Bana Ne, Sana Ne

Bana ne bencilliği,

Sana ne arsızlığı getirdi.

İyi hatırlıyorum;

Biz büyüklerimize bana ne diyemez,

sana ne yi ise hayal bile edemezdik.

Şimdi herkes kocaman, koskocaman oldu.

Kimsenin kimseye ihtiyacı kalmadı.

Duyarsızlığını, bana ne

Utanmazlığını da sana ne duvarlarının arkasına gizliyor.

Aslında bu uğursuz iki kavram, İnsanı yalnızlığa, yalnızlaşmaya itiyor.

- Alt katta hasta var kızım yavaş ol

- Bana ne

- Öyle yapma oğlum ayıp

- Sana ne

Kimseyle ilgilenmeyen, kimseyi de karıştırmayan nesilden ortaya çıkan manzara ortada;

Çıkarcı, duyarsız, bencil, arsız, utanmaz, cimri, kaba, korkak ve daha neler

Onun içindir ki, evvel görmediklerimizi görüyor,

önceden duymadıklarımızı duyuyoruz.

Halbuki insan, yadın acısını duydukça insan,

Hürmet, muhabbet ve ünsiyet ettikçe adam oluyor.

Soğukta üşüyen bir yetimi görüp titremeyen,

komşusunun uğradığı felakete ağlamayan,

açın, yoksulun dilinden anlamayan adam; bin yıl yaşasa ne olur.

Üstadın bakış açısına ne kadar muhtacız oysa;

Kazanda su kaynasa, sanki ben pişiyorum.

Bir kuş bir kuş öldürse, ben can çekişiyorum (H.M.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haydar Mermer Arşivi