
Sevtap Haspolat
TEMSİLİYET MAKAMININ GEREKTİRDİĞİ YÜKÜMLÜLÜKLER
Temsiliyet, bireysel ve kurumsal hayatımızın görünür olması ile alakalı en önemli argümanlardan bir tanesidir. Doğru bir şekilde görünür olmanın, çevresel bir etki oluşturmanın inandırıcı belgesi simgelemedir. Yani bir şeyi yapabilmek için başkasının yerine geçerek onun adına ondan alınan yetkiyi kullanmaktır.
Temsiliyetten yola çıkarak sembolize etmeyi, kişinin kendisi ile ilgili olması yanında bir grup veya topluluğu da içine alacak şekilde anlamlandırabiliriz. Böylece, kavramsal olarak içini doldurmak ve yorumlamak bizi daha iyi bir sonuca götürebilir. Çünkü temsiliyeti sembolize eden kişi ve kurumların muhataplarının gözünde bir karşılığının olması buna bağlıdır.
Kişinin kendi adına veya topluluk adına doğru hareket etmesi, yerinde ve zamanında karar vermesi ve uygun şekilde davranması onun temsiliyetteki gücünü ve etkisini göstermesi açısından çok önemlidir.
Kişi ve kurumlar, hangi alanda ve sektörde ilerliyor ve liderlik yapılıyorsa, gücünü kendisine tabi olanların gücünden almaktadırlar. Aynı zamanda bu güç onlarında gücünün üzerinde bir güce dönüşmektedir. Yeni oluşan konumlar ise yeni bir güç ilişkisini de beraberinde getirmektedir.
Bireyin kendisini temsil edebilecek bir özgüvene kavuşması ile kurumsal bir temsiliyete geçişte, sorumluluk bireysel olmaktan çıkmaktadır. Bu ise kişi de daha ağır yükümlülükler oluşturmaktadır. Bireylerin kendisini temsil edebilmesi için yetki vereceği kişilerin, öncelikle onun varlığına rıza göstermesi, seçim yapması ve onaylaması neticesinde ancak bir temsiliyet gerçekleşebilir. Aksi taktirde demokratik bir ortamdan, özgür bir iradeden bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Elde edilen mevkilerin, makamların sürdürülebilirliği ancak sorumluluk sahibi olmaktan geçmektedir. Temsilci olmak kendisini seçen kişi ve kurumları yani seçmeni memnun etmek ve onun beğenisini kazanmak ve onayını almakla ilgilidir.
Temsil makamına geçenler süreç içinde bu temsiliyeti iki türlü sürdürmeye çalışırlar. Ya aktif bir temsil ya da pasif temsil ile belirlenmiş ve tanımlanmış zaman dilimi içerisinde varlıklarını devam ettirirler. Temsil eden kişinin temsil ettiği kurum adına bir irade ortaya koyması, bunu söz ve eylemleri ile devam ettiriyor olmasını aktif temsil olarak ifade edebiliriz. Temsilcinin temsil ettiği kurumun düşüncelerini ve duygularını yansıtmaması ve açıklamaması, sadece alışılagelmiş bir gidişatı devam ettirmesi halini ise pasif temsil olarak adlandırabiliriz.
Her ne şekilde olursa olsun temsiliyet makamının geçici oluşu gerçekliği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Temsil makamındakilerin varlıklarının pasifliği veya aktifliği kendileri için belirlenen zaman dilimi içindeki performanslarının bir değerlendirilmeye tabi tutulması ile ya son bulacak ya da devamı sağlanacaktır. Oluşan tablo ve sunular beğenildiği taktirde mensupların tarafgirliği ile temsiliyet devam edecektir. Aksi halde yeni bir başlangıç için alan açılacaktır.
Nihayetinde hepimiz bir şekilde bulunduğumuz mecrada, mahalle de, şehirde, kurumda, işyerinde veya evimizde bir temsiliyet konumu içindeyiz. Herkes kendi alanı içinde bir sorumluluk üstlenmiş durumda. Üstlenilen bu sorumluluğun yükümlülüğünü yerine getiren bireyler ve onların temsil ettiği kurumlar mutlaka bir başarı ortaya koyacaklardır. Bireyin veya kurumların bir başarı hikâyesi yazması hem kendilerini hem de temsil ettikleri kurumları ve konumlarını da doğal olarak yüceltecektir. Önemli olan bizim bu hikâyenin neresinde olduğumuzdur. Bu başarıya olan katkımızdır. Yükümlüklerimizi yerine getirip getirmediğimizdir.
Ne mutlu sorumluluğunun bilincinde olan ve temsil ettiği kurumu ve konumu alın teri ve emeği ile bir adım öteye taşıyanlara.
Selam ve saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.