Maraş depreminden bir kaç gün sonra idi.

Selçuk BAYRAKTAR deprem bölgesini geziyor...

Bir TV kanalı canlı yayınlıyordu.

Henüz bir kaç gün önce dünyanın gördüğü en büyük felaketlerden birine maruz kalmış ve yakınlarını henüz toprağa vermiş insanların, Selçuk BAYRAKTAR'a ilgi ve alakası, birinin bırakıp diğerinin bağrına basması göz yaşartıcı seviyede idi.

Bunları ve hallerini düşünüp gözlerim nemlenmişken, arkadan gelen bir sesle gözyaşlarımı tutamadım artık...

Elleri, üstü başı toz içinde.

Ama yüreği koskocaman,

Vatan sevgisi dağlar kadar

Büyük felaketin içinde bile dipdiri tuttuğu idraki ve şuuru ile emsal güzellikte...

"BURADA ZAMAN HARCAMA. SEN GİT UÇAKLARIMIZI UÇUR, BURALARI BİZ HALLEDERİZ" diyordu; orta yaşlı babacan görünüşlü bir adam.

TV’deki görüntüyü seçemez oluncaya kadar ağlamıştım...

Yaşça benden küçük görünüyordu.

Ama orada olsam, ellerinden öperdim...