Liderliğinizle birlikte Yeni CHP’de pek bir şeyin değişmediğini gördük. Daha doğrusu hiçbir şeyin değişmeyeceğini… En açık ve en net şekliyle “Şehitlerimiz” üzerinden bize yani Türk Milleti’ne değişmediğinizi ve değişmeyeceğinizi göstermiş oldunuz. Biz de bir kez daha aslına bakarsanız sizin bu tavrınızla birlikte sizi de daha yakından tanımış olduk. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Kılıçdaroğlu ile başlayan süreç sizin döneminizde aynı şekilde hız kesmeden devam edecek gibi gözüküyor.
Sayın Genel Başkan, İYİ Parti’nin öncülük ettiği, AK Parti, MHP ve Saadet Partisi’nin imza koyduğu ortak metni defalarca okudum. Bu metine neden imza koymadığınızı (!) inanın çok düşündüm.
Metinde imza koyulmayacak, destek verilmeyecek hiçbir sıkıntılı konu ya da sizi toplum nezdinde sıkıntıya sokacak herhangi bir art niyet ya da problem göremedim. Benim göremediğim gibi partinizin yetkili kurumlarında önceki dönemlerde görev yapmış pek çok eski siyasetçi de benim gibi düşünüyor olmalı ki, bu konuda sizi eleştirdi. Hatta bazıları size, “Neden” diye, hem eleştirdi hem de sitem etti. Emin olun onlar bile sizden bu kadarını beklemiyordu!
Sayın Genel Başkan, Milli Savunma Bakanı, gelecek ve bizi bilgilendirecek diyorsunuz. Ve bunu mazeret göstererek, imza atmadığınız bildiriye destek olmadığınızı ifade ediyorsunuz. Anlamadığım bir husus ise, ortada 12 vatan evladı şehit olmuşken, Türk milletinin her bir ferdi üzüntü yaşarken ve Türk askerine kurşun sıkan vatan hainleri varken, siz, bakandan neyin bilgisini alıp da kınama metnine imza atacaktınız, anlamış değiliz. Hâlbuki metnin imzaya açıldığı vakitte, sizin bu cümleleri sarf ettiğiniz saatlerde Savunma Bakanımızın bölgede olduğunu ve bizatihi askerin başında yapılması gerekenleri yaptığını biz, medyadan öğreniyoruz. Siz, acaba en kolayını söylüyorum, Sayın Özel; bir telefon açsanız ve kafanızdan geçenleri ya da sorulması gereken sorularınızı sorsanız, Savunma Bakanı size izahat vermeyecek miydi? Siz de gayet iyi biliyorsunuz ki, olayı size en detaylı şekilde anlatacaktı. Ama siz metine imza koymayarak milletin acısına ortak olmaktan ve hainleri kınamaktan neden kaçındınız? Yaklaşan yerel seçimlerde sırf birkaç oy daha fazla oy alma uğruna milyonlarca insanımızı üzmeye değer miydi?
Sayın Özel, Sayın Genel Başkan; merak ediyorum, neden CHP böylesi konularda milliyetçi-muhafazakâr kesimi hiçe sayarak örneğin Karabağ Savaşı, örneğin Suriye’ye Türk Ordusunun düzenlediği harekâtlar, örneğin Mavi Vatan, örneğin Libya konularda hep karşı tarafta konumlandı? İnanın merak ediyorum. Ve samimi olarak ben ve benim gibi düşünen insanlarımızı aydınlatmanızı bekliyorum. Zira, sizin 15 Temmuz Gecesi TBMM’ye ilk gelen milletvekillerinden birisi olduğunuzu biliyoruz. Acaba diyorum, kamuoyuna açıklayamadığınız bir husus mu var? Yoksa sizin Genel Başkan olmak için bir takım çevrelere verilmiş sözünüz mü, var? Diyorsunuz ki, son 21 yılda terör bitirilemedi, yanlışlıklar, hatalar var. Haklı olabilirsiniz. Ama keşke o metine imza koyup sonra gördüğünüz yanlış ve eksiklikleri dile getirseydiniz.
Ve çok merak ediyorum, partiniz PKK-YPG teröristleriyle nasıl bir mücadele vaad ediyor? Siz terörü nasıl bitireceksiniz? Siz bugün iktidarda olsanız. Türk Askerini, Suriye’den, Irak’tan, Libya’dan ve Karabağ’dan geri çekecek misiniz? CHP olarak güney sınırımızda oluşacak bir PKK Kürt Devleti’ne razı mısınız? Lütfen bunları açıklayın. Mademki, Atatürk’ün Partisi olduğunu iddia ediyorsunuz bizim yani sessiz çoğunluğun bütün bunları bilmeye hakkı var. Öyle ya belki insanlar, sizin dediklerinize onay verir değil mi? Beki de sizi iktidar yapar…
Sayın Genel Başkan; size Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı, mandacılığın reddedildiği Sivas’tan sesleniyorum: “CHP’yi tekrar Atatürkçülük çizgisine getireceğiz” dediniz ama liderliğinizle daha ilk sınavda bocaladınız. Kendi partililerinizden de tepki görünce alternatif bir bildiri açıklama zorunda kaldınız. Yüreğimizin yandığı şu günlerde öyle anlaşılıyor ki, DEM Parti ile yola devam edeceksiniz. Ama bu yolun sonunda şunu da unutmayınız, nasıl ki, Sayın Kılıçdaroğlu siyaseten tasfiye oldu, siz de yolun sonuna gelmeden siyaseten tasfiye olacaksınız. Sessiz çoğunluk, bu çocukları şehit olan yoksul insanlar size hiçbir zaman geçit vermeyecek. Bunu da böyle biliniz…
