
Şadiye ÖZTÜRK
EĞİTİM ENSTİTÜLERİ (10)
Bütün Köy Enstitülerinde durum bundan farklı değildi.
Toprak Mahsulleri Ofisinde bulunan buğday sınırdaydı.
Ofis enstitülere buğday veremeyeceğini bildirdi.
Hayvan yemi olarak kullanılan saman dahi yoktu.
Yemin, dış ülkelerden sağlanmasının zorunlu olduğu ofis yönetimince bildirildi.
İsmet İnönü dönemi çok zor şartlar altında bulunuyordu.
Köy Enstitülerinde bulunan öğrencilerin, tarlaları ekime hazırlama zorunluluğu vardı. Buğday ekmek için tohumluğa ihtiyaç hasıl oldu. Tohumluk olmadığından ekimin yapılamayacağı gerçeği ortaya çıktı. İnsanların elinde buğday yoktu.
Belediyelerin durumu da bundan farklı değildi.
Halktan satın alma yolu ile buğday temini imkansızdı.
Köy Enstitüsü Müdürü Recep Gürel, Ofisin, Ticaret Bakanlığının emri üzerine buğday vermediğini ,
dışarıdan buğday almanın imkansız olduğunu;
çare olarak;
Ofisin yılda Köy Enstitüsüne 45 ton buğdayı vermesinin sağlanmasını;
verilmemesi halinde öğrencilerin aç kalacağını şifreli bir telgrafla bildirdi.
Hemen harekete geçen hükümet,
Köy Enstitülerinin tarım üretimi için üretimlerinin artırılması;
kendi ihtiyaçlarını, kendilerinin sağlaması konusunda karar aldı.
Ekonomik durumu yakından izlemek isteyen İsmet İnönü İsmail Hakkı Tonguç, Reşat Şemsettin Sirer, Nafi Atuf Kansu ve Hayriye Dener ile birlikte yurt gezisine çıktı.
Batı Anadolu'nun bazı şehirleri - İstanbul- Afyon ve İzmir'e gittiler.
Geri Ankara'ya döndüler.
Bu çalışmalar, ülkenin ve dünyanın fırtınalı gününe rastlamıştır.
Sömürgeci devletlerin doyumsuz ruhsal bozukluğundan sıyrılmaya çalışan İsmet İnönü,
kurtarıcılık arayışları ile olumsuzlukları yenmek için bütün gücü ile çalışıyordu.
Osmanlılardan devraldıkları ülke her açıdan yoksuldu.
Eğitimsiz cahil bir topluluktu okur yazar insan sayısı çok azdı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.