Yüreğinize Sağlık?

İsmail Ayhan

5 yıl önce

Bazen mağlubiyetler taraftarı üzmez. Bir maç düşünün yüreğinizi ortaya koymuşunuz, nefesinizin sonuna kadar koşmuş, mücadele etmişiniz ama sahadan yenik ayrılmışınız. İşte Fenerbahçe deplasmanında ben böyle bir takım izledim. Ellerim patlarcasına alkışlıyorum. Sonuna kadar bu alkışı hak ettiniz.

Kritik Malatya maçından sonra gördük ki takımın özgüveni tekrar yerine gelmiş. Geçen hafta ki yazımın sonunu; ?Bizden çok Fenerbahçe´nin şiddetle puana ihtiyacı var. Bizden daha stres altında oynayacakları kesin. Bu durumu avantaja çevirebilirsek, iyi bir sonuçla döneceğimizi umut ediyorum? diye bitirmiştim. Belki iyi bir sonuçla dönemedik ama alkışlanacak bir mücadele ve oyunla döndük. Düşüncelerimde yanılmamışım. Fenerbahçe kurulduğu günden bu yana en kötü sezonunu yaşıyor. Kendi evinde kaybedeceği puan ya da puanlar büyük bir camianın kaosu olacağından her maça ciddi stres altında çıkıyorlar. Sivasspor puan açısından daha rahat olduğu için, stres yapan taraf Fenerbahçe olacağı kesindi. Nitekim maç başladığı dakikadan bitimine kadar bu stresi sonuna kadar gördük. Özellikle Sivasspor´un attığı golden sonra taraftarların takımlarını ıslıklaması futbolcular üzerinde inanılmaz bir baskı oluşturdu.

KELEŞ´E BİR ALKIŞ BİR ELEŞTİRİ?

Malatya maçında cezalı duruma düşen David Braz haricinde takım sahaya aynı kadroyla çıktı. Yerine Paul Papp görev aldı. Hakan Keleş Fenerbahçe maçına inanılmaz hazırlanmış. Hangi futbolcusunun ne yapması gerektiğini ezberletmiş. Özellikle Fenerbahçe´nin takım ve bireysel zaaflarını iyi çözmüş. Sivasspor, ilerde baskı yapan ve rakibe alan bırakmayan bir anlayışla oyuna başladı. Keleş Fenerbahçe´nin baskı altında oyun kuramadığını çözmüş olacak ki her alanda bu taktiği uyguladı. Özellikle defans zaafını iyi görmüş. Rakip stoperlerin oyun kurma becerisinin zayıf olması ve baskıyla birlikte hata yapabilecek olmasından dolayı, oyun boyunca bu taktik anlayış devam etti. Nitekim maçın son çeyreğinde golü bulduk. Ne var ki bir dakika bile oyunu tutmayı beceremedik. Eğer ki beş altı dakika gol yemeden geçiştirebilseydik, maçın dönme şansı mümkün görünmüyordu. Her şeye rağmen Bu taktik anlayışından dolayı Teknik direktörü sonuna kadar alkışlıyorum.

Eleştiri noktasına gelirsem, son haftaların form yakalayan ismi Özer Hurmacı´yı oyundan alıp, yerine Mert Hakan Yandaş´ı alması maçın kaderini etkiledi. Orta sahada Özer Hurmacı gibi sakin kalabilmeyi becerebilen, istediği anda oyunu soğutma becerisi ve tecrübesi olan bir oyuncu, sakatlık haricinde oyunda kalmalıydı. Özer oyundan çıktıktan sonra, orta saha hakimiyeti tamamen Fenerbahçe´ye geçti. Hakan Keleş yaptığı tek hatayla maçı kaybetti.

Sivasspor defans bloğunu fazla öne çıkarmadı. Orta alanı ise Hakan ve N´Dinga ile iyi kapattı. Önlerinde Özer Hurmacı tam bir profesyonel gibi oynadı. Paul Papp´ı kutluyorum. Müthiş oynadı. Yüksek toplarda geçit vermedi. Bir futbolcunun uzun zaman resmi maç oynamadan böylesi önemli bir maçta görev alıp hatasız oynamasını yürekten kutluyorum. Emre Kılınç Milli takımı ne kadar hak ettiğini futbol zekâsıyla ispatlamış oldu. Yapmış olduğu asist çok klastı.

 Kaleci Tolga´ya yediği ikinci golden dolayı kimse kızmasın. Futbol oynayanlar bilirler, kalecinin önünde bir oyuncu var ise, kaleci üzerine vurulan her top tehlikelidir. Maalesef Tolga´nın önünde Ziya´nın olması kaleci şanssızlığıdır. Bu gol ne Mehmet Ekicinin becerisi ne de kaleci Tolga´nın beceriksizliğidir. Futbol şansı Fenerbahçe lehine gelişmiştir.

Son söz; bu mücadeleyi diğer maçlara yansıtın. Futbol şansı yanınızda olsun?    

YAZARIN DİĞER YAZILARI