AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler Bey’in basın toplantısındaydık. Önce hemen ifade edeyim çok faydalı bir basın toplantısı oldu. Ben, bu türlü toplantıların belli periyotlarla düzenli yapılmasından yanayım. En azından yanlış bilgilerin ve bazı ön yargıların önüne geçilmesi adına faydalı diye düşünüyorum. Hatta bunu buradan CHP Milletvekili Ulaş Karasu’ya da önermiş olalım. Demokrasimiz adına muhalefetin de hem genel hem de yerel sorunlara ilişkin düşünce ve önerilerini öğrenme, duyurma ve paylaşma imkânı bulmuş oluruz…

Gelelim Abdullah Güler Beyin söylediklerine. Kangal Balıklı Kaplıcası ile başlayalım. Çünkü son dönemlerde Sivas’ta en çok konuşulan konuların başında geliyor. Benim anladığım kadarıyla sözün özü bu iş kapanmış bir konu artık. Kaplıca Suyunun, Balık ve ağaç türlerinin korunması adına böyle bir karar alındığını ve uzun süredir de bu çalışmaların sürdüğünü Abdullah Güler’in söylediklerinden bunu anladım. Ve yine 5 ile 7 milyon turizm potansiyelinden bahsetti ki Abdullah Bey, inşallah bu rakamlara kısa dönemde ulaşırız. İşin doğrusu ben de merak ediyorum Kangal Balıklı Kaplıcasının geleceğini. Bekleyip göreceğiz.

Yine benim de önemsediğim Sivas Ulu Camii restorasyon işi. Bu konuyla ilgili güzel ve ümitlendirici sözler sarf etti Abdullah Bey. Çok uzun zamandır Sivas’ta konuşulan ama bir türlü adım atılmayan bir konuydu Sivas Ulu Camii Restorasyon işi. Kısa zaman sonra inşallah başlayacak. Hep vurgularım; Sivas Ulu Camii, Türk’ün, Anadolu’ya mührüdür. Gelecek nesillerin, Sivas ve çevresindeki varlığının en büyük kanıtı Sivas Ulu Camii’dir. O bakımdan ben de bu konuyu hem önemsiyorum hem de beni heyecanlandıran bir proje bunu da belirtmek isterim.

Dikkatimi çelen bir açıklaması da Abdullah Bey’in 50-60 yılın üzerinde eğitim veren hatırası olan köklü liselerimiz var. Sivas Lisesi gibi Kongre Lisesi gibi Gazi Lisesi gibi ve İmam Hatip Lisesi gibi. Bu liselerden çok sayıda insanımız okudu, yetişti. Devletimizin değişik kademelerinde görev aldı. Dolayısıyla bu liseler anısı olan, izi olan eğitim kurumlarımız. Ama bina olarak eskidiler. Her yıl tadilattan geçirmektense, yenilenmeleri bana da mantıklı geliyor. Daha geniş çerçevede, günün şartlarını da içeren binalar yapılırsa çokta güzel olur.

Sivas için bir diğer önemli konuda Sağlık Konusu. Bizim de gazete olarak sıklıkla haber yaptığımız ve eleştirdiğimiz bir konu. Sivas’ın maalesef sağlıkta yeterince yatırımı alamadığını geri, planda kaldığını savunanlardanım. Sağlık konusunda bana göre, benim düşüncem donanımlı bir sağlık alt yapısına üst düzey donanımlı doktor varlığına sahip olduğumuzu ben düşünmüyorum. Ve de tek özel hastanenin istediği gibi at bin. Cirit oynadığına inanıyorum. Yani kısaca özel hastane tekliğinin verdiği avantajları sonuna kadar kullanıyor. Hülasa ihtiyacımız olan Üniversite Hastanesinin ne zaman biteceğine yönelik Abdullah Bey somut bir tarih verdi. Bu yılsonuna Kasım gibi, Aralık gibi bitirmek istiyoruz dedi. İnşallah biter. Biz de konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz…

Sonuçta dediğim gibi çok faydalı oldu bu basın toplantısı. Yeri gelmişken bir eleştiri yapmak isterim Abdullah Güler Bey’e. Geldiği günden beri yerel basına mesafeli durdu. Bunu da işin doğrusu anlayabilmiş değilim. Umarım, bundan sonra bizim yaptığımız haber ve yorumlarda herhangi bir art niyet aranmaz. Neyse, kendi adıma çok faydaki oldu. Zaten basın toplantısı devam ederken biz İrade olarak Abdullah Bey’in söylediği her konuyu Sivas adına haberleştirdik. Bu da bizim farkımız olsun. Temennim bu tip basın toplantılarının yıl içerisinde birkaç kez tekrarlanması…