Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

TATİL ZİLİ CUMA GÜNÜ ÇALDI

Ülkemizde okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarındaki 17 milyon 559 bin 989 öğrenci, 12 Haziran Cuma günü karne aldı. Öğrenciler yaklaşık sekiz ay süren eğitim- öğretim yılının yorgunluğunu, üç ay sürecek yaz tatilinde atacaklar.
Şükür ki bir eğitim ve öğretim yılını daha bitirdik. Dershanelerin dönüşümünden TEOG yerleştirmelerine, yeni yönetici atamalarından okul önlerinde alınan güvenlik tedbirlerine kadar pek çok yenilik hayata geçirildi. Eğitimde pek çok yeni kararların alınıp uygulandığı bu yılda bizler de çok yorulduk, çalıştık ve artık dinlenmeyi hak ettik.
Birçok öğrenci cuma günü karne sevincini yaşarken, maalesef üzücü haberler de gelmedi değil. Paylaşacağım bu habere çok üzüldüğümü ifade etmek isterim.
DHA' nın haberine göre:
''Nizip Anadolu Lisesi 2'inci sınıf öğrencisi İbrahim Halil Erdem, öğle saatlerinde karnesini alarak Zeytinlik Mahallesi'ndeki evine gitti. İddiaya göre, karnesindeki zayıflar nedeniyle ailesinin tepkisinden korkan liseli genç, kimsenin olmadığı evin salonunda kendisini iple tavana astı. Eve gelen yakınları asılı halde buldukları genci, yaşıyor ümidiyle ipten alarak otomobille hastaneye götürdü. Bu sırada olayı haber alarak hastaneye gelen ailenin yakınları sinir krizi geçirdi.''
Hem bir anne hem de bir öğretmen olarak yüreğimin dağlandığını söyleyebilirim. Kederli ailesine Allah'tan sabrı cemiller diliyorum.
Eğitim çok uzun ve çok paydaşlı bir süreç bilindiği gibi. Okul, veli ve öğrenci üçgeni yeni eğitim sisteminde bu sürece dahil. Yalnız bu süreçte en önemli kilit rolü de aile üstleniyor. Özellikle son dönemlerde anne ve babalar gelecek endişesiyle çocuklarının eğitimine daha çok önem vermeye, notlarını takip etmeye başladılar. Bu olumlu bir gelişme aslında. Olumsuz tarafı ise yüksek not ve iyi karne için çocuklarına daha fazla yüklenmeye başladılar. Karne zamanı ebeveynleri karnedeki notlar, çocukları ise ailelerin notlara vereceği tepki stresi sarıyor.
Aslında çocuklarının aldıkları karneler velilerin kendilerine veriliyor, bu karnelerde veliler kendilerini görüyorlar.
Peki çocuklarımıza kızmaya hakkımız var mı Bu notlarda biz ailelerin sorumluluğu büyük değil mi Çocuğuna kızan ebeveynler sizin geçmişteki karneniz nasıldı acaba
Karnesini alan çocuklarımıza sadece tek bir cümle söylemeye hakkımız var: 'Elinden geleni yaptın çocuğum, seninle gurur duyuyorum. '
Çocuğumuzun karnesinde yüksek notlar olmayabilir. Kötü karne demek kötü çocuk demek değildir. Karnedeki notlar, çocukların kişiliğine verilen notlar değildir. Karne akademik başarıyı gösteren bir değerlendirmedir. Çocuklarımızın kalplerinin kırılmaması, bizlerden uzaklaşmaması ve okulundan soğumamaları için aileler daha dikkatli ve hassas davranmak zorundalar.
Bu kadar isteğe ve çabaya rağmen 'neden olmadı' diye onu suçlamadan önce kendi davranış ve tutumlarınızı değerlendirmeniz gerekmektedir. Çocukların okuldaki başarısızlıklarının nedeni aile içindeki durum, anne-babanın tutumlarından da kaynaklanabileceği unutuyoruz çoğu zaman. Sadece zayıf notlara odaklanmak, sorumluluğu çocuğa yıkmak, başka çocuklarla kıyaslamak, tehdit etmek, azarlamak, kişiliğine saldırıda bulunmak, suçluluk psikoloji aşılamak yerine başarısızlığın nedenlerini araştırıp, ailece bunu paylaşıp ve çözümü beraber aramak yapabileceğimiz en doğru iştir. Başarısız karne durumunda çocuğumuza değer verdiğimizi hissettirmek, övmek, güven duygusu vermek, bir dahaki yıl daha iyi olacağı konusunda motive etmek, verimli ders çalışma yöntemleri hakkında destek almak yapabileceğimiz ilk ve en önemli adımdır.
Düşük notlar her zaman telafi edilebilir ancak çocukta oluşabilecek geriye dünüşümsüz ruhsal sorunlar telafi edilemeyebilir. Şüphesiz bir öğrencinin başarısızlığı tek başına ona ait değildir birçok sebebe bağlıdır. Önemli olan bu sebepleri iyi analiz etmek ve ona göre önlemler almaktır.
Yaz tatiline gelince, benim tavsiyem çocuklarımıza tatilde kitap okumaları için teşvik etmeliyiz. Araştırmalar okulun ilk yıllarında düzenli kitap okuyan çocukların, ilerleyen yıllarda daha başarılı olduğunu göstermektedir. Oyunlar oynayarak, eğlenerek beraber geçireceğimiz verimli bir tatil, bizi de çocuğumuzu da dinlendirecektir. Çocuklar artık az hareket ediyor. Bu sebeple spora ve sanatsal faaliyetlere mümkün olduğu kadar yönlendirmeliyiz.
Babalar, anneler, abiler, ablalar, teyzeler, halalar, dayılar, enişteler, dede ve nineler. Buradan size sesleniyorum lütfen tatilde çocuklarınızın, kardeşlerinizin, yeğenlerinizin, torunlarınızın elinden şu tableti, bilgisayarı, cep telefonunu alın. İnternet oyunlarından uzak tutun, daha çok deşarj olabilmesi için dışarıya çıkarın. Bırakın oynasın, düşsün, fiziksel aktivite yapsın. İnanın televizyon ile internet arasında mekik dokumaktan çok çok daha faydalıdır.
Herkese hayırlı ve güzel tatiller diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi