Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

KARDEŞLİĞİMİZ

Bütün insanlık Adem'le Havva'nın çocuklarıdır elbette. Hepimiz kardeşiz, doğrudur. Ama Yaratıcı kitabında da belirttiği gibi bizi tanışalım diye kavimlere ayırmıştır. Bugün için kardeşlik, en çekirdek anlamda bir anne ve babadan olmanın karşılığıdır. Bunun dışında da ''kardeşlik'' farklı grupların, toplulukların birlikteliğini de sınırlar ve belirler. Aynı coğrafyada yaşayan ülkelerin kardeşliği, aynı dine mensup insanların kardeşliği, tarih kardeşliği gibi… AB, NATO, BM batılı ülkelerin kendilerini korumak ve güçlendirmek için istedikleri ülkeleri dahil ettikleri sözde dünya barışını idame etmek için kurdukları kuruluşlardır. Sözde diyorum zira ''barış'' kelimesinin içini o kadar boşalttılar ki, bu kuruluşları artık kimse ciddiye almıyor. Herkes biliyor ki AB bir Hristiyan kardeşliğidir. NATO sadece batının, hristiyanların güvenliğini sağlayan, tetikçi olarak da üçüncü dünya devletlerini kullandıkları bir kuruluştur. BM ise dünya barışını sağlamak için tüm kıtalardan üyesi olan ama daimi üyelerin veto hakkının olduğu, saçma sapan tiyatro sahnesinden başka bir şey değildir. Sahte ve samimi olmayan, menfaat ilişkisine dayalı her ilişki gibi çökmeye mahkum kardeşliklerdir.
Esas kardeşlik Allah için yapılandır. Zor gününde dahi seni terk etmeyen, menfaatine ters düşse dahi seni arkadan vurmayanlar ancak gerçek kardeştirler. İşte tamda böyle bir kardeşliktir Türk ve Kürt kardeşliği. Kürt kardeşlerimiz hiçbir milletle birliktelik kurmadığı halde Çaldıran Savaşı öncesi İdris-i Bitlisî öncülüğünde kendi istekleriyle Osmanlıya ilhak etmiştirler. Kürtler, Türklerle inşallah kıyamete kadar sürecek tarih kardeşliklerini böylece başlatmışlardır. Bu kadim kardeşlik içerden yanlış politikalar, dışardan başka ülkelerin güç ve maddi politikalarına kurban edilemeyecek kadar büyüktür. Bunu Kurtuluş Şavaşı'nda da gördük, bugün de görüyoruz.
PKK ve uzantıları Kürt kimliğini kullanan, sözde Kürtlerin haklarını savunan, gerçekte ise birçok ülkenin ajanlarının kurduğu, gerek zorla, gerekse kandırarak Kürt gençlerinin eylemlerde kullanıldığı bir örgüttür. Bundan öte hiçbir anlam taşımayan PKK, bizim kardeşliğimizi bozamayacağını anlamalıdır. Bu nedenledir ki, çıkarttığı kargaşada örgüt mensupları dışında halktan destek bulamamıştır, bundan sonra da bulamayacaktır.
Kendisini Kürtlerin tek ve kadim temsilcisi sanan PKK ve uzantısı HDP kasıtlı söylemleriyle Kürtleri cepheleştirmeye çalışıyor. Savaş derhal bitmeli diyorlar. Taraflar elini tetikten çekmeli diyorlar. Önce şu kavram kargaşasından kurtulalım.
1) Yaşanan olay ''savaş'' değil. İki devlet arasında yapılan silahlı mücadeleye savaş denir. Şuan ki durum, Türkiye Devleti'nin ordusu, ülkesinin kamu düzenini bozan terör örgütüyle mücadele ediyor.
2) Bu nedenledir ki, savaş olmadığı için, ''barış''dan da söz edilemez.
3) ''Tetiklerden aynı anda el çekilsin'' denilemez. Birisi devletin ordusu, karşısında ki ise terör örgütü. Teklif edilmesi bile abesle iştigal.
4) Kürt halkının haklarını savunduğunu söyleyen örgüt ve uzantısı olan HDP, hangi talep için eylem yapıyorlar Hangi isteklerini dile getiremiyorlar da, silahlara sarıldılar
5) Bu madde de terörü Erdoğan başlattı diyenlere. 20 Temmuz tarihinde Suruç'ta 32 vatandaşımızın ölümüne sebep olan eylemi PKK yapmadı mı 22 Temmuz'da evde uyuyan polisimizi haince öldürmedi mi TSK bunun için operasyon başlatmadı mı Örgütün içinde Alman, İngiliz, İran ajanlarının ne işi var
Demirtaş'ın bugünlerde yaptığı açıklamalar insana ''deve'' hikayesini hatırlatıyor. Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş. Her açıklaması bu meyanda Demirtaş'ın. Ülkenin %20'sini oluşturan Kürt halkına karşı yapılan operasyonlar derhal durmalıymış. %20'miz Kürt, %80'imiz Türk mü yani Neye göre belirlemiş. Annesi Kürt, babası Türk olan veya tersi o kadar çok insan var ki, bunlar hangi tarafa ait Farz edelim ki böyle, tüm Kürtlerin temsilcisi ise doğu ve Güneydoğu'dan çıkan Ak Partili vekiller uzaydan mı gelmişler Laf ebeliği ile siyaset yapamayacağını bilmeliler. Artık halkımız kelimelerin ve sözlerin ardına saklanan niyetleri okuyabilecek kadar bilinçlidir.
Es-cümle, bizim kardeşliğimiz o kadar büyük ki, sizin beyinlerinizin alan kapasitesi dar gelir. Yeni dünya düzeninde güçlü Türkiye alevisi, Sünnisi, türkü, kürdü, lazı, çerkezi hepimizin omuzları üzerinde ayağa kalkacak ve hak ettiği yeri bulacaktır. Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi