Şu amansız salgın döneminde; Hükümet elbette tenkit edilecek birçok yanlış yapıyor.
Ama çok doğru işler de yapıyor.
Sadece karşı olmak adına doğru yanlış ne varsa hepsini tenkit etmek, en hafifiyle insafsızlık.
Hele bir de; Avrupa´yla Amerika´yla kıyaslayarak muhalefet yapanlar yok mu Onlara daha bir sinir oluyorum.
Fransa´da bir yakınım var.
Ailede hem işçi var hem de işveren.
Aynen şöyle diyor;
´´Evet, çalışamayan işçiye ve kapalı işyerine devlet yardım yapıyor. Ama işe başlar başlamaz; işçinin maaşından, işyerinin banka hesabından hemen kesiyor.´´
Anladınız mı şimdi farkı.
Avrupa çok da verse az da verse; yardım değil borç veriyor.
Biz ise verdiğimizin bir kuruşunu bile geri istemiyoruz.
Şimdi bir daha düşünün.
Hangisi daha makbul.
Az ama bağış olan mı, çok ama borç olan mı
Epey sayıda, ´´Olsun fazla veriyor ya, sen ona bak´´ diyenlerimiz çıkacaktır mutlaka ama alıştığımız için şaşırmayız
Onlar İYİ saatte olsunlar.
Ancak; şunu da biliriz ki, gâvur babasına bile bedava vermez.
Sadece kendi vatanını satan gazeteci, siyasetçi, akademisyen vs. kılıklı hain T.C vatandaşlarına verdiğini geri istemez.
Onu da başka şekilde tahsil eder...
--
Alparslan Anadolu´ya gelmese, Selçuklu kurulabilir miydi
Hayır.
Selçuklu olmasa, Osmanlı kurulabilir miydi
Hayır.
Osmanlı olmasa, Türkiye Cumhuriyeti olur muydu
Hayır.
Geçtiğimiz hafta Osmanlının kuruluş yıl dönümüydü, bilen var mı
Hayır.
Kutlandı mı, tören yapıldı mı, okullar program yaptı mı
Hayır Hayır Hayır...
Başka sorumuz yok, zaten gerek de yok.
Ha bu arada:
az sayıda da olsa, "Ben biliyordum, hatta tebrik mesajları bile yazdım" diyenlerimiz varsa aman dikkat!!!
İçimizde yaşayan milyonlarca yarım akıllı tarafından Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı ilan edilebilirsiniz.
Hay ben böyle tarih anlayışına...