
Orhan Arslan
İKTİDAR MUHALEFET BİRLİKTELİĞİ GEREKLİDİR
Meclisin açılışından sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın, diğer parti liderleri ile aynı masada poz vermesi çok önemli bir mesajdır. Bu Ülke bizim. Ülkemin yararı için, birlikte hareket etmekten daha önemli ne olabilir.
Bu resim Mecliste bazı ortak kararların alınacağının mesajı olarak algılandı. Hatta Anayasa değişikliğinin halka sunulması gibi değerlendirmeler yapıldı.
Kimi zaman Ülkeme yapılan onca hizmeti gördükten sonra, Ülkemizde olan bitenlere muhalefet gözüyle baktığımız zaman, en kısa zamanda bir uzay aracı kiralayıp, Bu Ülkeyi terk etmek gerekir. Olaya muhalefet etmek adına baktığınız zaman, hiç iyi şeyler olmuyor, hep kötüye gidiyoruz, bitiyoruz, eriyoruz… İnsanın aklına şu geliyor, Bu Ülkede hiç iyi şeyler olmuyor mu?
Gerçekten Ülkemde sivil toplum örgütlerinin çok güzel şeyler yaptığına şahit oluyoruz. Geçmiş yıllarda Deniz Feneri Derneği olarak, Şehir ve Ramazan diye bir sunum yapılıyordu ekranlarda. İnsanları iyiliğe teşvik ettiler. Ondan sonra bu tür onlarca dernek kuruldu. Ancak geçen bir söyleşide, o sunumu yapan arkadaşlardan İbrahim bey şöyle bir gerçekten bahseti. ''Öyle evlere gidiyorduk ki; özürlü insanları zincirlere vurulmuş olarak. Buluyorduk. Aileler onları zincirlere bağlıyorlardı. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı en güzel işlerden birisi, hem özürlüye para vermesi, hem ona bakana para ödemesidir. Böylece özürlü insanlar kümeslerden, ahırlardan kurtarılmış oldu. ''Haaa …diyeceksiniz ki; sivil toplum örgütlerinin yaptıkları bunlar kişisel yardımlar. İyi de bu Ülkede işler iyi olmasa o insanlar nasıl para kazanacaklar. Hem nerede görülmüş kendisi aç olan bir insan kolay, kolay başkasına yardım eder mi? Çok kaba bir tabir vardır, dolmayan havuz taşmaz… İnsanlara karşılıksız yardımı yapan bunca insanın bu gücü aynı zamanda inancından aldığını da hatırlayalım... Demek ki bizim ortak noktada buluşacağımız çok şeyimiz vardır.
Sın Sındırgı depreminde benim kadim dostumun Alacaatlı köyünde amcasının yatağa bağlı hanımı, depremden saatler sonra köyden alınarak, Balıkesir şehir merkezinde Devlet korumasına alınmıştır. Bakımını Devlet üzerine almıştır.
Ben işlerin iyiliğinden, ya da kötülüğünden bahsetmek için bunu kaleme almıyorum. Beklentim şudur: Her birisi bu Ülkenin kalkınmasını isteyen, Memleket sevdalısı tüm siyasilerin, bazı şeylerde başka siyasilerin yararına da olsa iyi giden şeyleri beraber söylemeleri, hatta Ülkedeki iyi şeylerden mutluluk duymaları gerekmez mi? Bunu söylemek suç mudur...
Halkın yararına olan bir şey herkesi mutlu kılmalıdır.
Meclis içerisinde muhalefet vekilleri olarak bilinselerde, onlarda bu Vatan topraklarında yaşıyorlar. Onların da memleketimizde olan her türlü iyi şeylere dolaylı da olsa katkıları vardır. Çünkü, aynı parlamentonun aktörleridir. Muhalefette olmaları iktidarın yaptığı şeylerin oluşmasına, oluşmamasına katkı sağlamak anlamında kendilerinin varlığını gerektirmektedir. Kısacası niye iktidar diyoruz, onlar yöneten durumunda oldukları için. Niye muhalefet diyoruz yönetenleri denetleyen ya da yönetim biçimlerini eleştiren oldukları için. Milletin vekilleridir. Oradaki herkesi bu Millet seçmiştir. Onlarda aynı Meclisin çatısı altında çalışmaktadırlar. Böyle olmasaydı iktidar ve muhalefet kavramlarının ne anlamı kalırdı.
Halk olarak beklentimiz siyasi partilerimizin, Ülkemizin geleceğine yönelik olan bazı ortak iyileri bulmaları, onu beraber sahiplenmelidir. İlla ki; siyasi partilerimizin ortak bildiri yayınlamaları için, terör olayı, Kıbrıs hadisesi, Filistin meselesi, Olağanüstü durumlar, Yakın komşularımız daki olaylar gibi olaylar mı olması gerekiyor? Memleketimizin, Vatanımızın yararına olan bazı şeylerde de ortak davranışlar içinde olsalar daha iyi olmaz mı?
Gözle görülen bazı iyi şeylere de muhalefet etmek bana göre muhalefetteki siyasi partilerimize de bir şey kazandırmaz. Yanlış olan şeylere muhalefet etmek en tabi haklarıdır. Bunu büyük bir titizlikle yapmaları gerekir. İktidarın da her şeyi ben bilirim, benden başka doğru bilen yoktur, mantığı doğru değildir. Böyle karşılıklı, farklı anlayışlar olduğu müddetçe, bir çok şey, çok iyi bile gitse halk tabanında farklı değerlendirmelerden dolayı, ayrışım nedeni olarak devam edecektir. Kısacası iktidar ve muhalefet arasındaki nefret durumları ortadan kalkmalıdır. Bu tutum farkında olmadan, tabanda ciddi manada ayrışımlara neden olmaktadır. Hatta bu ayrışım Aile içerisindeki bireylere kadar yaygınlaşmaktadır. Doğal olarak hoş bir durum değildir. Memleket yararına bir çok şey yaptığımızı ortaya koymaya çalışırken, insanlar arasında, nefret uçurumlarının oluşmasına sebep olmamak gerekir. Siyaseten bu durum hoş değildir. Böyle bir davranış ne iktidar için, ne muhalefet için fayda getiren bir durum değildir. Nefret durumlarını değil, sevgi bağlarını yerleştirmemiz gerekir. Medeniyetimizin özü budur.
Şimdi Ülkenin gündeminde bir Anayasa meselesi, Bir de terörsüz Ülke konusu vardır. Bu sıkıntılı günlerde umarım bu iki konuda Ülke siyasetçileri birlikte hareket ederler. Ülkenin yararına olacak girişimleri hayata geçirilir...
Bunu Meclisten beklemek en doğal hakkımızdır...
İlave olarak Polis yetki ve selahiyet yasasının tekrardan düzenlemesi Ülke yararına olacaktır. Şu an bir yargı paketi çalışması olduğundan haberdarız. Beklentimiz bu çıkacak yasada hem suçlara verilen cezalar artırılır, 18 yaş altı suç işleyen gençlerin konumu da ayrıca değerlendirilir...Buna ilaveten polis yetki ve salahiyet yasası umarım çıkar bu alandaki boşluk ta giderilmiş olur...
Yeni yasama yılında öncelikli konuları belirttik. İhmal etmemek gerekir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.