Son günlerde, bir mağdur olma olayı, aldı başını  gidiyor...

Kim mağdur, kim değil  Belli değil...

Ben kimin mağdur olup, olmadığını bilemem, ancak  geçmiş dönemde; yaşanmış mağdur olma, perişan olma; durumlarını bir hatırlatayım, dedim.

BU KONUDA  SAYIN NEDİM ŞENER'İN    İhanet otobüsü: FETÖBÜS’ ün yolcuları, DEĞERLENDİRMESİNİ OKUMANIZI ÖNERİRİM.

Geçmişte bizim içimizden bile, bazı arkadaşların tekerleme haline gelmiş olan, şu  cümleyi çok  yürekten  söylediklerini, biliyorum. FETÖ EKİBİ İÇİN, '' CANIM, BU ADAMLAR, EĞİTİM İŞİNİ  BİLİYOR, BUNLARIN YAPTIKLARINI DEVLET BİLE, YAPAMIYOR.'' Bu cümleyi söyleyenler, şimdi kendi aldanmışlıklarına yanar mı Bilmem! Amma, bizim gibi, bu cümlenin muhatabı olmuş, binlerce arkadaşım, Suratlarına bir şamar gibi inen, bu Cümleyi, mutlaka hatırlıyordur.

Evet, adamlar, bir devletin yapmadığını yaptılar! Anlayabildiniz mi Anlayacak akıl, fikir ve görüşünüz varsa...

Evet, bu adamlar bu işi, çok iyi biliyorlardı. Örneğin zengin bir adamı nasıl, sömüreceklerini iyi biliyorlardı. Devlet okullarında; zar, zor sınıfını geçen çocuğu onların okullarında; sınıf birincisi oluyordu. Öyle ya, babasının paralarını sömürme zamanı idi. Bu işi iyi biliyorlardı...

Zengin ve sömürülecek olan adamların karşısında; yalakalık yapmayı iyi biliyorlardı. İşi bittikten sonra; bir kenara atmayı da iyi biliyorlardı. Kurban paralarını çalmayı, KPSS de ÖSYM de soru çalmayı, iyi biliyorlardı. Şantajı, tehdit etmeyi iyi biliyorlardı. Makam vermeyi, makamdan almayı, iyi biliyorlardı. Hatta, siyasi partilere sızmayı, iyi biliyorlardı. Şu an bile; siyasi partilerde yapılanmayı, iyi biliyorlar. Çünkü, Geçmiş zamanda; okullarında her tür insanın çocuğunu aldılar bir potada erittiler...

Hiç kendisinden yararlanamayacağına inandıkları fakir öğrencileri, ücretsiz olarak dershanelerine almadılar, okullarında okutmadılar. Dershaneler; para basma yerleriydi. Reklamlarını da haksız olarak kazandıkları başarılarla, taçlandırdılar. Okulların en başarılı öğrencilerini elde etmek için; her metodu kullandılar. En acısı; bu olumsuz tablo ortaya çıktıktan sonra, Bir nesli ve geleceğini, Devletine yararlı olacak, bazı süper beyinleri; bitirdiler,  yok ettiler, Vatanına düşman ettiler...

O NEDENLE DERSHANELERİN  KAPATILMAMASI İÇİN, DİRENDİLER... CAN DAMARLARI   İDİ...

Bunlar, okullarındaki öğrencilerine fazlaca notlar verilerek, başarılı gibi, gözükmesini  iyi biliyorlardı. Çünkü, okul ve öğrenci başarıları; ÖSYM  puanına katkı, demekti. Ayrıca, istedikleri , yararlanacaklarına inandıkları öğrencileri; istedikleri okullara yerleştiriyorlardı.( Mahkeme İddianameleri böyle söylüyor) Puanlara müdahale edilerek, başarı oranını yükseltiliyordu. Öyle ya; Veli için de önemli olan bu idi. Çocuğunun başarılı olması... Başarı gelsin de nasıl gelirse, gelsin... Sıradan adamlar; KPSS sınavında, yüzde yüz başarılı oldu. Onlar için; hedefe giden her yol, mübahtı...

Bu adamlar, her sınav öncesi öğrencileri kamp adı altında; çalışmalara alarak asıl amaçlarına yarayacak, yaramayacak olan çocukları; ayırt ediyorlardı. Yaramayacak çocukları, dışlıyorlardı. Üstelik, başarılı olmayacağını bildikleri ve durumlarının iyi olduğuna inandıkları çocukları, motive ederek; kendi kurslarına tekrar, tekrar kayıt ediyorlar. Hem parasından yaralanıyorlardı, hem de bir umut belki bizim elemanımız olur, diye bekliyorlardı. O gençler, bir umutla senelerce onların kurslarının yolunu aşındırıyorlardı.

Haaa, unutmadan söyleyelim. Öğrenci velileri bu durumdan çok hoşnut idiler. Öyle ya çocukları okullar kazanıyorlardı. Üstelik ceplerinden kuruş çıkmıyordu. Oğlunun, kızının başarılarını; ballandıra, ballandıra anlatıyorlardı. Bütün bunlar olurken;  çocuğunun  bağlı olduğu yapılanma; Birilerinin hakkını gasp ediyormuş, haksızlıkla birilerini okullara kayıt yaptırıyorlarmış, Hakkı olmadığı halde devlet memuru oluyorlarmış, yarışta olduğu öğrencilerin önüne;'' çalarak, çırparak, hırsızlık ederek,'' geçiyorlarmış; önemli değil. O hakkı elinden alınanlar, o zaman mağdur olmuyorlar da şimdi hak etmedikleri yerlere gelenler, hak etmedikleri okulları bitirenler mi; mağdur oluyor O mazlumların ahı, yerde kalacak mı sandınız Çocuğunuzdan kat be kat başarılı olmasına rağmen; açıkta kalan insanlar, mağdur değiller miydi Neden O mazlum insanların hakkını aramadınız Onlar için, bir göz yaşı dökmediniz Şimdi mağdur edebiyatı yapıyorsunuz, neden