Galatasaray, Beşiktaş ve Başakşehir gibi ligin zirvesine oynayan takımları kendi evinde mağlup eden yiğidolar, maalesef Fenerbahçe karşısında aynı başarıyı gösteremedi. Teknİk direktör Samet AYBABA Robinho yerine Sawet´i tercih ederek oyuna başladı. Orta alanı kalabalık tutup, diğer maçlarda olduğu gibi hücuma hızlı çıkmayı planlamıştı. Hesap etmediği erken gelen goller maçın seyrini değiştirdi.
Fenerbahçe´de süratli oyuncu olmadığı için daha çok blok oynayan bir ekip. Ayağa paslarla hücumda çoğalan, gol ya da goller bularak daha sonra KOCAMAN bir savunma anlayışıyla maçı tamamlayan bir takım. Buna karşın Sivasspor hızlı hücuma çıkabilen, süratli oyuncularla sonuca giden takım.
Fenerbahçe bulduğu erken iki golle maçı istediği gibi götürmeye çalıştı. İlk yarısı ve ikinci yarısı farklı bir maç oldu. Özellikle Soldado´nun kaçırdığı üçüncü gol ikinci yarının seyrini değiştirdi. İlk yarıda hiç varlık gösteremeyen Sivasspor ikinci yarıda daha bir özgüvenle sahadaydı.
AYBABA riski erken almalıydı
Soldado´nun üçüncü golü yapamaması ikinci yarının seyrini değiştirdi. Aybaba Robinho´yu oyuna aldıktan sonra riski aldı ve pozisyonlar buldu. Samet Aybaba bence riski biraz daha erken alabilirdi. Emre ile Bifouma geriye dönmedikleri için Hasan Ali ile Şener de hücumlara çok rahat katıldı. Samet Aybaba´nın kafasında sadece Kontratak futbolu vardı. Oyunu kendi sahasında kabullenip, rakibi hataya zorlamak ve ani kontratağa çıkmak. Galatasaray´ı ve Beşiktaş´ı bu şekilde yenmişti. (A) planı tutmamıştı. Sanırım (B) planı olmadığı için sahadan puansız ayrıldı.
Samet AYBABA Ders Çalışmayı bırakmış gibi
Haftalardır Sivasspor´da iyi gitmeyen bir şeyler var. Aybaba son haftalarda başarısız bir grafik sergileyen takıma aynı gerekçelerle savunma yapmaya başladı. Aybaba ? eleştiriye saygımız var, ama kimse bu takımın nerden geldiğini unutmasın. Bir daha oraya giderse dönmesi zor olur.? Anlam veremediğim, takım iyi giderken, alkışlandığında, gururun okşandığında her şey yolunda. Sayın Aybaba elbette ki eleştiriye saygı duyacaksın. Bu takım sana emanet edilmiş, bu takımı izlemeye gelen taraftarların tamamına yakını senin kazandıklarını hayatlarında görme şansları beklide hiç olmayan insanlar. Böyle bir taraftar sen yokken de bu takıma sahip çıkıyordu. Kar kış demeden arkasından gidiyordu. Binlerce kilometreyi sen uçakla rahat rahat giderken, saatlerce yol demeden ardından geliyorlardı. Bu taraftara böyle söylemler yakışmaz. Bu taraftar başarı bekliyor. Her basın toplantısında ?Takımı nerden aldım nereye getirdim kimse haksızlık etmesin? söylemine getirip yaptıklarını ayaklar altına verme. Tabi ki başardığın sürece alkışlanacak, kötü gittiğinde eleştirileceksin. Yıldız oyuncuların oluşturduğu bir takıma herkes kolay hükmeder. Asıl başarı kendi içindeki dinamizmi yönetebilmektir.