Aşı Karşıtlığı

Aşı karşıtlığı günümüzde devam etmekte olan bir sorundur. Geçmişten günümüze kadar gelmiş bu sorun, bilimsel dayanağı olmayan fikirlerin toplum içinde yayılması ile başlamıştır.

 Aşılama çalışmalarının en önemli amacı toplum bağışıklığını kazandırmaktır. Tüm dünyada aşı ile önlenebilir hastalıklar aşılama ile büyük ölçüde azaltılmıştır. Aşılama sayesinde çiçek hastalığı ortadan kalkmıştır. Kızamık hastalığının ölüm oranı %73 oranında azaltılmıştır.

Aşı karşıtlığı Dünya ülkelerinin yüzde 90’ından fazlasında rapor edilmiştir. Dünyadaki aşı reddi vakalarının son yıllarda hızla artması ve tehlikeli boyutlara ulaşması üzerine; Dünya Sağlık Örgütü 2019’da çözüme kavuşturmayı planladığı 10 küresel sağlık sorunun başında aşı karşıtlığına yer vermiştir.

Aşı karşıtlığının tarihçesine bakıldığında nedenlerin dönemsel farklılıklar gösterebildiği kimi zaman bireysel özgürlükler çerçevesine odaklanıldığı, günümüzde ise daha çok aşıların etkinliği ve risklerinin sorgulandığı görülmektedir.

İngiltere’de Edward Jennerin ilk aşı çalışmaları sırasında, aşıya karşı çıkışta dini nedenler ön planda olmuştur. Ancak daha sonrasında 1864 yılında salgın nedeniyle zorunlu aşı uygulamasında sıkı önlemler alınması, aşı karşıtı hareketlerini artırmıştır.

19’uncu yüzyılda da aşı karşıtı hareketler devam etmiş, aynı dönemde Avrupa’nın diğer ülkelerinde de benzer durumlar yaşanmıştır.  ABD’de de 1870’te çiçek salgını olunca zorunlu aşı yasası çıkarılmıştır. Ancak para cezaları ve yoksullara aşı yapılırken kullanılan şiddet, zorunlu aşılamalara karşı olan hareketleri güçlendirmiştir.  

1923’te tetanoz, 1926’da difteri ve 1948’de boğmaca aşıları geliştirilmiş, 1950-1985 arasında viral aşılarla ilgili gelişmeler olmuştur. 1974’te DSÖ, Genişletilmiş Bağışıklama Programını ilan etmiş, ülkeleri programa eklemeye başlamıştır. 1979 yılında Çiçek hastalığının yok edildiğini duyurulmuştur.

20’nci yüzyılda aşı teknolojisinde gelişmeler olmuş ve yan etki açısından daha güvenli aşılar geliştirilmiş ancak aşı tartışmaları devam etmiştir. Bu arada DBT aşısının riskleriyle ilgili tartışmalar gündeme gelmiş ve aşı komisyonlarının yaptığı bilimsel çalışmalarda nörolojik bozukluklarla bir ilişki bulunmamıştır. Aşılama oranlarının düştüğü bölgelerde boğmaca insidansı ve ölümleri artmıştır.

Aşı karşıtı söylemlerin başlıcaları; aşıların içeriğinde bulunan kimyasal maddelerin insan sağlığına zararlı olduğu, aşı üreten firmaların para kaygısı olduğu ya da doğal yollarla da bu hastalıklardan korunmanın mümkün olduğu ile ilgili söylemlerdir. Aşı karşıtlığının başlıca nedenleri dini, felsefi ve aşı güvenilirliği ile ilgili nedenler olarak da sınıflanabilmektedir.

Aşı karşıtı fikirlerin bilimsel dayanağı olmasa da hızlı bir şekilde medya ve internet üzerinden yayılma olanağı bulmakta bu yolla toplumun aşılara güvenini azaltabilmektedirler.

Kişilerin yaşam tarzları, algıları, kurumlara duydukları güven, inançları, aşı etkinliği ile ilgili endişeleri aşı kararında etkili olmaktadır.  Kimi zaman medyatik kişiler hatta hekimler aşı karşıtı görüşleri ile ebeveynleri etkileyebilmektedirler.

Yakın zamanda Bill Gates’in Covid-19 aşısının içine çip koyduğunu söyleyenler ortaya çıkmış ve aşı karşıtlığı yapmışlardır. Bu bilgi birçok platform üzerinden insanlara yayılmıştır. Buna inanan insanlar olmuştur.

Tamamen kurgusal olan bu haberler insanları aşı karşıtlığına sürüklemiştir. Bu resmen cahilliktir. Bu tür cahilce düşünceler ve buna inanan insanlar toplum için tehlike oluşturmaktadır.

Düşüncesizce yapılan bu davranışlar toplumun genel sağlığını kötü yönde etkilemektedir. Çünkü aşı çalışmaları ne kadar aksar ise salgını geride bırakmak o kadar zorlaşır. Bu salgını en kısa sürede bitirmek için aşılama çalışmalarını engellememek ve aşı karşıtlığı yapmamak gerekir.  Hem kendi sağlığımız hem de sevdiklerimizin sağlığı için bu konulara dikkat etmeliyiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi