Sınır Ötesi Harekat

27-05-2022

1030 OKUNMA

Son Pençe-Kilit operasyonunda şehit olan beş kardeşimize   ALLAHTAN rahmet dilerim. Yaralılarımıza  acil  şifalar  temenni  ederim. Mekanları CENNET olsun... Ailelerine ALLAH sabır  ihsan etsin... Allah  askerimizin yar ve yardımcısı olsun... Bu olaydan hemen sonra başlatılan operasyonlarda, terör elemanlarına ağır kayıplar verdirildi. Şimdi herkesin bildiği gibi, sınırın bu yeri gayet sıkıntılı bir yerdir. Ülkemiz güvenlik koridoru oluşturmak için, büyük bir gayret göstermektedir. Oraya yapılan sınır duvarları, yeni ve modern sınır kuleleri, teçhizat bakımından donatılmış askerler... Her biri bir ana kuzusu, yiğitler... Her şey daha güvenli bir  sınır için... Bütün bunlar gerçek iken, sınır ötesine yapılan ve yapılmak istenen operasyonlar birilerini  rahatsız etmektedir. Hatta meclisteki teskere oylamasında neler yaşandı hatırlayınız. Bazıları teskereye evet diyenleri Vatan haini olmakla bile suçladı. Her nedense oralara operasyon yapmaya başladığımız zaman, Ülke gündemini değişik yerlere çekmek için, değişik konular gündeme getiriliyor. Bir nevi bu arslan parçalarının canını ortaya koyduğu operasyonlar, gündemden düşürülmeye çalışılıyor. Yaptıkları mitingde kendi ayıpları olan'' Her yer kandil, her yer  direniş.'' Sloganının negatif etkisini, halkın hafızasından silmeye çalışıyorlar. O nedenle, gündem değiştirmenin çaba ve gayreti içerisindeler... Yine dış siyasetteki gelişmeler de gölgeleniyor... Burada hemen şunu belirtelim Suriye sınırı   900 kilometre ile ifade edilen bir mesafedir. Yani Sivas’tan İzmir’e kadar olan mesafe kadardır. Bu benzetmeyi özellikle yaptım. Uzunluğun ne kadar olduğunu anlatmak içindir. Asırlarca Ülkemizle Suriye arasında bir sınır olayı yoktu. Çünkü Osmanlı toprakları idiler. Yani bir bütünün parçaları idiler. Ancak, İngiltere işgalinin ardından bu sınır meselesi ortaya çıkmıştır. Ülkemizin sınırlarının belirlenmesinden sonra, İngiltere, Suriye’deki kukla idareyi oluşturmuştur. Sonra o, topraklardan çekilen İngiltere yeni kurulan devlete sınır meselesini dayatmış ve o andan itibaren sınır hattı ortaya çıkmıştır. Yani cetvelle çizilen sınırlar oluşturulmuştur. Bir makalemde belirtmiştim. İngiliz siyaseti, sinsi planlarını burada da ortaya koymuştur. Asırlar boyu aynı coğrafyada yaşayan insanlar akrabadır. Hatta, bazı yerlerde yerleşim yerleri ikiye ayrılarak bir tarafı bu tarafta, bir tarafı karşı tarafta kalmıştır. Bunun böyle olması orada yaşayan insanların tercihi değildir. Şu an sınırın öte tarafında yaşayanlar kimdir? Bu coğrafyada yaşayan insanların akrabaları, kardeşleri, dindaşlarıdır. Devlet sınırını tespit eden her iki tarafın yetkilileri böyle  karar vererek sınırlar belirlenmiştir. Dolayısıyla akraba ve hemşeri olan insanların yolları ayrılmıştır. Bir kez daha belirtiyorum bu sınır boyu yaklaşık yukarıda belirttiğim kadar uzun bir mesafedir. Dolayısıyla kontrol etmesi de bayağı zordur. O halde hal böyle iken bir asır önce et ve tırnak gibi olan bu toplulukların arasına düşmanlığı kim sokmuştur? Kim ayrıştırmıştır? Türkmen kardeşlerimiz hala cephe savaşını devam ettirmektedirler. Bugün Ukrayna'nın bombalanan şehirlerini gören insanlar üzülmektedirler. Aynı insanlar, yaklaşık bir milyon insanın öldüğü, milyonlarcasının mülteci olduğu, kaybolan çocukların milyonla ifade edildiği bu dramı neden göremezler? Bombalamanın, yok etmenin, taş üzerinde taş, baş üzerinde baş bırakmamanın ne demek olduğunu anlamak istiyorlar ise; Yok edilen İdlib, Halep,  şehirlerine baksınlar. Harap olmak nedir anlasınlar... Suriye'de yapılan zulmü, sosyal medyada paylaşılan videolarda görsünler. Çünkü, Dünya basını bu olayları görmemezlikten, duymamazlıktan gelmektedir. Mülteci kavramını bilerek kanayan yaraya dönüştürme çabasında olanlar, ALLAH yanında nasıl hesap verecekler? Onu düşünsünler... Olay böyle olunca daha sonraki zamanlarda iki devlet arasında yapılan antlaşmalar gereği bayramlarda ve değişik zamanlarda karşılıklı olarak görüşme imkanları sağlanmıştır. Hatta kız alıp verme olayları devam etmiştir. Gelişen son olaylar nedeni ile Suriye’deki iç savaş bazılarının göç etmesini gerektirmiştir. Doğal olarak kendilerine daha yakın olarak hissedilen bölgelere yerleştirilmişlerdir. İlk zamanlarda her şey normal giderken birileri bu normallikten rahatsız olmaya başlamış olmalıdır ki; çeşitli şeyleri bahane eden, amaçlarının ne olduğu belli olmayan insanlar huzursuzluklar, tartışmalar çıkarmaya başlamışlardır. Oraya gelip yerleşen mültecilerle, oranın yerlileri arasındaki ufak, tefek olaylar olmaya başlamıştır. Bunu gören Devletimizin ve Milletimizin düşmanı olan tüm iç ve dış güçler, bundan yararlanmanın hesaplarını yapmaya başlamışlardır. İşte tam bu olaylar gelişirken, Devleti idare eden siyasi irade, Ülke sınırlarının dışında güvenli bir bölge oluşturmaya karar vermiştir. Bu bölgeye zamanla Suriye'den gelen mülteciler, yerleştirilecektir. Ancak, bu gelişme bile birilerini rahatsız etmeye yetmiştir. Çünkü, onlar kaos, kargaşa, huzursuz bir ortam olsun istemektedirler. İşlerine öyle gelmektedir. Oluşturulan bu bölgelere devlet, her türlü desteği vermektedir. İşte tam bu sırada bu gelişmeden rahatsız olanlar, oraları karıştırmaya karar vermişlerdir. Bazı terör örgütlerini devreye sokma çalışmaları vardır. Bu amaçla binlerle ifade edilen TIR konvoyları, bu bölgeye silah ve mühimmat taşımaktadırlar. BUNLARIN KİM OLDUĞU BELLİDİR... O bölgenin etnik yapısı da onlar için bulunmayan bir fırsattır. Bu amaca yönelik araştırmalar yaparak daha büyük eylemlerin daha güçlü sesler getireceğini bildiklerinden dolayı, planladıkları şeyleri hayata geçirmenin yollarını aramışlardır. Kimi zaman bunu başaramamışlar, kimi zaman ise bu olaylara engel olunamamıştır.   Bizden beklenen şudur. Sabır, metanet ve olayları sağlıklı değerlendirmektir. Bölge halkı için ise, bu kavramların ne kadar zor şeyler ifade ettiğini bilmemize rağmen, bu duamızı her zaman yapacağız.   Bu hassas bölgedeki kardeşlerimizin de aklıselim ile olayları değerlendirmeleri en büyük dileğimizdir. Olayları iyi analiz ederek,  Türk askerine, yardımcı olmaları en büyük beklentimizdir.   Yüce Rabbim bir daha bu acıları yaşatmasın. Halkımız arasındaki kötü niyetli insanlara da fırsat vermesin. Yüce Milletimizin tekrar başı sağ olsun…  Şehitlerimizin mekanı CENNET  OLSUN...