
Şadiye ÖZTÜRK
DİYET YAPMANIZI VE DİYETİNİZİN ETKİNLİĞİNİ ARTIRICI ÖNERİLER
Zayıflama işi zor iştir, bilirim. Genelde diyet yaparken hepimizin çeşitli kaçamakları olmuştur. Yasaklar her zaman cazip gelmektedir, hepimize. Bir nebzede olsa sizi kaçaklardan uzak tutabilecek öneriler aşağıda sınırlanmıştır.
- Alışveriş yaparken dikkat etmeniz gereken hususlar:
- Besin alışverişini tok karnına yapmak,
- Enerjisi düşük olan besinler satın almak,
- Alışverişe liste hazırlayıp çıkmak,
- Yenmeye hazır besinleri satın almamak,
- Yapılan listeye yetecek kadar para almak, sizin diyetinize sadık kalmanıza yardımcı olabilir.
- Özel günlere yönelik öneriler:
- Kalorisiz içecekleri tercih etmek,
- Diyete uygun besinleri tercih seçmek,
- İkramları reddetmek,
- Toplantılara çok açken gitmemek,
- Sonraki öğün salata ve peynir yiyerek geçiştirerek, özel günlerinizi diyetinize sekte vurmadan atlatabilirsiniz.
- Ne yiyeceğini önceden planlamak,
- Planlanan zamanda yemek,
- Her öğün 1-2 bardak su içmek,
- Her hafta tartılıp, kayıt altında tutmak, diyetinizi etkinleştirecektir.
- Göz önünde yiyecek bulundurmamak,
- Serviste küçük boy kepçe kullanmak,
- Yemekte küçük, salatada büyük tabak kullanmak,
- Servis kabını masaya koymamak,
- Her lokmada çatalı kaşığı bırakmak,
- İyi çiğnemek ve yavaş yemek,
- Akşam yemekten sonra bir şey yememek,
- Yemek yerken başka aktiviteler yapmamak, kaçamaklarınızı en aza indirebilir.
- Planlı olmalısınız.
- Yemek sırasında uygulayacağınız öneriler ise:
Çok sinirli, stresli, mutsuz olduğunuz zaman gereksiz yemek yemeyi aşağıdaki önerilere uyarak engelleyebiliriz.
- 20 den geriye doğru say. Ve bunu sakinleşene kadar devam ettir.
- Sözüne güvendiğin birisi ile görüş ( Diyetisyeniniz sanırım iyi fikir J) Seni neyin rahatsız ettiğini açıkla.
- En iyi rahatlamayı yolu egzersizden geçmektedir. Yürüme, koşma, bisiklet, kum torbası vb. iyi tercihler ile olabilir.
- Sakin bir yere geç, neden yemek istediğini kendine sor!
- Bir günlük tut.
- Yediklerinizi Değiştirin
Duygusal nedenlerden dolayı yemek yiyor, abur cuburla mutlu oluyorsanız yediklerinizi değiştirerek sağlıklı beslenebilirsiniz:
Çikolata: Kendimizi yalnız, terk edilmiş hissediyorsak elimiz hemen çikolataya gider. Çünkü çikolatanın artırdığı mutluluk hormonu salgısı hepimize iyi gelir. Çikolata yerine muz yemeyi deneyebilirsiniz. Çünkü muz en çok mutluluk hormonu salgılatan meyvedir. Aynı zamanda da magnezyum ve potasyum içerir.
Puding: Yalnız ve mutsuz hissettiğimizde yemek istediklerimizden biri pudingdir. Onun yerine 5-6 adet Hac hurması da sizi mutlu edecek, üstelik daha az kalori almanızı sağlayacaktır.
Tuzlu gıdalar: Stresliyken canımız tuzlu şeyler ister. Baskı altında olduğumuzun bir işareti de canımızın tuzlu besin istemesidir. Sakinleşmek ve tuz ihtiyacınızı karşılamak için fıstık atıştırabilirsiniz. Fıstık yiyerek ihtiyacımız olan omega yağlarından da almış oluruz.
Patates Cipsi: Sert, gevrek ve ısırdığımızda gürültü çıkaran her türlü yiyecek öfkenin üstesinden gelmemizi sağlıyormuş! Öyleyse, cips yemek yerine salatalık, kereviz, havuç yemek hem sağlıklı beslenmemizi sağlayacak hem de öfkemizi yatıştıracaktır.
Malum yaz geliyor..Her yerde her internet sitesinde sağlıklı-sağlıksız bir sürü diyet konuşuluyor. Acaba bu diyetler ne kadar sağlıklı ve vücudumuza ne gibi yararları-zararları var, buyurun göz atalım:
HATALI ZAYIFLAMA PROGRAMLARININ ÖZELLİKLERİ
- Bireye özgü olamayan beslenme programları,
- Kısa sürede hızlı kilo kaybını sağlayan çok düşük enerjili diyetler,
- Tek tip besine dayalı diyetler,
- Karbonhidratları ve proteinleri ayırma diyetleri,
- Akupunktur ile birlikte yapılan açlık diyetleri,
- Diüretik etki yapan ilaçlar, otlar, çaylar ve saunalar.
- Bilinçsizce kullanılan zayıflama hapları ile.
- Günümüzde internette bile satışı kolay olan, sadece insanların hayallerini satın almaya yönelik, bitkisel adı altında satılan zayıflama destek ürünleri içeren zayıflama programları.
Hatalı zayıflama programlarına birçok örnek verilebilinir. Aşağıda bunlardan birkaçını görebilirsiniz.
- Beverly Hills Diyeti: Tek besine dayalı bir diyettir. Enerjisi yaklaşık 900 kkal/gün civarındadır. Enerjinin karbonhidrattan gelen oranı %95, proteinden gelen oranı %5 ve yağdan gelen oranı ise % 0'dır. Bu diyette protein, vitaminler ( B grubu vitaminler) ve mineraller (kalsiyum, çinko, demir, fosfor, magnezyum) yetersiz bulunmaktadır.
- Pritikin Diyeti: Vejeteryan tipi, düşük yağlı ve yüksek posalı bir diyettir. Enerjisi yaklaşık 700-1200 kkal/gün civarındadır. Enerji karbonhidrattan gelen oranı % 65, proteinden gelen oranı %25 ve yağdan gelen oranı ise % 10' dur. Bu diyet ise B12 vitamini ve kalsiyum açısından yetersizdir.
- Formüla Diyetler: Hazır toz veya sıvı formdaki ürünleri içerir. Öğün zamanında normal besinler yerine bu ürünler tüketilir. Enerjisi yaklaşık 400 kkal/gün veya 900 kkal/gün civarındadır.
- Kan Grubu Diyetleri: Örneğin bireyin kan grubu 'A' ve '0' ise diyette süt ve ürünleri bulunmamaktadır. Enerjisi yaklaşık 900-1000kkal/gün civarındadır.
- İsveç Diyeti: Yaklaşık 1 hafta uygulanan ve haftada 2-3 kg ağırlık kaybına neden olan çok düşük kalorili ( yaklaşık 500 kkal) bir diyettir.
- Tek Tip Besine Dayalı Diyetler: Lahana çorbası diyeti, domates diyeti, soğan çorbası diyeti tek tip besine dayalı diyetlere örnektir.
- Ketojenik Diyetler: Karbonhidrat miktarı aşırı kısıtlandığında( günlük 50 g altında) kanda keton ciismciklerin artmasına, yani ketosize neden olan diyetlerdir.
- Düşük kalorili ketojenik diyetler: Bu diyetlerin karbonhidrat içerikleri günlük enerjinin yaklaşık % 5' i kadar yani çok düşüktür, protein ve yağ içerikleri ise yüksektir.
- Çok düşük kalorili ketojenik diyetler
- Açlık Diyeti: Bu diyetin enerjisi günlük 200 kkal den azdır. İlk 2-3 haftada günde 1-1,5 kg kayıplar olurken daha sonra bu kayıplar günde 0,5 kg'a düşer. Bu diyetin ölüm riski yüksektir.
- Çok düşük kalorili diyetler: Bu diyetin enerjisi günlük 200-800 kkal arasındadır. İlk 1-2 hafta günde 0,8 kg ağırlık kayıpları olurken 3. Hafta 0,3 kg a düşmektedir.
Genel olarak ketojenik diyetler, besin öğeleri yönünden dengesiz olmaları, önemli sağlık sorunları ortaya çıkarmaları nedeni ile şişmanlık tedavisinde kullanılmalıdır. Ketojenik diyetlerin yaratabileceği birçok sağlık sorunu vardır. Bunlar; sıvı ve elektrolit dengesinde bozukluklar, hiperürisemi, hiperlipidemi, hiperkolesterolemi ve kardiyak aritmilerdir. Sıvı ve elektrolit dengesinde bozukluklar, örneğin kalsiyum ve sodyum atımlarının artması osteoporoz riskini, hiperlipidemi ve hiperkolesteromi koroner arter hastalığı riskini, kardiyak aritmiler ise ölüm riskini artırabilir.
Ayrıca çok düşük kalorili diyetler çeşitli sistemlerimize de zarar vermektedir. Aşağıda listelenmiştir.
- Merkezi Sinir Sistemi: Baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk.
- Kardiyovasküler Sistem: Kardiyak aritmi, hipotansiyon
- Gastrointestinal Sistem: Bulantı, kusma, diyare, konstipasyon, abdominal rahatsızlık, safra taşı.
- Genito- üriner sistem: Menstruasyon (adet) düzensizliği, böbrek taşları
- Diğer: Soğuğa karşı intolerans, kuru cilt, saç dökülmesi ve incelmesi, uyuşukluk, proteinüri, mineral-elektrolit dengesinde bozukluk, bazal metabolizmada azalma
Özetle; çok düşük kalorili diyetlerin;
- Vücut ağırlığın hızlı kaybı ile yağsız vücut kütlesinin daha çok kaybına ve nitrojen kaybına neden olmaktadır.
- Bazal metabolizma hızının azalmasına ( yaklaşık % 20) ve dolayısıyla kaybedilen ağırlığın korunmamasına neden olacağını,
- Sağlık açısından riskli olduğunu ve ölümle sonuçlanabileceğini bilmek gerekmektedir.
Yani sonuç olarak; adı ne olursa olsun popüler diyetlerin (şok diyetlerin) temeli çok düşük kaloriye dayanmaktadır. Dolayısıyla içeriğinde ne olursa olsun, doğal olarak hızlı kilo kaybı oluşacaktır. Hızlı kilo vermek her ne kadar cazip görünse de, buz dağı arka kısmını da düşünmek gerekir. Neden Çünkü hızlı kilo verildiğinde yağsız vücut kitlesinden daha çok, asıl gitmesini istediğimiz vücut yağından daha az kayıp olmaktadır. Önemli olan o verilen kiloların korunmasıdır. Ne kadar çok verirsek, o kadar çok yiyerek kilomuzu koruruz. Bu nedenle amaç her zaman yüksek enerji alımı ile verebildiğimiz kadar kilo verip o noktada korumak olmalıdır. Önemli olan kasdan, sudan değil yağdan kilo kaybetmektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.