Haftalardır yazıp çiziyorum, ama anlamakta güçlük çekiyorum. Ziya ve Uğur neden sol tarafta arkalı önlü oynar? Bir türlü çözemedim. Üretken bir futbol oynama adına dahi olmaya niyeti olan bir teknik adamın bu hataları sezon sonuna acı bir reçete sunabilir. Kenarda bekleyen hücum gücü çok yüksek oyuncular dururken, kendi sahanda bile bu şekilde oynama hakkı yoktur. Takım ilk yarı sapır sapır dökülürken, kenar yönetimi bir taraftar gibi maçı izlemekte. Hücum oyuncusu dediğin zaman, adam eksilten, pozisyona girebilen ve asist yapabilen bir futbolcudan bahsetmek gerekir. Allah aşkına şimdi biri bana çıkıp desin ki; Ziya bire birde adam geçiyor, rakibi yıpratıyor, şut atıyor asist yapıyor.

Tamer Tuna, taraftarın sabrı azalmaya başladı. Kaybedilen puanlar tehlike çanlarına dönmeye başladı. İyi futbol oynuyormuşuz vs vs? geçin bunları. Kötü oyna puan topla. Atı alan Üsküdar´ı geçerse eyvah eyvah? Süper ligin iyi futbolcularına sahip bir takımız ama kötü gidiyoruz. Yanlışta ısrar etmek neden? Evet, kabul etmek gerekir ki, Robinho yıldız bir oyuncudur. Ancak gerek yaşı, gerekse performansı gereği 90 dk sahada kalacak bir oyuncu değil. Maçın son bölümlerinde ayakta duracak dermanı kalmamış bir oyuncuyu sahada tutup, Rybalka gibi genç ve dinamik bir oyuncunun oyundan alınması akıllara zarar. Sonuçları daha ağır olabilirdi. Nitekim takımın savunması kevgir gibi? Topla buluşan kaleciyle karşı karşıya kalıyor. Her maç sonunda yaptığın basın toplantılarında; ?İyi oynuyoruz, daha da iyi olacağız? açıklaması telafisi olmayan puan kayıplarını geri getirmez. Süper lig deneyimi olmayan bir takımla kendi evinde karşılaşacaksın ve 2 puan bırakacaksın. Bu maçlar sezon başında teknik heyet tarafından 3 puan olarak hesaplanan maçlar. Umulmadık puan kayıpları seni kümeye doğru sürükler.

Bu iş seninle olmuyor Tamer Tuna. Çok iyi bir insan olabilirsin, çok beyefendi olabilirsin, ama teknik adamlık konusunda daha olmamışsın. Daha çok yol alman gerekiyor. Bu kadrodan süper bir ürün elde edilebilir oysaki. Bireysel baktığında süper ligin üst düzey kadrolarına yakın bir kadro kaliten var. Oyuncu tercihlerin, değişiklikler, oyun okuman olmuyor hocam. Bu maçla birlikte maalesef sınıfta kaldın.

BİR insan için, olgunluğun, pişkinliğin en değerli göstergesi, hatasını, yanlışını hiçbir komplekse kapılmadan kabul etmektir. Yanlışta ısrar etmek, çiğliğin, hamlığın, kendine güvensizliğin şaşmaz belirtisidir.