Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

İspatının tecellisi ile birlikte, bazı Dünya Devletlerine Adamlık dersi veriyoruz.

'Dünya beşten büyüktür!' diyoruz; düşünüp tutmuyorlar.
Ortadoğunun mültecileri kapılarına dayanıyor; 'vay yandım!' diye ağlıyor, 'Türkiye'nin politikasını, stratejisini örnek almalıyız.' demeye başlıyorlar.
'Bu diktatörlerin, darbecilerin, kendi halkını öldürten canilerin yanında yer almayı bırakın!'; 'Demokratik yollarla iktidara gelmiş, halkların/milletlerin seçtiği iktidarları destekleyin!' diyoruz; ' ı ıh.., oyunumuzu bozmayın ha!..' diyor, inat ediyorlar.
Kendilerinden başka devletlerin halklarına ve insanlara zerre kadar değer vermiyorlar; maddî ve haksız menfaate dayalı ittifaklar kurup, projeler üretiyorlar. Bu işbirlikleriyle hem egolarını tatmin ediyor, hem de gözleri dönmüş bir vaziyette projelerinin icrasını tamamlamaya çalışıyorlar. Bu yolda az bir şey ilerleme kaydetseler bile iştahları kabarıyor, birbirlerine karşı yapay itibar cakası satıyorlar.
Ellerindeki savaş oyuncaklarını, oyun alanı zannettikleri 'Ortadoğu' coğrafyasında kullanıyorlar; havadan bombalıyorlar, mazlum insanları, körpe çocukları, bebekleri, kadınları, kızları, ihtiyar insanları bile öldürüyor, bu mukaddes topraklarda kan ve gözyaşı akıtıyorlar. Sonra aşağıya/yere iniyor, kafalarına uygun, kullanılmaya müsait zannettikleri zavallıları yönetime getiriyor, savunma ve güvenlik birimleri kuruyor, diğerlerini terörist ilan ediyorlar. Güya legal olanların yanında yer alıp, illegal olanlara karşı mücadele başlatıp, bunları birbirlerine karşı iyice kışkırtıp, kendi maşalarını alıp, kendi yaktıkları ateş çemberinin dışına çıkartıp, geri çekilip, kurdukları yönetimler vasıtasıyla o ülkeyi ve insanlarını mahvediyor, sağ kalanları da köle gibi kullanıp sömürüyorlar.
Şimdi soruyorum; bu terör örgütlerinin ve teröristlerin son yıllarda sayıları neden arttı Sizin yüzünüzden mi Bu sorunun devamına bir atasözü koymak istiyorum ki, bu cahil zalimler akıllarını başlarına alsınlar, adam gibi davransınlar diye;
'Dünyanın en aptal insanları, başkalarını aptal zannedenlerdir.'
Ellerindeki savaş oyuncakları alınsa veya olmasa, hiçbir itibara, saygınlığa, hiçbir insanî değere sahip olmadıklarının farkında bile değiller.
'Terör örgütleri ve teröristlerin sayıları giderek artıyor, bunlarla mücadeleyi birlikte yürütelim; hürriyetsiz, işsiz, vatansız, kimsesiz insan sayısını azaltalım; çünkü bütün insanlar kıymetlidir.' diyoruz; 'O senin teröristin, bana ne!' diyorlar.
'Senin teröristin, benim teröristim; iyi terörist, kötü terörist olmaz; böyle düşünmeye ve davranmaya devam ederseniz, bunun bir gün size de zararı dokunur.' diyoruz. 'Hadi canım sen de' diyorlar. Gökdelenleri yerle bir olup, masum insanlar ölmedikçe ve onların sevenlerinin gözyaşları akmadıkça, akılları başlarına gelmiyor. Avrupa'nın göbeğinde, 6 ayrı yerde, masum insanların bulunduğu eğlence yerlerinde bombalar patlayıp, masum insanlar ve onların gelecek hayalleri yok olmadıkça ve benzeri acıları yaşamadıkça, bizi anlamak istemiyorlar.
Bizi anlamanız size, bize ve bütün insanlığa pahalıya mal oluyor; bizim ve liderlerimizin adam gibi davrandığımızı, haklı olduğumuzu anlıyorsunuz; bütün dünya anlamaya başlıyor, bu sebeplerle ve bütün insanların yaratılış fıtratında esasen var olan hoşgörü ve iyilikten yana olma meylinden dolayı, itibarımızın ve sayımızın giderek arttığını görüyorsunuz. Bu sizi ürkütüyor, bu defa da, 'Aman ha! bunlar adamlık yarışında bizim önümüzde yer almaya devam ederlerse, giderek çoğalacak ve büyüyecekler, bunların ecdadı da, bu insani tavır ve davranışlarından dolayı büyük imparatorluklar kurmuştu.' gibi düşünmeye başlıyorsunuz veya vehme kapılıyorsunuz.
Böyle bir vehme kapılmayın, ama böyle düşünmeye başlayın. Siz de bizim gibi, 'adam gibi' düşünmeye başlayın da, bunun sebebi ne olursa olsun. Ama bunu haksız maddî menfaatleriniz için yapmayın, gönülden ve insani melekelerinizle yapın ve de icraata dönüştürün; aksi takdirde gene aynı hataya düşersiniz.
Bununla birlikte ve bütün bunlara rağmen hala masum sivilleri, köylerini ve topraklarını bombalamaya, onları perişan etmeye, kan ve gözyaşı dökmeye zulmetmeye devam ediyorsunuz; öldürdüğünüz ve yaşayan mazlumların sayısı giderek artıyor. Bilin ki bu aynı zamanda demektir ki, sizi sevmeyenlerin, sizden nefret edenlerin, size düşman olanların sayısı da giderek artıyor. Bu sayının içine, sizin kültürünüzün insanları da dahildir. Çünkü onlar da insandırlar, onları da aynı Allah(C.C.) yaratmıştır, onların da vicdanı ve merhameti vardır. Bu sayı o kadar hızlı artıyor ki, çok kısa sürede gölden denize, denizden deryaya dönüşecek, çırpınışlarınız fayda vermeyecek ve nihayet bu deryada boğulacaksınız; ben bunu tahmin edebiliyorum ve inanın ki, sizin bu akıbetiniz için bile şimdiden üzülüyorum. Çünkü insanlık tarihinde buna benzer hakikatler oldukça çoktur, zalim cahiller yüzünden.
Yaratan Rabbimin daima, merhamet kapılarını sonuna kadar mazlumlara açanların, onlara sahip çıkanların yanında ve yardımcısı olacağına inancımız tamdır, elhamdülillah.
Ben bütün zalimleri, cahil olarak değerlendiririm. Çünkü Peygamberimiz Hazreti Muhammed (S.A.S.), bir hadis-i şeriflerinde, 'Mazlumun bedduasını almaktan kork. Zira Allah ile bu beddua arasında perde mevcut değildir.' buyurmuşlardır.
Akil insanlar tarafından, bütün dünya çocuklarına ve gençlerine bu gerçekler öğretilmeli ve bu şuur verilmelidir. Verilmelidir ki, zalimlerin sayısı azalsın, kan ve gözyaşı dinsin, bütün insanlar sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşasınlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi