Terör olayların arkasından önemli ayrıntılar ortaya çıktı. Terör ile verilen mücadelenin başarılı olması, birilerini rahatsız etti. Bunu hazmedemeyen her alandaki, buna medya da dahil, marjinal guruplar, pozisyon alarak; terör mücadelesinin başarılı olmasını perdelemenin yollarını aramaktadırlar.
Yeni Anayasanın değerlendirilmesinin gündemde olduğu bu günlerde bizde özellikle terör ile ilgili fikirlerimizi açıklayalım, istedim.
Mutlaka, Meclisin terör suçlarına yönelik yasaları gözden geçirmesi lazım...
Polis vazife ve salahiyet yetkisi artırılmalıdır... VATANA İHANET, Kadına şiddet, çocuk istismarı en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Terör yandaşları, destekçileri vatandaşlıktan çıkarılmaya kadar, karşılığını almalıdır. Devlet memuru olanlar mercek altına alınmalıdır.
Özellikle terör Üniversitelerden uzak tutulmalıdır...
Vandallık, yağmacılık, göz ardı edilemez gerçeklerdir.
Bireyin özgürlük kavramı nerde başlıyor, nerde bitiyor. Sınırları ne olmalıdır Açıklanmalıdır...
Yalan ve asparagas haberler en ağır ceza verilmelidir.
Futbol kamuoyu denetim altına alınmalıdır. Herkes ağzını açtığı zaman, her şeyi konuşmamalıdır. Kitleleri ilgilendiren konularda sorumsuz açıklamalar, sorunlar getirmektedir. Çünkü böyle zeminlerden, terör elemanları mutlaka yararlanmak isteyeceklerdir.
Siyasi açıdan Devleti hedef alan açıklamalarda bulunan siyasi insanlara fırsat verilmemelidir.
Bu açıdan, Bazı vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması geldi, geçiyor bile...
TEKRAR ALTINI ÇİZİYORUM. MECLİSİN TERÖR SUÇLARINA YÖNELİK YASALARI GÖZDEN GEÇİRMESİ LAZIM...
Devletin, Vatanın birlik ve dirliği en önemli özelliktir. Bunu yaralayan tüm taraflara iyi niyetle bakılmaz. Milletin değer yargıları bu toplumun temel taşlarıdır. Böyle biline...
Terör konusunda, Resmi makamlar, sorumluluğu olan insanlar, aslında olayların bu aşamaya gelmeden önce, alınması gereken tedbirleri almayı MUTLAKA YAPMALIDIRLAR. Yahut alınması gereken tedbirlerde ortak nokta bularak çözüm üretmeye çalışmalıdırlar.
Bazen, olayların belirli bir süre, azalması veya ortadan kalkması da bu önlemlerin alınmamasına sebep teşkil etmektedir. Ümidimiz, tüm terör destekli olaylara yönelik acil tedbirler alınmasıdır.
GÖRÜNEN O Kİ, Bu anlamda, kendilerine sorumluluk verilen devlet memurları yasalara rağmen, keyfi uygulamalar yapmaktadırlar. Yani, yasaları hiçe saymaktadır. Bu durum, yasaları uygulayacak insanların yeteri kadar, denetlenmediğinin delilidir. Yasaların gereğini yapmak yerine; birilerinin uşaklığını yapan, görevini yanlış amaçlar için kullanan, memurlara da gereken cezanın verilmesi gerekmektedir. Bu anlamda terör destekçisi, sempazitanı olan tüm memurlar, çok iyi gözetim altında olmak zorundadırlar.
Bu olaylar gösterdi ki; memurların denetimini yapan yasalar da ya yetersiz kalmaktadır yahut yeterli denetim yapılamamaktadır. Yasalar yetersiz ise, daha caydırıcı yasaların hayata geçmesi gerekir. Yok yeteri kadar denetim yapılmıyor ise; o zaman yeterli denetim yapılması için, ona göre alt yapı düzenlemesinin yapılması gerekir.
Aynı durumdan hareket ederek, yürüyüş yapma, protesto yapma, demokratik hak arama, için yapılan eylemler sıkı denetlenmelidir. Bu eylemleri kullanarak, yakan, yıkan, ortalığı karıştıran, adeta terör estiren insanların da en kısa zamanda yakalanması ve yeterli cezaların verilmesi şarttır. Yani miting yapıp, yasalar içerisinde hak arayan insanla, hak arama eylemlerini terörize eden insanlar, kesinlikle ayırt edilmelidir. Temiz düşüncelere sahip insanla, kötü niyetli insanlar karıştırılmamalıdır.
Sabırla imtihan ediliyoruz. Allah yardımcımız olsun. İnsanımıza sükunet versin. Olayları sade ve karmaşık olmaktan, çıkararak değerlendirmek gerekir. Yasa koyucunun bu ince ayrıntılara dikkat ederek, gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. Bunu beklemek, vatandaş olarak hakkımızdır.
Terörün yayılmasını, desteklenmesini engelleyecek yasaların yeni Anayasa çalışmalarında mutlaka ele alınması şarttır. Yoksa ortalığı yakan, yıkan, etrafa zarar veren insanlar, ellerini, kollarını sallayarak topluma tekrardan geri dönmektedir. Çeşitli şekillerde suç işlediği için; yakalanan insanların, bu tür eylemlerde sürekli yer alan insanlar olduğu gözlemlenmiştir. Demek ki; mevcut yasada, yahut yasayı yorumlama da bir eksiklik ortaya çıkmaktadır. Bu durumdan cesaret alan, eyleme alışık kişi, her eylemde başı çekmektedir. Sorumsuz şekilde yakmaya, yıkmaya, etrafa zarar vermeye devam etmektedir. Toplumun selameti için; acil çözüm üretilmelidir. Yoksa daha çok olayları, yaşandıktan sonra değerlendirmeler yapmaya, Ahhh, Vahhh çekmeye devam ederiz.
Devlet yetkilileri bu durumları görerek; olayları çığırından çıktığı zaman, müdahele etmek yerine, önceden önleyici, engelleyici yasaları çıkarmalıdırlar. Halkımızın bu konudaki beklentileri devam etmektedir.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI BUNUN İÇİN BİR FIRSATTTIR