
Şadiye ÖZTÜRK
DİKKAT EKSİKLİĞİ SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER:
Tıbbi bir rahatsızlık yoksa öğrencilerdeki dikkat eksikliği çoğunlukla TV- internet bağımlılığından kaynaklanmaktadır. Bu bağımlılık, ÇOCUKLARIMIZIN DİNLEME, ANLAMA, DÜŞÜNME, MUHAKEME KURMA, ÖĞRENME MELEKELERİNİ YOK ETMEKTEDİR. ÇOK TV SEYREDEN ÇOCUKLAR, ÖĞRETMENİN ANLATTIĞI DERSİ TV SEYREDER GİBİ İZLEMEKTE, DERSE KATILMAMAKTA, DÜŞÜNÜP, SORGULAYAMAMAKTA VE ÖĞRENEMEMEKTEDİR. ÇOCUKLARIMIZ, SADECE SEYREDEN TOPLULUĞA DÖNÜŞMEKTEDİRLER. Yazı tahtasını ekran, öğretmeni de televizyon karakteri olarak görüp algılamaya başlamaktadır. TELEVİZYON, ÇOCUKLARIMIZI ZİHİNSEL OLARAK PASİF HALE GETİRMEKTEDİR. Öğrencilerin muhakeme kurma, düşünebilme becerileri yok olmaktadır. Aile toplantıları yapılıp aşırı televizyon, bilgisayar izlemenin zararları anlatılarak çocuklar ikna edilmelidir.
Ailede çocuklara gelişi güzel ceza verilmemeli, CEZASIZ DİSİPLİN kuramı uygulanmalıdır. Yanlış yaptıklarında; ''Senden bunu beklemezdim'' cümlesi çocuğun hayal kırıklığını kendisine yöneltmesine neden olur. Bu da özgüven duygusunu zedeler. '' BU DAVRANIŞI DOĞRU BULMUYORUM'' demeniz yeterlidir. Evde kurallar belirgin olmalı, kurallara anne-babalar uyarak örnek olmalıdırlar. Çocuklar arasında ayırım yapılmamalı, uygulamaların gerekçeleri net olarak ortaya konulmalıdır. Aşırı ihtimam ve abartılı ilgilerden uzak durulmalıdır. Aşırı koruyucu ailelerin çocukları sınıfta kırk öğrencinin içinde aynı ilgi ve ihtimamı bulamayınca bocalamaktadır. Unutulmamalıdır ki; BİTKİ İÇİN SU NEYSE ÇOCUK İÇİN DE SEVGİ ODUR. AŞIRI OLURSA ÇÜRÜTÜR, EKSİK OLURSA KURUTUR. Aşırı koruyucu tutum gösteren aileler bilmelidir ki; BİR ÇOCUĞA YAPILABİLECEK EN DEĞERLİ YARDIM, BAŞARABİLECEĞİ KONULARDA ONA YARDIM ETMEMEKTİR.
Çocuklar bahçesi olmayan dairelerde, içerde yetişmektedir. Tatillerde çocuklar akraba ziyaretlerine götürülmelidir. İl dışında varsa akrabalar birkaç gün de olsa il dışı ziyaretler çocuklara çok iyi gelecektir. Çocukların sevdiği akrabalarını ziyareti onlara ilaç gibi gelecek, zihnini, ruhunu rahatlatacaktır. Akraba çocukları ziyaretleri onlara bir türlü ruhsal vitamin gibi gelecektir. Mekan değişikliği çocuklarda oluşan stresi yok edecektir.
Spor, müzik, sosyal etkinlikler öğrencilerin beynine-kalbine giden oksijen gibidir. Bu etkinlikleri yapamayan, sosyal ihtiyacı karşılanmayan öğrenciyi stres kaplar. İhtiyaçları karşılanmayan canlı acı çeker, mutlu olamaz, verimi düşer. Bu nedenle öğrenciler spor, müzik, sanat kurslarına katılmalıdır. Sosyal etkinliklerle zihni dinlenmeli, ruhu sakinleşmelidir. Özellikle bağlama ve yüzme kursları, Spor, müzik, sosyal etkinlikler; öğrencinin zihninin nefes almasını, rahatlamasını sağlar.
Babalar çocuklarına zaman ayırmalıdır. Babasıyla vakit geçiren çocuklarda özgüven artışı yaşanacak, dengeli bir kişilik oluşacaktır. Veliler çocuklarının güzel davranış ve başarılarına tanık olmalıdır. Baba çocuğuna vakit ayırır, neye tanıklık ederse çocukta o gelişir. Babanın zaman ayırması çocuğa ruhsal terapi olacaktır. ''Çocuğa gerçekten zaman ayırmak, ona olan sevginin en güçlü ifadesidir''
Çocuklara öfke kontrolü becerisi kazandırılmalıdır. Öfkesini kontrol edemeyen öğrenci dersi etkili dinleyemez. Arkadaşlarının en küçük hatasına misliyle karşılık veren bir toplum olduk. Oysa hata yapana tepkimiz; ÖZÜR DİLEMEN GEREKMİYOR MU Sözü olmalıdır. Aşırı, abartılı tepkiler yerine karşımızdakini nezakete davet etmeliyiz. Unutmayalım ki ''ÖFKENİN OLDUĞU YERDE ANLAMA YOKTUR, ANLAMANIN OLDUĞU YERDE ÖFKE YOKTUR''. Aileler; özür dilerim, affedersiniz, haklısınız, teşekkür ederim, rica ederim, önemli değil sözlerini sık kullanmalı, çocuklarına bunları kullanma becerisi kazandırmalıdır.
Çocuklara DİNLEMEYİ öğretmeliyiz ve ısrarla ETKİLİ DİNLEMEYİ tavsiye etmeliyiz. Dersi derste öğrenmesi için etkili dinlemenin önemini anlatılmalı, SUSMA BECERİSİ kazandırılmalı. Evde çeşitli uygulamalarla dinleme alışkanlığı kazandırılmalı. ''DİNLEYEMİYORSANIZ; ÖĞRENEMİYORSUNUZ DEMEKTİR'' sözünün anlamını kavratılmalı. İnsanlar; Okuduklarının % 10' unu, Etkili dinlediklerinin % 90'ını hatırladıklarını anlatılmalı.
Mutlaka matematik dersinde öğrenilen konuları evde YAZARAK TEKRAR etmesi sağlanmalı. Her gün ''Bugün ne öğrendin '' sorusunun cevabı aranmalı. Sayısal dersler her gün başka bir deftere yazarak tekrar edilmelidir. Eğer öğrenci, okulda öğrendiği bilgiyle evde baş başa kalmadığı sürece tam öğrenme gerçekleşmez. TEKRAR ETMEZSENİZ UNUTURSUNUZ SÖZÜ EKSİKTİR. DOĞRUSU; TEKRAR ETMEZSENİZ TAM ÖĞRENEMEZSİNİZ sözlerinin anlamı kavratılmalı.
Veliler çocuğunuza soru sormasını öğretmeli ve doğru soru sorma becerisini kazandırmalı. Çünkü öğrenme, bilim sorguyla başlar. Doğru soru sormak bilgimizi ve yaşam kalitemizi artırır. Çocuğunuz okuldan gelince ona ''Bugün öğretmenine soru sordun mu, öğretmenine ne sordun '' sorularını yöneltilmeli.
Çocukların hedef belirlemesini sağlayın. Hedefler bütün duygularımızı coşturur, heyecanımızı yükseltir ve enerjimizi artırır. Yukarıya bakamayan gençlik aşağıya bakacaktır ve yükselemeyen ruh yerde sürünür. ''Babam hep derdi ki; Başını dik tut Gökçem, yoksa tacın düşer'' Bilgiye hayat veren azimdir, iddiasız insan hiçbir işte başarılı olamaz. Birçok insan gücü olmadığı için değil, hedefi ve azmi olmadığı için başarılı olamazlar. Doğru hedef ve azim hayatı değiştirir.
Uyumadan önce televizyon, bilgisayar izlettirilmemeli. Uyumadan önce televizyon izlemek silici görevi yapar. Öğrenilenleri beyinden siler. Uyumadan önce kitap okunmalı, başarısız olduğu dersten tekrar yapılmalıdır. Gece uyurken melatonin hormonu salgılanır. Melatonin unutmayı en aza indirir, bağışıklığı artırır. Yatmadan önce ne ile meşgul olunursa beyin gece boyunca onunla uğraşır.
Veliler çocuklarına model olmalı, ailece kitap okuma saatleri düzenlenmeli. Televizyonu, bilgisayarı kapatıp ailedeki tüm bireyler okumalıdır. Öğrenciler öğütlere kulaklarını kapatır ama örneklere gözlerini açarlar. Eğitimde modelden öğrenme büyük yer tutmaktadır. ÇOCUKLAR BÜYÜKLERİNİN AYAK İZLERİNİ TAKİP EDERLER. ÖĞRETMENLERİN VELİLERDEN İSTEĞİMİZ; ANNE-BABALAR ÇOCUKLARINA İYİ BİR MATEMATİKÇİ, FİZİKÇİ OLMAYABİLİRLER AMA ÇOK İYİ BİR REHBER VE ROL MODEL OLABİLİRLER. ANNE-BABA NE KADAR ETKİLİ ANNE-BABA OLURLARSA; ÇOCUKLARI DA OKADAR ETKİLİ ÖĞRENCİ OLACAKTIR. '' SEVGİ, BİLGİ (ÇALIŞMA) BİRLİKTE OLURSA BİR ŞAHESER BEKLEYEBİLİRSİNİZ.
Selam olsun çocuklarına dinleme, çalışma, öğrenme, nezaketli olma alışkanlık ve becerisini kazandıran ailelere.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.