Tutuklama kararı Hukukidir ama kanuni değildir.

Zira, Gülşen denilen kaltabanın işlediği suç, tutuklamayı gerektirir suçlardan değildir.

Bir kez daha anladık ki, Kanunlarımız, muhatabı olan Halkın ruhuna uygun çıkarılmamaktadır.

Bundan dolayıdır ki; tutuklama kararı Hukuka uygun ama kanuna aykırıdır.

İlk defa; onlarca yıldır ezilen, horlanan ve sistematik olarak hırpalanan İslami kesim lehine karar verilmiş, ancak bunun için de, Kanuna aykırı davranmak gerekmiştir.

Kanunlarımız, esas omurgayı değil, azınlık kalan unsurları korumak için vardır.

Bu kabul edilemez.

Derhal ve hemen yapılması gereken iş, bin yıl önce bu toprakları Vatan eden ve bugün de Ülkenin asli unsurunu oluşturan zihniyeti on yıllardır ezen kanunların değiştirilmesidir.

Ancak bu şekilde Halktan kabul ve karşılık bulur ve hukuki hale gelir.

Yoksa, Gülşen gibi zavallı bir sefile bile, Mağdur olma yolu açmakla kalmaz, Devletin Dini Adalettir hakikatine de zulmetmiş oluruz...

Hep zulme uğrayan olsak da, zulmetmek bize yakışmaz...