Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

SAYIN BAŞBAKANDAN İSTEKLERİMİZ

Bilindiği üzere, şehrimiz sürekli göç veren, nüfusu azalan bir konumdadır. Bunun ana nedeni; iş ve aş kaygısıdır. İnsanımız; iş ve aş bulmak adına, şehrini terk etmektedir. Bunun önlenmesini sağlamak, memleketi yönetenlerin kafa yorması gereken, çözüm bulması gereken, bir meseledir. Aslında, insanımız çok şey talep etmemektedir. Devlet eli ile; yapılacak olan yatırımlar, bu göçün olmasını engelleyecektir. Böyle bir ödülü bu şehrin hak ettiğine inanıyorum. Her şeyden önemlisi; bu istek ve temennimizin Sayın Başbakana ulaşmasıdır. Umarım, bu konudaki istek ve arzularımız, görevli olan insanlar tarafından hem gerekli yerlere iletilir, hem de sorumlu olan insanlar gerekli notları alırlar. Bu istek ve arzular, yetkili şahıslar ve kurumlar tarafından gerekli özen gösterilerek; Sayın Başbakanı haberdar ederler.
Kendisi de; bir Anadolu çocuğu olan, Sayın Başbakanın, bu konulara duyarsız kalacağını sanmıyorum. Yeter ki; şehrimizi ziyareti esnasında; kendisi ile görüşme imkanı bulan; tüm resmi ve sivil yetkililer, bu konuları içeren bir dosya versinler. Herkes, aynı noktalar üzerinde durarak, ortak hedef belirlesinler. Ben, bu istek ve arzulardan olan; şehrimiz kamuoyunun ortak hedefi olduğuna inandığım, beklentileri maddeler halinde sunacağım:
İkinci Üniversite ve Ziraat Fakültesi açılması konusu. Gelen öğrencilerin, barınma ve burs meseleleri, halledilsin. Üniversite, şehrin kalkınmasında; motor görevi üstlensin. Şeker fabrikasının, bu şehir için, gerekli olduğuna inananlardanım.
Tüm yatırımların, Devlet eli ile olması; ihtiyaç hissedilen alanda fabrika ve işletmelerin olması şarttır. Bu isteğim, özelleştirme politikalarına karşı amma; şehrimiz için mutlak gerekli bir istektir. Senelerden beri; Bu DEVLETE en zayıf zamanında hizmet ettiğine inandığım şehrimiz için, bu istek çok olmasa gerektir. Yurt geneline yayılmış milyonlarla ifade edilen hemşehri sayımız, bunun delilidir. Memleket kalkınmasına her alanda hizmet etmeye, kendi şehirlerinde olmasalar bile; devam etmektedirler. Hem Devlet kadrolarında, hem özel teşebbüs olarak, bu hizmeti devam ettirmektedirler.
Şehrimizde yaşayan, ikamet olarak burayı kullanan vatandaşlarımıza; özel imtiyazlar sunulmalıdır. Vergilerin az alınması, sigorta primlerinin az yatırılması, elektrik ve doğal gaz fiyatlarının aza indirilmesi, gibi cazip yaşam koşullarının hazırlanması şarttır. Çalışan insanlara daha fazla ücret ve daha fazla sosyal imkan temin edilmesi. Örneğin; Burada yaşayan ve çalışan bir insana; Devlet eli ile, senede bir defaya mahsus bedava seyahat imkanı sunulmalıdır.
Toki' nin yapacağı çok özel çalışmalarla, şehirde yaşayan insanların barınma ihtiyaçları karşılanmalıdır. Aynen, ABD ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi; iklim zorluğundan dolayı, daha az iş imkanı olan bu şehir; Çok yüksek imkanlara sahip bir sağlık şehrine dönüştürülebilir. Büyük şehirlerin karmaşası düşünüldüğü zaman; bu çözümün daha cazip olduğu ortaya çıkar. O yatırımın gerçekleşmesinden sonra; ona bağlı olarak alt yapı ve yan ürün teminini sağlayan firma çoğunluğu, hizmet üreten yerlerin çokluğu kendiliğinden gelecektir.
Memlekete, üst düzey seviyesinde hizmet eden , insan yetiştiren bir şehir olduğundan dolayı; Eğitim açısından yapılacak her türlü yatırımı, yardımı hak ettiğine inanıyorum. Devletin rutin işleyen, mekanizmasından hiç bahsetmedim. Onlar, yerel bazda sorumlu olan yetkililerin işleridir. O yetkililer, gerekli olan istek ve taleplerini zaten, her zaman üst makamlarına iletiyorlardır. Beklentilerinin de, takipçisi olmaktadırlar.
Siyasi kadronun, yerel temsilcilerinin; yeteri kadar memleket meselelerini, üst makamlara ilettiklerine ve o konularda ısrarcı olduklarına inanmıyorum. Onların gündemlerinin daha değişik konular olması da; memleket çocuğu olarak, bizleri üzmektedir. Ben kavramının, biz kavramından daha küçük bir kavram olduğunu anladığımız zaman, bir çok sorun kendiliğinden çözülecektir. Biz, kavramını anladığımız zaman, yatırımlar hayata geçmeye başlar.
Ben kendime göre, önceliğine inandığım, kamuoyunun merakla beklediği, maddeleri sıraladım. Bu şehirde hizmet eden; resmi ve sivil yetkililerden alınacak, bilgilerle bu sıralama çoğaltılabilir. Önemli olan, hayata geçirilmesidir. Bu sıraladığımız şeylerin, hayata geçmesinin Devletimiz açısından zor olduğunu sanmıyorum. Önemli olan, gereğine inanıp, harekete geçmektir. İşte o zaman; bu şehrin göçü engellenmiş olur. Tersine göç başlar. Büyük şehirlerde hayatın ne kadar zor şartlarda olduğunu söylememize gerek yoktur. Devlet açısından da oralara yatırımın ne kadar pahalı olduğunu, söylememize de gerek yoktur. O halde bu tür kadim şehirlere, böyle yatırımların yapılmasının; Devletin asli görevi olduğuna inanıyorum. Yönetenlerin de bu ikazlara kulak vermesini ve hemen hayata geçirilmeleri için, çalışma yapmalarını bekliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi