Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

PARDON

Son verilere göre Suruç'ta ki patlamada 32 vatandaşımız can verdi, 100'e yakın yaralı var. Maalesef bunların içinde ağır yaralılar da mevcut. Öncelikle bu üzücü olaydan dolayı milletimizin başı sağolsun.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne…Görülen o ki yine madımak vari bir olayla karşı karşıyayız. Tabi sosu biraz değiştirilmiş. Olay provakatöelerle değil, canlı bomba aracılığıyla yaptırılmış. Bu sefer kurbanlar sol fraksiyondan seçilmiş.
Gazeteci Dilipak'ın dikkat çektiği gibi organize bir olayla karşı karşıyayız. Üniversitelerin büyük oranda boş olduğu bu tarihlerde olaydan birkaç dakika sonra ODTÜ'lü öğrenciler tarafından tam tekmil afişli (nasıl hemen hazırlanmışsa), sloganlı protesto geldi. Dünya basınına haberi ilk Alman Haber Ajansı DPA olaydan 2 dakika sonra servis etti. Yine enteresan bir şekilde olay yerinde basın toplantısı yapacak HDP'li vekiller ne hikmetse oraya gitmemişler. Fakat insanlar onları o meydanda bekliyorlar… Bunun gibi birçok olay oluyor. İlerleyen günlerde bu soruların arttığını göreceğiz. Yine her kesimden farklı komplo teorileri ve kumpas senaryoları dinleyeceğiz bol bol.
Peki gündeme Suruç bomba gibi düşerken partilerde neler oluyor MHP'nin zaten kımıldamayan kıllarını yine kımıldatmalarına gerek kalmadı. Zira patlayan bombalar ya MHP'nin ya da HDP'nin işine yaradığı kesin. Tabi MHP için bu menfur olayda bir tırnağı vardır demiyorum. Böyle bir şey söylemem bunca zaman sağduyulu davranan MHP tabanına da haksızlık olur. Söylemek istediğim MHP'nin oyları vekillerin çabaları sonucu değil de bu tarz kaoslardan sonra doğal olarak artış gösteriyor. Hatırlayın 2002 seçimlerinde parlamentoda sadece AK Parti ve CHP vardı ve CHP'nin çabalarıyla AK Partinin sandalye sayısının eksilmeyeceğini, aksine artacağını anlayan üst akıl, 2007 seçimlerine az bir süre kala Ankara'da bir teröristin bomba patlatması sonucu milliyetçi oyların MHP'ye kaymasını ve bu sayede hiçbir gayret sarf etmeyen MHP'nin meclise girmesini sağlamıştı. 7 Temmuz seçimlerinden önce HDP'nin Diyarbakır mitinginde bomba patlamasının da HDP'ye yaradığını bütün anket firmaları söyledi. ''Biz sırtımızı PYD'ye yaslıyoruz, bundan da gurur duyuyoruz'' diyen HDP'nin masumiyetinden bahsedemeyeceğim. Kısaca gerek Türk, gerekse Kürt milliyetçileri böyle olayların sonrasında yapılan seçimlerde MHP ve HDP'ye kayabiliyor. Ki CHP'nin Suruç sonrası yaptığı açıklamaları ve Aydın medyasına çıkan gazetecileri, akademisyenleri dinlediğinizde erken seçimin kapıda olduğu anlaşılıyor.
Gelelim CHP'de yaşananlara… En son teknolojiyle üretilen arabalarda bile böyle bir manevra kabiliyeti yoktur herhalde…Seçimden önce AK Parti düşmanlığıyla seçmeninden oy alan, seçim akşamı Erdoğan'ı ''tek kaybeden'' ilan eden CHP, Davutoğlu'nun koalisyon turlarına başlamasıyla ''Erdoğan'ı koalisyon pazarlığı yaptırtmayız'' diyen AK Parti'nin hassasiyetini göz önünde bulunduruyor ve vekillerine ''Erdoğan'a saldırmayın, onunla ilgili kırmızı çizgimiz var demeyin'' talimatı vermek suretiyle hükümet ortağı olmak istediğini cümle aleme ilan ediyordu. Hatta görüşmeler esnasında AK Parti 14 maddelik kırmızı çizgi ile karşılaşacağını zannederken, Kılıçdaroğlu ''Aaaa… bak aksiliğe kırmızı çizgilerimizi evde unutmuşuz. Neeee, dönüşümlü Başbakanlık mı dediniz Estağfirullah efendim, dönüşümlü bakanlık da olur. Hem hangi bakanlığın olduğunun da önemi yok, siz neyi uygun görürseniz bize de uyar. Yeter ki ülke hükümetsiz kalmasın'' modundayken patlamadan sonra ki açıklamalarına bakın. Anında U dönüşü yapıp fabrika ayarlarına geri döndüler. Kılıçdaroğlu, 21 Temmuz'da Ömer Çelik ile görüşme yapacak olan Haluk Koç'un CHP'nin kırmızı çizgilerini AK Parti'ye ileteceğini ve bunlardan asla taviz vermeyeceklerini belirtti. Sizin de başınız döndü bu kadar manevradan değil mi Erdoğan karşıtlığıyla meydanlara çık, sonra ''bir daha böyle bir şans elime geçmez, hazır MHP de AK Parti'yle koalisyon istemezken kırmızı çizgileri bırakıp, bir-iki kırmızı koltuk kapmalıyım, zira görüp göreceğim ikbal bu'' de, tam ikili görüşmelerin arifesinde Suruç'ta bir bomba patlasın ve olayın akşamında kırmızı çizgilerini hatırla.
Seçimden önce CHP Genel Başkan Yardımcısı ailece HDP'ye oy verdiğini açıkladı. Bu söylem partiden tepki dahi almadı. Uğur Dündar CHP'li seçmenlere seslenerek ''oylarınızın yarısını HDP'ye verin'' diye tweet attı. Dün akşam CHP'li bir vekil, ''Davutoğlu seçim barajını düşürerek HDP'ye gelen emanet oyların önünü kesmeyi hedefliyor'' diye açıklamalar yaptı.
Pardon CHP, Türklerin tek millet kabul edildiği, ulusalcı, üniter sistemin savunucusu, Mustafa Kemal'in askerlerinin partisi değil miydi Başınıza taş mı düştü de ''bunlar yerel yönetimlerin güçlenmesi, özerklik ayağına ülkeyi bölmek istiyor, bunlar terör örgütü PKK'nın uzantısı'' dediğiniz HDP'nin avukatlığına soyundunuz. Anlayan beri gelsin… Üstadın dediği gibi ''güneşe göç var da kalan biz miyiz ''

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi