Prof. Dr. Vehbi Ünal

Prof. Dr. Vehbi Ünal

BAHİS DEĞİL BATAKLIK: TOPLUMUN KUMAR SARMALINA DÜŞÜŞÜ

Şu günlerde futbolda patlak veren bahis skandalı, aslında çok daha derin bir yaranın sadece görünen yüzüdür. Toplumumuz sessizce, fark edilmeden bir kumar bataklığına saplanmaktadır ve en acı tarafı, bu bataklık evlerimize, çocuklarımızın odalarına, gençlerimizin avuçlarına kadar girmiştir.

Bahis, iddia ve kumar sorunu sadece spor camiasında değil, ekonominin de her köşesinde zehir saçmaktadır. Borsa ve döviz piyasalarında spekülatörler halkın alın teriyle biriktirdiği paraları bir çırpıda eritmekte, umutları yok etmektedir. Bu durum artık toplumsal bir bataklığa, içinden çıkılmaz bir sarmalı dönüşmüştür.

Teknolojinin sunduğu imkanlar—internet, cep telefonu, sosyal medya—masum görünümleriyle evlerimize kadar girdiler ama içimize sürekli bir fitne tohumu ektiler. İllegal online bahis siteleri, sosyal medyanın her köşesinden fırlayan reklamlar, "sadece oyun" diye başlayıp gerçek paraya dönüşen tuzaklar, kağıt oyunları, kripto para bahisleri, dijital oyun hesapları üzerinden kurulan düzenler, süper toto, loto, iddia, kazı kazan, at yarışları, milli piyango... Her gün yeni bir isimle, yeni bir yüzle karşımıza çıkan bu tehlike, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğini karartmaktadır.

Dijital dünyanın göz kamaştırıcı çekiciliği, masum çocukları ve hayalleri olan gençleri adım adım bu bataklığa sürüklemekte, onları esir almaktadır. Bu mesele artık bireysel problem sınırlarını aşmış, toplumsal bir krize dönüşmüştür. Aileler dağılmakta, düzenler yıkılmakta, hayatlar karanlığa gömülmektedir. Her gün binlerce insan bu sarmalın içinde yok olmakta, iflaslar çoğalmakta, geleceğe dair umutlar hızla tükenmektedir.

"Kolay para kazanma" vaadi ne kadar da cazip değil mi? Çalışmadan, ter dökmeden, emek vermeden bir anda zengin olmak, köşeyi dönmek... Üstelik bunu yapanlar lüks arabalarda, gösterişli evlerde, şatafatlı hayatlar sürerken gösterilmekte. Bu aldatıcı görüntüler çocuklarımızın ve gençlerimizin gözlerini kör etmekte, iştahlarını kabartmaktadır. Ekonomik sıkıntılar ve "hızlı zengin olma" hayali toplumumuzu içinden çıkılmaz bir uçuruma sürüklemektedir.

“İnsan olmanın”, “paylaşmanın”, ”helal kazanmanın” “birlikte büyümenin” değerini unuttuk. Bunların yerine konfor, tüketim ve bireysel çıkar koyduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi sadece kendi menfaatlerini maksimize eden, kârı her şeyin üstünde tutan bir anlayışla yetiştirdiğimiz sürece açgözlülük, doyumsuzluk ve kanaatsizlik, kısa sürede zengin olma, köşeyi dönme anlayışı daha da yaygınlaşacaktır. Bu zehirli düşünce; yarışı, kazanmayı ve bu hedefe götürecek her türlü yolu—ne kadar kirli olursa olsun—mübah sayacaktır.

Gerçek şu ki: Eğitim ve düşünce sistemimizi "iyi insan olmak" üzerine inşa etmedikçe, toplumun genel refahını kişisel çıkarların önüne koymadıkça, bu kısır döngüyü kırmamız imkânsızdır. Sağlıklı bir toplum inşa etme hayalimiz sadece hayal olarak kalacaktır.

Ve işin en acı tarafı: Bir yandan yasadışı bahse karşı çıkılırken, öte yandan devlet eliyle bahis oynatılmaktadır. Bu nasıl bir çelişkidir? Bahis sorunu devletin ve toplumun tüm kesimlerine virüs gibi yayıldığı için bu sorunla mücadele yalnızca yargı organlarının omuzlarına yüklenemez. Bu toplumsal bir sorumluluktur, hepimizin sorumluluğudur.

İster bahis deyin, ister iddia deyin, ister kumar deyin—hepsinin ortak noktası aynıdır: Gençlerimizi zehirlemek, toplumumuzu tehdit etmek, geleceklerimizi karartmak ve insanlarımızı bağımlı hale getirmek.

Ülkemizin en büyük sorunlarından biri kontrol ve denetim eksikliğidir. Bu mecraların denetimsiz bırakılması, çocuklarımızı ve gençlerimizi savunmasız bırakmaktadır. Onları bu bataklığa iten eller, denetimsizliğin karanlığında rahatça hareket etmektedir.

Ne acıdır ki, bugün çocuklarımızı ve gençlerimizi paranın kölesi, maddenin ve alkolün esiri, makamın tutsağı haline getirdik.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Vehbi Ünal Arşivi