
Şadiye ÖZTÜRK
SEÇİMİN SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Seçim sonuçlarının ilanından sonra; bazı değerlendirmeleri, tekrar yapalım, dedik. O, kadar büyük beklentilerden sonra; seçim sonuçları; siyasi partiler açısından kimseye yaramadı, desek; yanlış bir şey, söylememiş oluruz. Beklentiler, çok farklı, idi.
İktidar partisi, seçmeni; bana göre hala sonuçlarını, analizini yapmakla meşgul. Hatta, kimi yerlerde, yapılan yanlışlıklar, mırıldanma aşamasından, daha yüksek sesle ifade edilmeye başlanmış, gibi görülüyor. En son; eski Van, vekili Hüseyin bey; üç dönemin yanlış olduğundan, açıkça bahsetti. Abdullah Gülü, işaret etti. Ülke genelinde yerel anlamda yapılan yanlışlıkların yanında; genel anlamdaki yanlışlıklar da; gündeme getirilmeye başlandı. Kısacası, iktidar partisi seçmeni, sıkıntıların halledilmesini bekliyor.
İktidar Seçmeninin bazıları, küskünlüklerini, sandığa gitmeyerek, yahut sandıkta başka partiye oy kullanarak, oyunu bilerek, iptal ettirerek; kendine göre bir protesto, yapmış oldu. Bu tepkinin onlarca nedeni olabilir. Ancak, bedelin bu kadar ağır olacağını düşünmemişti. O nedenle, ne yaptığını sorgulamaya başladı. Hatta, suçluluk hissetmeye başladı. O, nedenle olası, bir erken seçim kararının, bu tür adamları, memnun edeceğe benziyor. Çünkü, yapmış oldukları, hatayı telafi etmek adına; erken seçim kararını ve de uygulanacağı günü iple çekecekler.
Muhalefet partilerinin de; pek umdukları sonuçları, bulduğu söylenemez. Ana muhalefet partisinin yönetiminde görev alan bir arkadaş bile; farklı partiye oy kullandığını açıkça ifade edebiliyorsa; bu bir anlamda, mensubu olduğu partinin iktidar olma şansının olmadığını ispatlamak, demektir. O, nedenle; nasıl olsa; benim partim iktidar olmaya, olamayacak; en iyisi ben oyumu, farklı bir partiye vereyim de; onlar da barajı, aşsın, düşüncesindeydi. Sadece o, yönetici arkadaş değil, kimi parti tabanındaki seçmen de; aynı mantıkla hareket ettiler. Nitekim, seçim sonrası ilk gün sıcaklığı ile; kendi ağızlarıyla bunu deklere ettiler. Kısacası; ortaya çıkan sonuca baktığınız zaman; o kadar seçmen sayısı artmasına karşılık; rakam olarak Ana Muhalefet partisinin oy sayısında artış yoktur. Yani, iktidar partisi oylarından bu tarafa, geçiş olmamıştır.
MHP, bu seçimde oyu yükselen bir partidir. Ancak, yükselen oy kadar, temsilde rakam olarak, farklılık oluşmamıştır. Bir milyon beş yüz bin oyunun fazla olmasına rağmen; çıkardığı vekil sayısı, diğer siyasi parti ile, aynıdır. Anlaşılan o ki; iktidar partisi seçmen tabanından MHP ye geçiş vardır. Bu dikkat çeken bir durumdur. İşin acı tarafı; iktidar partisi seçmeninden MHP ye kayan oy; vekil temsilinde; çok fazla katkı sağlamamıştır. Bu da; seçim sisteminden mi, yoksa MHP oylarının genel dağılımındaki, yaygınlıktan mı, kaynaklanmıştır, incelenmesi gerekir. Kısacası, artan bir buçuk milyon oy, vekil rakamına katkı sağlamamıştır. O nedenle; bu seçmen tabanının çoğu; MHP, AK parti koalisyonunu istemektedir. Oyların büyük kısmının bu partiye kaydığı, gerçeğini vurgulamaktadırlar.
HDP ye gelince; seçimin galibi gibi; gösterilerek, bir bayram havası ortaya çıkarılmıştır. Ancak, seçim öncesinde de; bağımsız adaylarla; Meclise girdikleri için; belirli bir oy oranları ve belirli bir vekil sayıları vardı. O dönemde; bağımsız adayları Ülkenin her tarafında seçime girmedikleri için; aslında HDP li olan bazı seçmenler, bulundukları bölgelerde; kendi adayları olmadığından oylarını farklı partilere vermekte, idiler. İşte, bu gerçeği kimileri görmüyor. Kısacası; HDP bundan önceki seçimlere de; parti olarak girseydi; bağımsız adaylarlarla, girdikleri oydan daha yüksek bir oy alırlardı. Ancak, aldıkları bu oy, onlara barajı aşırır mıydı aşırmaz mıydı bilemem. Şunu biliyorum, oyları parti olarak girselerdi; daha yüksek olurdu. Kendi ifadelerine bakarak; emanet oyların da, olduğunu düşünürsek; ortada bayram yapılacak, bir durum yoktur. Asıl bu değerlendirmeyi, kendilerinin yapmaları, gerekir. Olası bir erken seçimde; hayal kırıklığına uğrayabilirler.
İktidar partisinin oy kaybını iyi değerlendirmesi lazım. Oyların çoğu, başka bir sağ partiye kaymıştır. Kendi seçmen tabanı, çeşitli nedenlerle oy vermeyerek, tepki göstermiştir. Bazı politikalarını tasvip etmemektedir. İhtar yapmak, istemiştir.
Güneydoğuda, iktidar partisinin; çok oy kaybettiğini düşünmüyorum. Orada oylar, normal seyrinde olması gereken yere gitti, diye düşünüyorum. birileri, yine iktidar partisini yanlış yönlendirmektedir. Asıl, güney doğu oylarının aşağı, yukarı dağılımı, aynen bugün olduğu gibi olacaktır. Neden derseniz Daha önceki seçimde; eğer bağımsız adaylarla değil, parti olarak, seçime HDP girseydi, aşağı, yukarı o, bölgede rakamlar, bugün olduğu gibi olurdu. Bugün basında yer alan, köylerdeki deliksiz oy durumu, o günlerde de vardı. Ancak, HDP bu kadar öne çıkmadığı için, kimse gündeme getirmiyordu. O bölgeye ne yaparsanız yapın, sonuçlar pek fazla değişmez.
Sonuca gelince; Dün yerel bir TV de; yurt dışından gelen bir arkadaşın yaptığı değerlendirmenin altını çizeyim. ''Ben geçen sene Ülkeme geldiğim zaman; bozdurduğum dövizi, bugün yaklaşık bir buçuk misline bozduruyorum. Benim için; sevinilecek bir durum, gibi gözükse de; Ülkem adına bu duruma düşmemize, üzülüyorum.'' Evet arkadaş aynen böyle söyledi. Gerçek ortadadır. Umarım, verilen dersin bedeli ağır olmaz. Aklı selim galip gelir. Ülkeyi eski günlerine götürmeyecek, uyumlu bir koalisyon kurulur. Bunu yapmanın zor olduğunu biliyorum. Ancak, imkansız değildir, diye düşünüyorum. Ülke insanına güveniyorum.
Seçim sonuçları değerlendirilirken; şunu unutmamak lazım. Sonucu hazırlayan sebepler, o sonuç ortaya çıkmadan, gelişen önceki olaylara bağlıdır. Önceden belirlenen öncüller, sonuçları etkiler... O nedenle sonucu değil, sonuca götüren sebepleri iyi analiz etmek gerekir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.