Büyük düşünmek, ileriyi görmek; Memleket ve Devlet yönetiminde en önemli özelliklerden, biridir. Doğal olarak; büyük düşünmek, ileriyi görmek; her şeyi ile iyi ve gelişmiş zeka seviyesi, yüksek bir beyin ister. Engin bir görüş ister. Düşünme mekanizmasını kullanmak için; çok güçlü bir bilgi ve beceri ister. İnsani değerleri bilen ve davranış biçimi herkes tarafından kabul gören, takdir edilen, bir insan olmayı gerektirir.
Bir Devletin, yahut bireyin, Adalet ve güven vazgeçilmez özelliği olmalıdır. İşte, bütün bu özellikler müthiş bir tecrübe birikintisi ile birleşince; o tür insanların, etrafına büyük düşünceler ortaya koyması için, bir engel yoktur. Bu demek değildir ki; her insan da büyük düşünemez mi? Demek değildir. Ancak düşünce ofisinin ürettiği her düşüncenin; mutlak doğru olması, ya da istifade edilir olması açısından önemlidir. Yoksa; her insan bir çok konuda doğru ya da yanlış düşünceler üretebilir. Doğal olanı da budur.
Devlet aklı büyük düşündürmeyi gerektirir. Çünkü, sadece kendi ülkesinin sorunlarını değil, diğer ülkelerle olan bağlantılarını da, iyi analiz etmesi gerekir. Ortak yarar ilişkisi devletler arası, ilişkilerde çok önemlidir. Bakın son günlerde Dünya gündemini oluşturan en önemli detay, devletlerin kendi çıkarları uğruna verdikleri mücadeledir. Bu mücadele zaman zaman sertleşerek tehdit boyutuna ulaşmaktadır. Hatta birileri karşı tarafları silah gücü ile tehdit etmektedir.
İşte bu açıdan, Devlet yönetmeye talip olanların büyük düşünmesi gerekir. Sıradan bir akıl gibi hareket edemezler. O zaman zaten özellikleri kalmaz. İnsanlar da onların ürettikleri düşünceleri akıl süzgecinden geçirerek; kendi açısından yararlı veya zararlı olduğuna karar verirler. O manada destek olabilirler, yahut beğenmedikleri zaman ise; karşı dururlar. İnsanlar arasında, kabul görmenin olmazsa, olmazlarından bir tanesi; doğru düşünceye sahip olup, doğru düşünceyi toplumun tüm katmanlarında; kabul görür hale getirmektir. Neden? tüm katmanlarında derseniz? O düşüncenin genel olarak muhatabı tüm insanlar ise; toplumun tüm katmanları tarafından kabul görür, olması gerekir.
Ülkenin geçmişinde bu özellik dikkate alınmadığı için tatsız zamanlar yaşandı. Yasaklar ve engellemeler, ülke gündemine istenmeyen misafir gibi geldi oturdu. Bazı olumsuzlukların yaşanmasına neden oldu.
Siyaset yapan insanların, muhatabı; toplumun tüm katmanları olması gerekir. Sadece belirli bir bölgeye, belirli insan grubuna; sınırları çizilmiş, coğrafyaya hizmet etmesi, ona göre mesajlar vermesi doğru değildir. Siyaset açısından da; verimli değildir. Verdikleri mesajlar, vaat ettikleri sözler; toplumun tamamını kapsamak zorundadır. Seçmenlerin tamamı ile; siyasi partilerin arasındaki düşünce ilişkisi, böyle olmak mecburiyetindedir. Böyle bir ilişkinin haricindeki değerlendirmeler akıl tutulması gibidir. Kaybeden taraf; sözünde durmayanlar, olacaktır.
Bugün Ülke sorunları ile baş etme gayretinde olan iktidarın hemen yanında olan Kıbrıs, meselesi oldukça gündem oluşturmaktadır. Yine çevremizdeki Ülkelerdeki gelişmeler yakından takip edilmektedir. Çünkü oralarda olacak olumsuzluklar, bizlere de yansıyacaktır.
Bana ne oralarda olan olaylardan! diyemezsiniz... Yangın başladı mı, sınır tanımaz... Mülteci olayında bunu yaşadık, yaşıyoruz...

Ülkede yaşanan iç siyaseti, oluşturulmaya çalışılan gündemi düşünürsek, Ülkenin dış devletler ile olan sorunlarını, çevremizdeki komşularımız ile olan sıkıntıları, çözmedeki gayretini takdirle karşılamak gerekir. Dış siyasette aranılan bir ülkedir...

Bakın komşu ülkelerdeki savaş dahil olumsuzlukların çözümü noktasında ÜLKEMİZ KONUMU GEREĞİ BARIŞ ORTAMLARININ VAZGEÇİLMEZ BAŞ AKTÖRÜ OLMAKTADIR.
Yoksa, sıkıntılı durumlar her zaman kapımız çalabilir...
Dünya liderleri bile, bu gelişmeleri dikkatle izlemektedir. İstanbul barış görüşmelerinin yapıldığı merkez konumundadır. Liderler bile bizim güvenilir olduğumuzu bir nevi ispat etmektedirler. Masada mutlaka bizim olmamızı istemektedirler.
Çünkü adil ve güven veren çözümleri, önerileri ülkemiz hem bizzat sunmaktadır. Ya da sunulan adil çözümlere destek vermektedir.
Özellikle terör örgütünün silah bırakma kararı, oldukça sıcak bir gündemdir. Gelişmeler Tüm Dünya tarafından mercek altına alınmaktadır. Dikkatlice izlenmektedir.
Artık ülkemizin de içinde olduğu güneysınır bölgemize, komşu ülkelerde dahil, barışın hakim olması özlemi oldukça yüksek bir beklenti haline dönüşmüştür. Çünkü terör ortamı insanları bezdirmiştir.
Bu gelişmelerden sonra;
O nedenle, Devlet kendi geleceğini düşünerek ciddi analizlerden sonra, karar verir. Vatandaş olarak, Bu kararı sükunetle takip edip, Devlete destek vermek, bizim vatandaşlık görevimizdir...