Bazı öğrenciler okula geldiğinde bakıyoruz, gözleri ışıl ışıl parlıyor. Belli ki çok zeki bir çocuk fakat DİNLEME ve ÇALIŞMA alışkanlığı yok. Dersler başlıyor, çocuk sınıfta dinleyemiyor, evde çalışmıyor. Uyarıyoruz, dersi dikkatli dinlesin diye iki dakika zar zor dinliyor, başlıyor yine konuşmaya. Kendi içinden gelerek, isteyerek dinlemediğinden öğrenemiyor. Velilerini uyarıyoruz, zamanında doğru alışkanlık kazandırılmağı için etkili olamıyorlar.
Öğrenci çalışmıyor. Günlük dersleri evde tekrar etmiyor. Sadece ödevlerini yapıyor. Dersler ilerliyor, çocuğun derslerinde en ufak bir ilerleme yok. '' Hadi biraz gayret et, çalış!'' diyoruz. '' Siz merak etmeyin, çalışmaya başlarsam bunların hepsini geçerim'' diyor. Velilerden yardım istiyoruz; çocuğunun ne kadar zeki olduğundan bahsediyor. ''Hocam söylüyoruz, çalışmıyor'' diyerek bazıları öğrencisini suçluyor. DAHA DA VAHİMİ VELİLER, ÇOCUĞUNUN ÇALIŞMA ALIŞKANLIK VE BECERİSİ KAZANMASINI ÖĞRETMENDEN BEKLİYORLAR. BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR GÖSTERMİŞTİR Kİ ÇOCUKLAR ZEKA- SORUMLULUK DAVRANIŞ GELİŞİMLERİNİN YÜZDE DOKSANINI 0-5 YAŞ ARASI, OKULA GELMEDEN KAZANIYORLAR. Amacımız suçlu aramak değil, sorunun giderilmesinde doğru tespit yapmak çözümün ilk adımıdır.
Aradan aylar geçiyor, bakıyorsunuz öğrencilerin dersleri, sınavları, karnesi çok kötü. Öğrenciye sorduğumuzda; ''Bu sene böyle oldu ama beni seneye görün!'' diye kendisini avutuyor. Bu öğrenci belki bütün hayatı boyunca böyle olacak. Hep erteleyecek, öteleyecek istenilen başarıyı elde edemeyecek. Oysa başarılı olmada zekadan çok; etkili dinleme, düzenli ve sürekli çalışmanın daha önemli olduğu ispatlanmıştır.
Saygıdeğer Veliler,
Kötü karneden dolayı öğrencinizi suçlamayınız, karnenin, ailenin ortak eseri olduğu binmeli, ''Canın sağ olsun'' asla denilmemeli. Böyle söylenilen öğrenciler altı ayda bir iş değişir, istikrarsız, başarısız insan olur. Ondan daha çok çalışma sözü alınmalı. Çocuğunuza önce DİNLEMEYİ öğretin ve ısrarla ETKİLİ DİNLEMEYİ tavsiye edin. Dersi derste öğrenmesi için etkili dinlemenin önemini lütfen anlatın. Evde çeşitli uygulamalarla dinleme alışkanlığı kazandırın. ''DİNLEYEMİYORSANIZ; ÖĞRENEMİYORSUNUZ DEMEKTİR'' sözünün anlamını kavratın. İnsanlar; Okuduklarının % 10'unu, etkili dinlediklerinin % 90'ını hatırladıklarını anlatın. Mutlaka matematik dersinde öğrenilen konuları evde YAZARAK TEKRAR etmesini sağlayın. Her gün ''Bugün ne öğrendiniz '' sorusunun cevabını, başka bir deftere, matematik defterindeki öğretmenin yaptırdıklarını yeniden yazarak, problemleri, alıştırmaları yeniden çözerek tekrar etmesini sağlayın. Eğer öğrenci evde, okulda öğrendiği bilgiyle baş başa kalmadığı sürece tam öğrenme gerçekleşmez. TEKRAR ETMEZSENİZ UNUTURSUNUZ SÖZÜ EKSİKTİR. DOĞRUSU; TEKRAR ETMEZSENİZ TAM ÖĞRENEMEZSİNİZ sözlerinin anlamını kavratın lütfen.
Günlük çalışma proğramı şu şekilde uygulanmalıdır: I-O gün öğrenilen konuların tekrarı, II-Ödevlerin yapılması, III-Dinlenme, yemek molası, IV-Soru çözümü, V-Kitap okunması.
Çocuklarımıza özellikle şu örneği vermeliyiz. SULTAN MEHMET ÇOK ÇALIŞIP, YORULMASAYDI YEDİ DİL VE İLERİ MÜHENDİSLİK BİLGİLERİNİ ÖĞRENEBİLİR MİYDİ SULTAN MEHMET'İ FATİH YAPAN, ÇOK ÇALIŞIP, YORULUP BİLGİYLE DONANMASIDIR. HİÇ KİMSE ÇALIŞMADAN, YORULMADAN, ÖĞRENMEDEN, YATTIĞI YERDEN FATİH OLAMAZ.
Çocuğunuza soru sormasını öğretin ve doğru soru sorma becerisini kazandırın. Çünkü öğrenme, bilim sorguyla başlar. Doğru soru sormak bilgimizi ve yaşam kalitemizi artırır. Çocuğunuz okuldan gelince ona ''Bugün öğretmenine soru sordun mu, öğretmenine ne sordun '' sorularını yöneltin.
Uyumadan önce asla televizyon, bilgisayar izlettirmeyin. Uyumadan önce televizyon izlemek silici görevi yapıyor. Öğrenilenleri beyinden siliyor. Uyumadan önce kitap okunmalı, başarısız olduğu dersten tekrar yapılmalıdır. Çünkü gece uyurken melatonin denilen hormon salgılanır. Bu hormon unutmayı en aza indirir, bağışıklığı artırır. Yatmadan önce ne ile meşgul olursanız beyin gece boyunca onunla uğraşıyor. Çocuğunuzu bağlama, spor kursuna gönderin. Spor ve müzikle uğraşan; genç ve sağlıklı yaşar ayrıca geç yaşlanır, mutlu ve başarılı olur.
Çocuğunuza rol model olun. Ailece kitap okuma saatleri düzenleyin. Televizyonu, bilgisayarı kapatıp ailedeki tüm bireyler okumalıdır. Eğitimde modelden öğrenme büyük yer tutmaktadır. UNUTULMAMALIDIR Kİ ÇOCUKLAR BÜYÜKLERİNİN AYAK İZLERİNİ TAKİP EDERLER. ''ÖNCE BİZ ALIŞKANLIKLARIMIZI OLUŞTURURUZ SONRA ONLAR BİZİ ŞEKİLLENDİRİR.'' BİTKİ İÇİN SU NE İSE ÇOCUK İÇİN SEVGİ ODUR. EKSİK OLURSA KURUTUR, FAZLA OLURSA ÇÜRÜTÜR. SEVGİ, BİLGİ (ÇALIŞMA) BİRLİKTE OLURSA BİR ŞAHESER BEKLEYEBİLİRSİN. BİZ ÖĞRETMENLERİN VELİLERDEN İSTEĞİMİZ; ANNE-BABALAR ÇOCUKLARINA İYİ BİR MATEMATİKÇİ, İYİ BİR FİZİKÇİ… OLMAYABİLİRLER AMA ÇOK İYİ BİR REHBER VE ROL MODEL OLABİLİRLER. ANNE-BABA NE KADAR ETKİLİ ANNE-BABA OLURLARSA; ÇOCUKLARI DA OKADAR ETKİLİ ÖĞRENCİ OLACAKTIR.
Selam olsun çocuklarına dinleme, çalışma, öğrenme alışkanlık ve becerisini kazandıran ailelere.