İnsanlar yaşadıkları şehirlere kimlik kazandırırken, şehirler de içinde yaşayan kişilere kimlik ve kişilik kazandırır. İnsanların inançları, kültürel birikimleri, değerleri şehirlerini biçimlendirir.

Bugünü yarına bağlayan entelektüel bir köprü için şehirlerin kültür ve sanat eserleriyle donatılmış, soylulaştırılmış alanlarının olması gerekir.

Kent merkezlerinin turizm için bir çekim merkezi olacak şekilde yeniden düzenlenmesi çalışmalarında, soylulaştırma çalışması yapılmaktadır.

Kent hafızasında yer alacak alanların mekânsal tarihi dokuları korunarak turizme katkı sunacak şekilde yeniden düzenlenmesi, soylulaştırma çalışmasına bir örnektir.

Turizm ve ticari amaçlı olarak da yapılan soylulaştırma çalışması, bir alanın konut dışı işlevlerinin ağırlıkta olduğu bir biçimde yeniden düzenlenmesiyle oluşturulur.

Sivas Belediyesinin Kent Meydanın da yaptığı ve yapmayı planladığı çalışmaları bu anlamda bir soylulaştırma girişimi olarak görüyorum. Çok önemli ve şehrin turizmine ciddi kazanımlar kazandıracak bir çalışma.

Tarihi biyografiyi dikkate alarak, görsel bütünlüğü sağlayarak, peyzaj ve estetik olarak yeşil alanları bol, eski ve yaşlanmış, çürümeye yüz tutmuş ağaçların yerine daha kaliteli, hoş kokusu olan, çevreye uyumlu ıhlamur, çınar gibi ağaçlar ile donatılmış alanlar kent merkezini çok daha kıymetlendirir.

Yıkılan Ordu evi, Jandarma lojmanları, Eski cezaevinin yerindeki Şehitler parkı, yanlış ve hatalı bir yıkım olsa da Tarihi Numune Hastanesinin yeri bir bütünlük içinde değerlendirilmeli.

Şehirde yaşayan, bu şehrin havasını teneffüs etmiş, kimliği ve kişiliği bu şehirde oluşmuş mimar, sanat tarihçi, mühendis ve şehri ruhen yaşayan edebiyatçı, tarihçi vs. gibi her alandan insanların görüşleri alınarak ortak akıl ile çalışmalar yapılmalıdır.

Yıkılan Ordu evinin yerine “Millî Mücadele de 108 Gün” temalı bir meydan düzenlemesinin yapıldığını öğrendiğimde çok sevindim. Belediyemizin bu anlamda gerçekten samimi bir gayretin içinde olduğunu gördüm.

Bu çalışmanın yürütülmesinde tarih danışmanı olarak, benim de liseden tarih hocam olan ve yaptığı araştırmalar ve yazdığı eserler ile Sivas’ın Cumhuriyetin kuruluş destanın da bilgi ve belgeler ile ne kadar önemli bir yer kapladığını ortaya çıkaran, gurur kaynağımız Ahmet Necip Günaydın olması da önemli bir kazançtır.

Ancak projeyi objektif olarak değerlendiren mimar arkadaşlarımın yapılan gerçekten kıymetli bu çalışmaya katkı sunacak ve ileri de mimari açıdan “Ah keşke” dememek için, küçük dokunuşlar ile daha kalıcı ve hakikaten şehrimizin kent meydanına ve tarihine bir kayıt olarak düşecek bu çalışma da önerileri değerlendirilir ise inanıyorum ki uzun yıllara şamil bir çalışma olacaktır.

Kent merkezinin tarihi bütünlüğüne çok önemli bir anlam kazandıracak  “Millî Mücadele meydanı 108 gün anıtı” şehrimize hayırlı olsun. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Bitti…