Sevtap Haspolat

Sevtap Haspolat

DİKKAT VE SORUMLULUK

Nefes alıp veren her bir canlının yeryüzünde bir sorumluluğu vardır. İnsan olmanın ise getirdiği sorumluluklar diğer canlılardan daha büyük ve daha fazladır. Kimimiz yaşadığı süre içinde bu sorumluluğun farkında olurken kimimiz ise umursamazlık ve duyarsızlık içerisinde hareket etmektedir. Bu sorumluluğun farkında olmak ise ayrı bir dikkat ve hassasiyet gerektirmektedir.

Son günlerde mevsime bağlı, dikkatsizlikten, tedbirsizlikten ve sabotaja bağlı kötü niyetli insanların çıkarttıkları yangınlar ile tatil bölgelerinde ve yurdumuzun farklı yerlerinde yaşanan olumsuz davranışları, şiddet içeren görüntüleri basın aracılığı ile izlemek, sosyal medyada görmek insani duygularını yitirmeyen tüm bireyleri yani bizleri ciddi anlamda üzmektedir.

Bu dünyanın sadece kendisine ait olduğunu sanan, başkalarını yok sayan, bencil ve egoist insanların varlığının ne kadar fazla olduğunu her geçen gün daha fazla görmekteyiz. Aynı çarşı pazarda dolaştığımızı öğrendikçe de tedirgin olmaktayız. Yaşanan olayları haberlerde gördükçe daha çok şaşırarak hayretler içinde kalmaktayız.

Trafikte araç kullanırken, alışveriş yaparken, kaldırımda yürürken, düğünlerde eğlenirken tanımlayamadığım ve anlamlandıramadığım tahammülsüzlükler inanılmaz derece de artmış durumdadır. Yol verme yüzünden çıkan tartışma sonucunda bir hayatın yok edilmesi ne kadar kötü bir durum. Bir eğlencenin sonunda çıkan tartışmanın kanlı bitmesi çok acı verici bir mesele. Mesire alanlarında yapılan bir pikniğin ardından ihmal edilen ve söndürülmeyen mangalın çıkarttığı yangının kocaman bir ormanı yok etmesi çok üzücü bir şey. Keyif almak içilen bir sigara izmaritinin yeşil bitki örtüsünü küle çevirmesi kahredici bir durum. Kurallara uymayan bir magandanın karayolundaki ihlal ve ihmalkarlığı neticesinde ailelerin araçlarının içinde kaza sonucunda can vermeleri yürekleri yaralayan bir görüntü.

Oysa bu evren, bu gezegen, bu ülke, bu şehir hepimizin. Hepimize yer var. Hepimizin canı kıymetli. Her bir canlının yaşama, nefes alma hakkı ve özgürlüğü var. Bunu hiç kimse kısıtlayamaz, yok sayamaz. Biz birlikte yaşarken yeryüzü daha güzel. Senin olmadığın ev, senin koşmadığın park, senin içmediğin su, senin içine çekmediğin hava, senin yemediğin yemek benim için neye yarar. Biz birlikte paylaşırsak bu evren daha güzel. Tüm kaynaklar hepimize yeter. Yeter ki kabullenelim. Yeter ki kanaatkâr olalım. Yeter ki şükreden olalım.

Yukarıda sorumluluğumuzun büyük olduğunu ifade etmiştim. Sorumluluklarımızın bizi çevremize karşı duyarlı olmaya yöneltmesi gerekir. Sorumluluklarımız bizleri daha dikkatli olmaya sevk etmelidir. Küçük gördüğümüz ihmalkârlıklarımız, önemsemediğimiz dikkatsizliklerimiz büyük sorunlara, facialara ve felaketlere sebep olabileceğini bilmemiz gerekir. Aman bir şey olmaz dediğimiz birçok konuda, nelerin olduğunu ve olabileceğini görmek için başımıza bir sıkıntı gelmesini beklemenin hiçbir anlamı yoktur. Bu bize zarardan başka bir şey elde ettirmeyecektir.

Bugünden itibaren yetişkinler olarak etrafımızdaki insanlara, sorumluluk alanımızda olanlara, özellikle de gençlere karşı yaklaşımımızı, nasihatimizi ve örnekliğimizi sözlü olmaktan çıkartmalıyız. Sorumluluğunun bilincinde bireyler olarak her geçen gün her konuda daha çok dikkat etmek zorundayız. Attığımız adımların, ağzımızdan çıkan sözlerin, elimizi uzattığımız insanların bizi nereye götüreceğini, evlerimizde biriken bir atığın düzensiz toplanışında neleri yok edeceğini, bir kibrit ateşinin neleri imha edebileceğini, bir merhaba deyişin bizi nasıl bir mecrada konumlandıracağını iyi hesap etmemiz gerekiyor. Bundan dolayı dikkat ve sorumluluğun bizi birçok sıkıntıdan, kaza ve beladan uzaklaştıracağını bilmemiz, ona göre ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor.

Farkındalık düzeyi yüksek bir topluluk olmak istiyorsak, geleceğe dair umutlarımızı yeşertmek istiyorsak üstlendiğimiz sorumluluklarımızı dikkatli bir şekilde, özen içerisinde yapmaktan başka çaremiz olmadığını bilmeliyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, dikkatimizi sorumluluk alanımız olan her yere vermeliyiz. Canlı yaşamının olduğu her mekânda duyarlılığımızı sürdürmeliyiz.

Bu vesile ile bir tek canlının canı yanmasın diye sorumluluklarını yerine getirirken canlarını feda eden orman işçilerimizi ve gönüllülerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Kederli ailelerine başsağlığı diliyorum.

Selam ve saygılarımla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevtap Haspolat Arşivi

MOTİVASYON KAYNAĞIMIZ

22 Temmuz 2025 Salı 10:38