktığımız zaman; sadece şu pencereden bakarak, bu olayı örneklendirmek istiyorum. Bir Anne ve Baba için en önemli şeylerden bir tanesi yetişmekte olan çocuklarına; sevgilerini anlatmak adına onların bazı isteklerini yerine getirmektir. Ama, bugün her türlü tüketici reklamlarının, çeşitli baskılarına maruz kalan çocuğun, en basit temel ihtiyaçlarını bile zor karşılayan; Anne ve Babanın ne kadar zor duruma düşeceğini varın siz düşünün. Yahut o ailenin yerine kendinizi koyun ve çocuğunuzun karşısındaki durumunuzu değerlendirin… Allah, hiçbir aileyi, bu zor sınavla, denemesin. Hele, vahşi kapitalizm çılgınlığının, zirve yaptığı; Ne olursa olsun, kazan ne olursa olsun çalış ne olursa olsun büyü... Ne olursa olsun, tüket... Mantığının hakim olduğu zamanlarda, Aile bireylerine yokluğu anlatmak zordur... Allah yardımcıları olsun... Maliye Bakanlığına bir sitemimiz var. Devlet vergi denetimi ve kayıt dışı ekonominin önüne geçmek için, yeni müfettişler alınacağını ilan etmiş. Güzel bir girişim. Ancak bu İngilizce dilden alınan puan zorunluluğu, yine bizim ekonomimize kadar bile İngiliz baskısının olması gerçeğini bana hatırlattı. Utandım... Nedir bu İngilizce dil baskısı... Bu kültür emperyalizmine ne zaman dur diyeceğiz... Bunu şiddetle kınıyorum. Kabul etmiyorum...