Aile Zırhtır

Anne çocuğuna, koca karısına zırhtır.

Aile yuvası ise hepsine...

Başımıza gelen musibet ve belaların temelinde; evlerimizin "Yuva" olmaktan çıkıp, pansiyona dönüşmesi yatıyor.

Taş yerinde ağırdır demiş eskiler.

Tıpkı öyle;

Anneye yuva gerek, anne yuvasında gerek.

Kadını "geçim" adlı pehlivanla güreştirmek, ona yapılacak en büyük zulüm.

Akşam ezanı, bizim için eve son giriş sireni idi çocukluğumuzda.

Hem de herkesin herkesi bildiği, tanıdığı, akraba olduğu bir mahallede oturmamıza rağmen.

Akşam yemekleri, iştiraki mecbur olan aile toplantılarıydı adeta.

Şimdi sokaklar kötülük ve kötülerle dolu ama gel gör ki ev kilitli, ev ahalisi darmadağın.

Yeniden yuva kurmaya

Yeniden yuva olmaya

Ve

Yeniden yuva kalmaya mecburuz.

Evlerimizi güvenli limanlara dönüştüremediğimiz sürece; hem huzura hasret kalmanın, hem de ciğerparelerimizi kurda kuşa kaptırmanın önüne geçmek mümkün görünmüyor.

Aslında çok uğraşmaya da gerek yok

Köklerimize tutunalım yeter...

 

***

Yoklukla sınanan dedelerimizin kazandığı imtihanı, varlıkla sınanan bizler kaybettik.

Onlar lokmalarını bölerek, sırt sırta vererek, imece ile vücut bularak ve bir evde pişeni kırk eve pay ederek...

Bir olmasını, iri olmasını, diri olmasını bilerek kazandılar.

Biz

Önce şımardık

Sonra israf ettik

Devamla bencilleştik

ve sonunda

Kimsenin kapısını çalamaz hale gelip, darmadağın olduk.

Dedelerimiz neşe içinde soğan ekmeğe şükrederken;

Bizler pirzola yerken somurtuyor ve şükretmiyoruz.

Onlar eşek sırtında türkü söyleyip selamlaşa selamlaşa giderken; bizler lüks arabalarda, kırk kişiyle Hırlaşıp, seksen kişiyle küfürleşiyoruz.

Onlar metanetle sabredip vakur davranırken, bizler parlamaya, paralamaya bahane arıyoruz.

Örnekler çoğaltılabilir.

Dua edelim de;

Allah,

Varlık imtihanını kaybeden bizlere, Dedelerimiz gibi yokluk göstermesin.

Yoksa

Din ve törelemizden güç alarak her zorluğu aşan dedelerimize kıyasla;

Yüz üstü kapaklanır ve pusulasız gemi gibi döner dururuz.

Zira

Ne uyacak din bıraktık, ne de uygulayacak töre...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haydar Mermer Arşivi

KANIMIZA ZEHİR BULAŞTI…

21 Ağustos 2025 Perşembe 10:26

BU BİR İMDAT ÇIĞLIĞIDIR!

18 Ağustos 2025 Pazartesi 10:10

KRİMİNAL BİR VAKA!

15 Ağustos 2025 Cuma 14:47

TARLASI OLAN KİMSEYE EL AÇMAZ!

13 Ağustos 2025 Çarşamba 13:44

KISASTA HAYAT VARDIR!

11 Ağustos 2025 Pazartesi 14:39

NE BERBAT GÜNLERE KALDIK!

08 Ağustos 2025 Cuma 11:42

“HELAL” TATİL PAKETİ

06 Ağustos 2025 Çarşamba 13:36

KAÇ YIL CEZA ALIRLAR?

30 Temmuz 2025 Çarşamba 14:54

ÜLKENİN GELECEĞİ…

29 Temmuz 2025 Salı 14:06

GİYİNİK ÇIPLAKLAR…

27 Temmuz 2025 Pazar 13:11