Hani bir rüzgar yakalar da ruhun

Kimselere demeden kaybedersin ya

Acı denizinde dalgalanır sürurun

Meçhule giden yolu seyredersin ya

Şimdi ne desem anlarsın bilmem

Ben dilimde kelepçe kalbimi seçtim

Yüreğimde dilekçe imzası hiç'te

Gittiğime bakma sen, ben hep gelecektim

 

Ateş böcekleri suya düşerken

Şehrin ışıkları sabahı bekler

Hançerler dağlanmış uçla sökerken

Kurşunu bir zalim nazar tetikler

Ne bir damla suyu düşer bulutun

Ne bir demet çiçek uğruna ölür

En sevdiğin var ya, işte en sevdiğin

Ne güldürür, ne öldürür, hep süründürür.

 

Yaşamak beni yaşadı hep belki de

Hayatım bana bir kez hayatım da demedi

Kıyamet kopmadan kaç kıyametler kopardım

Ölü ruhu gökyüzü zehir sandı yemedi

Şiirlerin ahenginde halay başı mendili

Şimdi davulla zurna kırk günde kırk gecede

Gündüzün göbeğinde yaktım bütün kandili

Karanlıklar parlıyor bendeki bilmecede

 

Sağ sol,  önüm arkam nerede ne gerek var

Aşağının yukardan yukardayken farkı yok

Bir doğunca bir ölünce beyaz kumaş topa sar

Topraktan daha iyi öğüten bir çarkı yok

Oysa sonsuza bakıyordum aynadan

Biliyordum en güzel ben gülecektim

Beklemedi beni o, beklemeyi bekledim

Gittiğime bakma sen, ben hep gelecektim

 

Leylifer

Nilüfer Akıngül