Yurt Sıkıntıları

01-09-2021

987 OKUNMA

Şimdi  Üniversiteye  başlayacak öğrenciler için, kimi  şehirlerde yurt ve barınma sıkıntısı  boy  gösterecek. Bazı şehirlerde Üniversitelerin öğrenime başlayacağı bilgisi bile, ev kiralarının artmasına neden oldu. Öğrenciler doğal olarak, yurtlara yönelecekler... Benim acizane tavsiyem Devlet, yurtlarını tercih etmeleridir. Son yıllarda, Devlet yurt imkanı açısından epey  mesafe  kat etti. Hem ucuz, hem güvenli... Öğrenci evleri, ok sorunlu yerler olmaya adaydır. Kontrolü ve denetlenmesi çok zordur. Öğrenci arkadaşlar, bu konuda dikkatli olmalıdırlar. Her insanla aynı çatı altında barınmak kolay bir iş değildir... Üstelik bazı vakıf ve derneklerin yurtlarında kalınca, bazen gençlerin onlara karşı boynu bükük kalıyor. Üstelik verilen Devlet tarafından burs ve kredi desteği, öğrenciyi maddi olarak bayağı rahatlatmaktadır. Yemek desteğini de unutmamak gerekir. Bu konuda, Bazı belediyelerden daha fazla katkı bekliyoruz. Üniversite öğrencilerinin taşıma ücretlerini artırmak, çözüm değildir. Bazı vakıf ve derneklerin öğrencilerle olan ilişkilerinde, Önceden yaşanmış çok olumsuz örneklerini biliyorum.  Aslında öğrenci kazanmak için yola çıkan bu sivil toplum örgütleri, beceriksiz yönetici, kaprisli idareciler sayesinde çok adam kaybetmişlerdir. Yani kaş yapayım derken, çok göz çıkarttılar... Halkımızdan Üniversite öğrencilerine burs vereceğiz, onlara barınma konusunda yardımcı olacağız diye; yardım, para, zekat, fitre toplayan kimi dernek ve vakıf yöneticileri, bu durumu öğrenciler için, bir silah olarak kullanmaktadırlar. Bir-kaç örnek arz edeyim. Bir vakıf ve derneğin, Haftalık sohbetlere çağırdıkları bir öğrenci, bir hafta sonu sohbete gelmeyince, bu sohbetlere katılmalarına karşılık ödenecek bursu, o hafta sohbete katılmadığı için,  öğrenciye o ayki bursu,  ödemeyeceklerini ifade etmişler. Öğrenciye O, ayın bursunu ödememişlerdir. Sonuç, O, öğrenciyi kaybettiler. Hatta bu davranış sayesinde; O, öğrenci o, tür kurumlara güvenmez oldu. Arkadaşları da bu olaydan dolayı O, sivil toplum örgütünden nefret eder oldular. Oysa ki, insanlardan bu paraları toplarken, öğrencilere gayet nazik ve olumlu davranış içerisinde olacaklarından söz etmekte idiler. Bu yaptıkları davranışı, onlara maddi anlamda yardım eden insanlar bilseler, bir daha o derneğe para veririler mi? Başka bir örnek, bir derneğin kontrolündeki bir evde kalan değişik öğrencilere, aylık burs verilirken içlerinden bir tanesini ayırt ederler. Sebep olarak sen bizim siyasi görüşümüzü tercih etmediğin için, sana burs yok derler. Evet, O, öğrenci de bu davranış sayesinde bu tür oluşumlardan nefret etmiştir. O evi terk etmiştir... Yine yaşanan bir olayı anlatacağım.  Bir yurda öğrenci yerleştirilmesi faciasını zikredeyim.   Belki bazı arkadaşlar kızacaklar. Kusura bakmayın hala bu tür olayları yakından takip eden bir kardeşiniz olarak, olumsuzlukları gündeme taşımak zorundayım. Yanlış yapanlar dikkat etsin, diye... YA HU, birileri yine kızacak. Kızmayınız... Bu iş bizim ihtisas sahamız son senelerde yurtlarda kalması için öğrenci gönderiyoruz, adamlar sanki; bedava hizmet ediyorlarmış gibi bir sürü şartlar ileri sürüyorlar adam başına da her ay en az  800 lira para alıyorlar... EL İnsaf; topladığınız zekat ve fitre paraları nereye gidiyor? Korkuyorum ki; zamanla yeni, yeni hizmet diye yola çıkan adamların geçmişte yaptığı  hikayelerini mi dinleyeceğiz? Yeter... Üstelik yurtlara öğrenci alacağız diye, anlamsız, anlamsız mülakatlar... İnsanları dar kapsamlı binaların içerisinde üst, üste bir halde bekletmeler. Yurdun kapasitesi 200 kişi ise, mülakata 500 kişi almalar... Bu nasıl bir duyarsızlıktır... Sen şimdiden 300 kişiyi zaten kaybettin... Sen aldığın adamların dışında mülakatta kaybettiğini açıkladığın gençleri, fikir olarak da kaybettin... A, akılsız... Bu nasıl aymazlıktır. Bunun başak bir yöntemi yok mudur? İnsanları üzmeyecek, yıpratmayacak, yormayacak, ezmeyecek, küçük düşürmeyecek... Üstelik bazı vakıf ve derneklerin yöneticileri bir de kendilerini ulaşılmaz bir makam kabul ettirmektedirler. Şatafatlı idareci odaları, sekreterler, insanlara tepeden bakmalar... İşte o zaman, duygusala bağladım. Bundan seneler önce getirip öğrencilerimizi yurtlara kayıt yaptırdığımız anlar aklıma geliyor ve gıpta ile; o günlere imreniyorum... Şimdilere bakıyorum; VAHŞİ KAPİTALİZM bizimkilerin de ruhlarına kadar işlemiş... Helal olsun! HAA utanmadan bir de fakir, fukaranın çocuklarını okutuyoruz  masalları.., Kim dinlerse... Adam başı  800 lira alarak mı? O nedenle gençlere acizane tavsiyem Devlet yurtlarıdır. Çünkü insanın en değerli özelliği, özgür ve bağımsız düşünmesi ve yaşamasıdır... Evet, ağlanacak halimizi anlatmayı bir borç bildim... Ağır imtihanlardan geçiyoruz...

yurt sıkıntıları