
Şadiye ÖZTÜRK
Başlarken: Siyere Giriş
İrade gazetesinin kıymetli okurları, değerli dostlarımız! Gönüllerimizin sevgilisi aziz peygamberimizin hayatına dair paylaşımlarda bulunmak üzere bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu köşede gönüllerimizin sevgilisi Allah reslülünün hayatını aşama aşama işlemek istiyoruz. Allah sa'yimizi meşkur eylesin. Sizlerle haftada bir gün bu köşede buluşmak benim için huzur vesilesi olacaktır. Bu köşede buluşmamıza imkan sağlayan Sivas İrade gazetisinin değerli yöneticilerine özellikle Muhittin Karahan'a çok teşekkür ederim.
Siyer, siret kelimesinin çoğul halidir. Siret ise 'davranış, hal, yol, adet, bir kimsenin ahlakı, seciyesi ve hayat hikayesi' gibi anlamlara gelir. Özel olarak bu kelime, Hz. Peygamber'in hayatını ve mücadelesini konu edinen bir bilim dalının adı olduğu gibi onun hayatının bizatihi kendisini ifade eder. Siyer Hz. Muhammed'in (salat ve selam ona olsun) hayatının kendisidir. Onun hayatı için kullanılan bir mefhum (kavram) olmuştur.
Hz. Peygamber'in bizim için önemi, Allahu Teala'nın onu dinde konumlandırdığı yerle yakından ilişkilidir. Yüce dinimizin mübarek kitabı Kur'an, adeta onun siyerini şerha şerha ortaya koymuştur. Hz. Peygamber'in davası ve mücedelesinin hulasasını orada görmek mümkündür.
Hz. Peygamber bizim için niye önemlidir Onu bizim için önemli kılan Allahu Teala'nın bi zatihi kendisidir. Bu çerçevede şu hususları ifade etmek gerekir.
1. Allah Teala hazretleri bizden reslüne itaat etmemizi istemektedir.
De ki: 'Allah'a ve Peygamber'e itaat edin.' Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kafirleri sevmez. (Al-i İmran:3/32; krş. en-Nisa 4/136)
Allah'a itaatin yolu ile resüle itaatin yolu aynı kulvarda buluşmaktadır. Resül elçidir ve mesajın sahibi olan Allah'ın emirlerini bize ulaştırmaktadır. Öyleyse elçiye itaat elçiyi gönderene itaattir. Elçiye hürmet, elçinin sahibine hürmettir. Elçiye ihanet de elçinin sahibine ihanettir. Ona hürmetsizlik elçinin sahibine hürmetsizliktir.
2. Allah, bizden elçisini sevmemizi istemektedir.
Sevgi en değerli hazinedir. Allah kullarını sevmektedir ve kullar da Allah'ı sevme fıtratıyla yaratılmışlardır. Allah'ı sevmemizin gereği olarak resülünü sevmemiz, yine imanımızın göstergesidir. Allah şöyle buyurur:
'Peygamber, mü'minlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun eşleri de mü'minlerin analarıdır. Aralarında akrabalık bağı olanlar, Allah'ın Kitabına göre, (miras konusunda) birbirleri için (diğer) mü'minlerden ve muhacirlerden daha önceliklidirler. Ancak dostlarınıza bir iyilik yapmanız başka. Bu (hüküm) Kitap'ta yazılıdır.' (el-Ahzab 33/6)
3. Allah bizden resülünü örnek almamızı istemektedir.
İtaat ve sevginin ana sebebini açıklayan nokta burasıdır. Bizim için örnek olan bir peygamberi sevmek, ona itaat etmek dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarıdır. Hepimizin iyiliği için, insanlığını iyiliği için onun örnekliğini takip etmek bir ihtiyaçtır. Bunu hissetmek ve hissettirmek de ümmetin ödevidir. Allah Teala şöyle buyurmuştur:
'Andolsun, Allah'ın Resülünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.' (el-Ahzab 33/21)
4. Allah peygamberini alemlere rahmet olarak göndermiştir.
Allah'ın bizlere bir peygamber göndermesi, merhamet ve şefkatinin eseridir. Çünkü o, merhamet ve rahmetin insanlar arasında neşvu nema bulmasını murad etmiştir. Malum merhamet Rabbimizin insanlığa bir lütfudur. Hz. Peygamber rahmet peygamberi olarak insanlara öğretmenlik yapmıştır. Yüce mevlamız şöyle buyurur:
(Ey Muhammed!) Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik. (el-Enbiya 21/107),
Ne mutlu rahmete ulaşanlara...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.