Sabırla İmtihan Oluyoruz

17-03-2022

938 OKUNMA

Dünyanın gündeminde  savaş  var...  Ülkemizin gündeminde ise, stokçuluk, fahiş  fiyat uygulamaları,  Enflasyon, bazı doktorların grevi...  Her şeyi anladım da sosyal medyada gördüğümüz kadarı ile, acil doktorlarının acil hastalara bakmamasını bir türlü anlayamadım. Üstelik kendilerini uyaran Hasta Hane yönetimi ile tartışmaları ise, bu adamlar bu cesareti nerden alıyor? Sorusunu aklıma getirdi. Hani Hipokrat yemini nerde kaldı. Her halde derin dondurucuda…  Son olayların arkasından önemli ayrıntılar ortaya çıktı. Seçim ortamının gerilmesinden yararlanmak isteyen, marjinal guruplar, pozisyon alarak; ortamı daha da germenin yollarını aramaktadırlar. Her zaman olduğu gibi, başımıza bir hal geldikten sonra neler yapabileceğimizi, yahut nasıl tedbir almamız gerektiğini, düşünür ona göre çalışmalar yapmaya başlarız. Belirli bir zaman geçtikten sonra; bu olaylar da unutulur gider. Resmi makamlar, sorumluluğu olan insanlar, aslında olayların bu aşamaya gelmeden  alınması gereken  tedbirleri almaları gerekir. Yahut, alınması gereken tedbirlerde ortak nokta bularak çözüm üretmeye çalışmalıdırlar. Vatandaş madur olmasın. Üstelik bir de muayene olmak için doktora giden bir vatandaşın sosyal medyadan gördüğümüz kadarı ile, tartaklanması ise, düşündürücü bir durumdur. Hastalara sağlık ortamı hazırlaması gereken bir insanın insanları tartaklaması kabul edilecek bir durum değildir.    Bu anlaşılmaz durum bazen, diğer bazı uygulamaların, yapılmasında da ortaya çıkmaktadır. Biz biliyoruz ki; yine konulan kanunları uygulayacak olan insanlar, keyfi uygulamalarla olumsuzlukların yollarını açmaktadırlar. Oysa ki aynı zaman diliminde Cumhurbaşkanı tıp temsilcileri ile, sağlık çalışanları ile, 14 Mart Tıp Bayramı nedeni ile, Külliyede bir toplantı yapmaktadır.  Sağlık çalışanlarına yeni müjdeler vermektedir. Hazırlanacak yeni yasa ile, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların önünü alma,  saldırganlara çok ağır cezalarla cezalandırılması gündeme getirilmiştir. Hal böyle iken, ortalığı germek Ülkeme ne kazandırır? Sonuçta,  Sağlık mensubu insanların hepsi aynı şeyleri düşünmüyorlar. Grev falan kabul etmiyorlar. Ancak bazı guruplar bu olayı köpürtmektedir. Sağ duyulu sağlık çalışanlarımıza teşekkür ederiz.  Bazen, bu anlamda, kendilerine sorumluluk verilen devlet memurları yasalara rağmen, keyfi uygulamalar yapmaktadırlar. Yani, yasaları hiçe saymaktadır. Bu durum, yasaları uygulayacak insanların yeteri kadar, denetlenmediğinin delilidir. Yasaların gereğini yapmak yerine; birilerinin uşaklığını yapan, görevini yanlış amaçlar için kullanan, memurlara da gereken cezanın verilmesi gerekmektedir. Bu olaylar gösterdi ki; memurların denetimini yapan yasalar da ya yetersizdir. Yahut yeterli denetim yapılamamaktadır. Aynı şey, yürüyüş yapma, protesto yapma, demokratik hak arama, için yapılan eylemler için de geçerlidir. Bu eylemleri kullanarak, yakan, yıkan, ortalığı karıştıran, adeta terör estiren insanların da en kısa zamanda yakalanması ve yeterli cezaların verilmesi şarttır. Yani miting yapıp, yasalar içerisinde hak arayan insanla, hak arama eylemlerini terörize eden insanlar, kesinlikle ayırt edilmelidir. Temiz düşüncelere sahip insanlar, kötü niyetli insanlar ile karıştırılmamalıdır.  Eğer sadece meslek önde tutulacak ise, bazı doktorların yaptığı şu eylemleri hatırlayalım. Şimdi bu eylemleri yapan adamlara doktor mu diyeceğiz?  Buyurun bakalım o  Fetö elemanı bir doktora, terör elemanı bir doktora da mı sahip çıkacağız. 15 temmuzda yaralanıp bazı özel hasta hanelere giden insanların oradaki doktorlar tarafından muayene edilmediğini ne çabuk unuttuk... Terör olaylarında yaralanan bazı güvenlik  güçlerimize terör yanlısı doktorlar tarafından yeteri kadar bakılmadığını hatta ihmal edildiğini haberlerden duymadık mı?  Organ mafyası ile birlikte çalışanlar hangi meslekten? ONLAR DA DOKTOR  DEĞİL Mİ?  Demek ki, her mesleğin yanlışını yapan insanlar var. O nedenle genellemeci olmamak lazım.  Her mesleğin mesleğini severek yapan, hizmet aşkı ile yerine getiren insanlar olduğu gibi, yanlış şeyler yapan insanlar da var. Sabırla imtihan ediliyoruz. Allah yardımcımız olsun. İnsanımıza sükunet versin. Olayları sade ve karmaşık olmaktan, çıkararak değerlendirmek gerekir. Yasa koyucunun bu ince ayrıntılara dikkat ederek, gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. Bunu beklemek, vatandaş olarak hakkımızdır. Çıkarılacak yasalar en ince ayrıntısına kadar düşünülerek yapılmalıdır. Sonra verdiğiniz bazı yetkileri, yanlış kullanan binlerce insan çıkmaktadır.  Terörün yayılmasını, desteklenmesini engelleyecek yasaların acil çıkarılması gerekir. Yoksa ortalığı yakan, yıkan, etrafa zarar veren insanlar, ellerini, kollarını sallayarak topluma tekrardan geri dönmektedir. Çeşitli şekillerde suç işlediği için; yakalanan insanların, bu tür eylemlerde sürekli yer alan insanlar olduğu gözlemlenmiştir. Demek ki; bu yasa da, yahut yasayı yorumlama da bir eksiklik ortaya çıkmaktadır. Bu durumdan cesaret alan, eyleme alışık kişi, her eylemde başı çekmektedir. Sorumsuz şekilde yakmaya, yıkmaya, etrafa zarar vermeye devam etmektedir. Toplumun selameti için; acil çözüm üretilmelidir. Yoksa daha çok olayları, yaşandıktan sonra değerlendirmeler yapmaya, ahhh, vahhh çekmeye devam ederiz. Devlet yetkilileri bu durumları görerek; olayları çığırından çıkmadan önleyici, engelleyici yasaları çıkarmalıdırlar. Halkımızın bu konudaki beklentileri devam etmektedir.  ALLAH  YAR  VE YARDIMCIMIZ  OLSUN