Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

Bir Zamanlar Şehrin Kalbinin Attığı Yol: Taşlı Sokak´ın Son/Baharı

Yıllar önceydi. Üç değerli arkadaşımla birlikte Sivas'ın bir yerel televizyonunda şehre dair birçok konuyu birlikte tartıştığımız, şehir kültürü üzerine değerlendirmeler yaptığımız uzun süre devam eden bir program yapmıştık. İsmi Taşlı Sokak'tı. Taşlı Sokak, Sivas'ın bugünde hala var olan ama şimdilerde canlı ve hareketli işlevini kaybetse de bir zamanların şehrin protokol yolu konumundaki önemli ve işlek bir caddesiydi. Şehirle bir nevi özdeşlemiş bu yoldan esinlenerek hem 'taş' hem 'sokak' kelimelerinden hareketle 'Taşlı Sokak' koymuştuk programın adını. 'Taşlı Sokak' yaşadığımız şehirdeki bir caddenin ismi olması nedeniyle bu şehirle bağlantıyı yani yerelliği, içersinde bulunan iki ayrı kelimesinin ifade ettiği mana ilede kültürel yapımızın ve değerlerimizin ulusal ve belki de evrensel boyutuna işaret ediyordu bir yönüyle. Programın ilk bölümünde hatırladığım kadarıyla aşağıdaki değerlendirmeyi yapmıştım.
'Taşlı Sokak' söyleyiş itibariyle çok şiirsel bir terennümü var. Hem taşlı kelimesi hem sokak kelimesiyle zihinlerde zengin, değişik ve derin çağrışımlar yapan ve arka planında insanı düşündüren bir ifade. Aynı zamanda da üzerinde yaşadığımız şehirlerimizin neredeyse hemen hemen birçoğunun gerek kuytularında kalmış gerek ana arterlerinde yer alan adı 'Taşlı Sokak' olmasa da bir taşlı sakağı mevcut. Yani her şehrin bir taşlı sokağı var bir bakıma. Ya da her şehirde yaşanan, yürünen ve zaman zaman özlenen bir taşlı sokak var sanki...
Sokak; köyde, kentte kısacası yerleşim birimlerin hemen hemen birçoğunda olmasına rağmen toprak ve çamurdan insanın ayağını kurtaran onu şehre, gelişmişliğe ve medeniyete daha doğrusu refaha ve yükselmeye götürmenin bir göstergesi olarak ta algılanabilir. Sokak o nedenle toplumsal yaşayışımızın ve kültürel coğrafyamızın tezahür alanı sayılabilir. İki kelimelik bir ifade ve adlandırma olan 'Taşlı Sokak' ise farklı boyutu ve çağrışımlarıyla zengin bir mana derinliğini ifade etmektedir.
Taşlı Sokak iki kelimelik bir ifade. Sokak insan hayatında ve şehirleşme açısından anlam ifade eder.
Bu ifadenin ilk kelimesi olan 'sokak'ın, hem birey hem toplum planında etkin bir yeri var. Birey olarak her birimiz evlerimizde, sıcacık yuvalarımızda çocukluğumuzu geçiririz. İlk terbiyemizi ve eğitimizi annemizden, babamızdan, dedemizden kısacası ailemizin içerisinde özellikle de büyüklerimizden alırız. Bugün belki çağdaş teknolojinin ve günümüz ekonomik koşullarının yaşam standartlarını ciddi manada değiştirmesi ve yükseltmesiyle birlikte çocuklarımızın gelişim ortamı ve çevresi de değişti. Bugün büyük aileden küçük aileye geçen, çocukların kreşlerde büyüdüğü bir ortama geçmiş olsak ta çok yakın geçmişimizde her birimiz, evlerimizin o sıcak ortamında büyüklerimizle beraber büyüdük ve yetiştik. Ama cemiyet planında toplumsal birlikteliği ve bir olarak yaşamayı, toplumla kaynaşmayı kısacası birebir insan ilişkilerindeki sosyalleşmeyi evlerimizin kapılarının açıldığı sokaklarda tesiriyle oluştu. Sokak o nedenle toplumsal kültürümüzün birikiminde ve oluşmasında mihenk taşlarından birisi ve bilgi birikiminde birlikte yaşayış açısından önemlidir. Sokak, toplumsal hayatın şekillenmesinde ve şehir kimliğinin oluşumunda ağırlıklı bir faktördü. Sokağın o nedenle şehir hayatında önemli bir yeri vardır.
Bu açıdan, taşlı sokak bir bakıma da medeniyete açılan bir kapı, bir yol bir güzergahtır.
Taşlı Sokak'ın ilk kelimesi 'taş' ise sokak kadar anlamlıdır. Bir zamanların toprak ve tozlu sokak yapısından daha rahat zeminlerde yürünebildiği taş döşeli yollara geçişin, medeniyetin oluşumunda sembolik bir anlamı vardır. Ve giriş kapısı sayılabilir belki de... Taş döşeli sokak, üzerinde her ne kadar rahat yürünse de engebeli ve badireli yapısıyla, hayat mücadelesindeki zorlu ve sorunlu yürüyüşü de ifade edebilir. Her engeli aşarken, her sorunu çözerek yol aldığımız bir güzergah olması açısından dikkate değer. Taşlı sokak toplumsal bilincin oluşmasında ve şehir hayatında birlikte yaşamanın getirdiği ortak şuur açısından anlamlıdır.
Bu nedenledir ki Taşlı Sokak, kültürel anlam derinliği ile beraber, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Sivas'ın, tarih boyunca konumunu canlı, hareketli bir şekilde sürdüren önemli bir caddesidir aslında... İstasyon Caddesinin açılmasıyla birlikte, üzerindeki araç ve insan trafiğini yeni açılan caddeye devreden Taşlı Sokak, sessizliğe bürünerek ve bir nevi kaderine terk edilmiş halde varlığını idame ettirmeye çalışıyor.
İlk bakışta dikkatinizi çekiyor mu bilmem ama 4 Eylül Sivas Kongresinin yapıldığı tarihi Kongre Binası'nın ana giriş kapısı, binanın arka tarafı diye tanımladığımız Taşlı Sokak tarafına açılmaktadır. Çünkü binanın inşa edildiği dönemde ana cephe ve ana cadde Taşlı Sokak'tır.
Bildiğiniz gibi Taşlı Sokak, Hükümet meydanı'ndan başlayıp, Atatürk Heykeli ile Orduevi arasından geçen caddedir. Caddenin Meydan'a yakın yerinde Atatürk antının elli metre kadar kuzeyinde 1819 yılında yaptırılan Saray Camisi yer almaktaydı. Diğer ismiyle İzzet Paşa Cami olan Saray Cami, 1927 yılındaki meydan genişletme çalışmaları esnasında yıkılmıştır. Cami yıkılırken, cami duvarına yer alan Selçuklu Çeşmesi de beraberinde yıkılmış. Hem caminin hem çeşmemin kitabeleri müzeye nakledilmiştir.
Orduevi ve Kongre Biansı arasından geçen Taşlı Sokak, Sivas Lisesi tarafına doğru hafif bir eğimle uzanır. Sofu Yusuf Cami önüne geldiğinde caddeyi enlemesine bölen Pünzürük deresi akardı. Dere üzerinde ise iki gözlü kesme taştan yapılmış bir tarihi köprü, derenin ıslah çalışmaları nedeniyle üzerinin kapatılmasıyla birlikte caddenin altında kaldı.
Tarihin ilk dönemlerinde Ankara - Kayseri tarafına gidecek olanların şehir içindeki ana yollarından birisi olan Taşlı Sokak; İstasyon Caddesi'nin trafiğe açılmasıyla birlikte, şehir yolcu taşımacılığında Kırık Seten, Elektrik Birliği tarafına giden dolmuşların yoluydu. Gerek yaya trafiği gerek araç trafiği açısından da işlevini bir müdddet daha sürdümüştü Taşlı Sokak...
Şimdi unutulmuş bir vaziyette, bir nevi sadece cadde kenarına dizilmiş evlere ulaşım amacıyla kullanılan Taşlı Sokak'ın Orduevi ve Kongre Binası arasında kalan kısmı, kent meydanı genişletme ve düzenleme çalışmalarıyla tamamen kaldırılması, Orduevi alanı ve Kongre Binası bahçesinin tek parselde birleştirilerek, Milli Mücadele parkı haline getirilmesi planlanmaktadır.
Bir zamanlar şehrin ulaşım açısından kalbinin attığı ana caddelerinden biri olan Taşlı Sokak, tanıklık ettiği bütün hatıralarıyla tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almaya doğru gidiyor...
Bu veya gelecek bahar, Taşlı Sokak'ın son baharı olma yolunda....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi