Lafın gelişi, iyisiyle kötüsüyle bir yılın daha sonuna geldik. Herkes kendi penceresinden hayata baktı, hazırlığını yaptı, dışarı çıktı ve bir yıl süreyle daha hayatını bir şekilde devam ettirdi. Şimdi takvim yaprakları tükenirken yeni yılın takvimi, yapraklarını bizlere takdim etmek için, kendine konumlandırdığımız yerde hazır bekliyor.
O bekleye dursun kendine ayrılan yerde, biz de kendi yerimizi belirlemek üzere bir konumlandırma yapmamız gerekiyor. Yani yeni yılda tarafımızı belirlememiz daha fazla önem arz ediyor. Tabi tarafımızı belirlememiz içinde nerde durduğumuzun farkında olmalı ve ona göre hareket etmeliyiz. Duruşumuz, duracağımız yeri, atacağımız adımları ve vereceğimiz kararları şekillendirmesi açısından da çok değerli.
Yeni yılın son cumartesi günü arkadaşlarla dışarda vakit geçirmek için evden çıktım. Nezih bir mekânda buluştuk. Hal hatır, sohbet ve muhabbet derken, yemek ikram etmek isteyen arkadaşların ısrarı üzerine menüde sunulanlar arasından seçim yapmakta zorlandım. Garsonun ortaya karışık yaptırayım teklifine itiraz etmeden kabul ettim. İçinde bulunduğumuz ortam içinde, uygun bir menü oldu. Zaten herkes ortaya konuşuyor, böylece ortaya konuşulan konularda birbirine karışıyordu. Ortaya karışık bir atmosfer içinde, ortaya karışık bir menü fena da olmamıştı. Azar azar, farklı tatlarla karışık bir ikram ve birbirinden farklı konuların konuşulduğu, fikirlerin havada uçuştuğu, zaman zaman seslerimizin yükseldiği ama karşılıklı saygı çerçevesinde yapılan muhabbet sonucunda hem gözümüzü hem midemizi hem de paylaşma ve sosyalleşme duygumuzu doyurmuş olduk.
Güzel bir birliktelik sonrası eve geldiğimde bu haftaki yazım için yeni fikirler oluşmaya başlamıştı bile. Yılın son yazısı olacağından dolayı ben de yediğim yemeğin anımsattığı şekilde ortaya karışık bir yazı yazmak istedim. Yıl içinde yaşadıklarımdan yola çıkarak elde ettiğim deneyimleri birkaç paragraf ile aktarmak istedim. Böylece durduğum ve baktığım yeri de paylaşmış olurum.
Yaş ilerledikçe birçok insan gibi bende giderek duygusallaşmaya başlıyorum sanki. Bu duygular hakikaten güzel olmakla birlikte aklımın önüne geçirmemem gerektiğini de biliyorum. Bu yıl benim için çok duygusal bir yıl oldu. Bu duygusallığım, düşüncelerimi ve davranışlarımı biraz değiştirdi. Ortaya karışık bir duygu atmosferi beni yere daha sağlam basmamı ve kaygan zeminlerde tedbirli yürümemi sağladı. Bir anne ve sorumluk sahibi bir kadın olarak her şeyi yeniden gözden geçirme ihtiyacını hissettirdi. Kendi iç dünyamda yaşadıklarımın sonucunda, aile bireylerimle olan iletişimim beni daha mutlu ve daha minimal hale getirdi. Şimdi kendimi zihnen daha arınmış hissediyorum.
Sosyal çevreme baktığımda nitelikli bir dönüşüm içindeyim. Daha seçici ve daha kaliteli grupların içinde olmak beni değerli hissettiriyor. Konuştuklarından istifade ettiğim, konuşmalarımı dinleyen, donanımlı insanların varlığını çevremde daha fazla görmeye başladım. Statüsü, unvanı, mevki ve makamı ne olursa olsun, insanı merkeze olan, değerler, fikirler ve ilkeler üzerine oluşturulan ilişkiler, daha kalıcı ve yükseltici oluyor. Bu yıl içinde elde ettiğim en güzel kazanımlardan bir tanesi de bu oldu. İyi ki ailem, çocuklarım, arkadaşlarım ve dostlarım var. Onların varlığı her zaman bana güç verdi, bundan sonra da vermeye devam edeceğine inanıyorum.
Sivil toplum kuruluşları ile birlikteliğim resmi anlamda devam etmese bile çok kıymetli insanların temsil konumunda azınlıkta olmalarına çok üzülüyorum. Toplumu örgütsel anlamda bir araya getirerek güç birliği sağlayan kurumlardaki nitelik sorunsalı devam ediyor. Bu durum ise sivil toplumun, maalesef politika ve siyasetin gölgesinde kalmasına sebep oluyor. Bu ise özgür ve demokratik bir ortamın oluşmasına ve gelişmesine engel olmakta, sorgulamayı ve eleştiriyi azaltmaktadır. Sevdiğim insanların azda olsa oralarda bulunmasından dolayı, kişisel katkıda bulunmasam bile gönül bağımı uzaktan sürdürmeyi tercih ediyorum.
Siyaseti önemseyen, örgütsel mücadeleyi benimseyen ve kendi geleneğimdeki bakışı hayatına yansıtan biri olarak geldiğimiz noktada yönetimsel tüm süreci elimden geldiği kadar takip etmeye gayret ettim. Yerel, bölgesel ve ulusal anlamda siyaseti dizayn eden tüm aktörlerin siyasi düşünce ve vizyonlarını gayet iyi biliyorum. Çok kısa bir süre önce aktif olarak içinde bulunduğum siyasi örgütün kamuoyuna yansıyan ve yansımayan tüm stratejileri daha bilinçli bir şekilde okumaya çalışıyorum. Şimdi daha entelektüel bir perspektifle, sessiz ve sedasız bir şekilde, yazılan yazıların satır aralarını, söylenen sözlerin cümle aralarını okuyarak, sosyal meseleleri daha sağlıklı bir şekilde analiz yapmaya çalışıyorum. Her şeye rağmen her şeyin daha iyi olacağına da inanıyorum. Çünkü ümit benim en önemli sığınağım.
Ortaya karışık paragraflarla yeni yıla girerken, zihnimi, duygularımı, düşüncelerimi, eylemlerimi yeniden dizayn etmek için çalışmalarıma farklı bir boyut kazandırmanın heyecanın içindeyim.
Yeni yıl hepimize iyi gelsin, iyilikler getirsin. Mücadele ve umut hayatımızın merkezi olsun.
Selam ve saygılarımla.