Nilüfer Akıngül

Nilüfer Akıngül

AHİT

Eriyorum buz gibi, sonsuza akıyorum

Yükselen alev gibi, külüme bakıyorum

Zamanın göğsünde uyanan rüya gibi

Sallanıyor gerçekler kazılmış mekan dibi

Çözülürken buluyorum atılan düğümleri

Ama neden bitmiyor cin-peri düğünleri?

Yağan kar tanelerinde saklanmış sanki sırlar

Bir çığı kucaklamış bahar kandıran kırlar

Ateş içinde doğan bir serin nefes alıp

Kundaklandım kendimi ağlarken dünde kalıp

Süzülen o aşikar karanlığa kayarak

Ben idim o mecnun bilinmezi sayarak

Parlayan keskin zümrüt içinde inci gibi

Gömülmüş bedenimde ölüm oysa tek diri

Yarılıp doğuyorum, ortasında ışığın

Bir bedduası belki her fecir bir aşığın

Us kabuğundan sızan her damlada kayboldum

Gel gör ki bir "O" vardı her dönüşte say buldum

Ruhumun taneleri sabrımın masasında.

Attığım zarım kaldı bir ömür kasasında

Sözüm taş kesiliyor bu göğün aynasında

Her zararım yek vücut sonsuzun faydasında

Bir yemin kadar berrak, bir yara kadar açık

Bir yumak örülmüş de şişi eğri ip kaçık

Yaşamak ne de tuhaf olmadan hiç farkında

Ölmek can mı veriyor iki ciğer arkında?...

Kendime dönüyorum ucunda her dalganın

İstiyorum ardından dua denen kalkanın

Anladım ki görünende ben bana bakıyorum

Gerdanıma kulluktan bir ahit takıyorum

Leylifer

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilüfer Akıngül Arşivi

DEĞER

05 Ekim 2025 Pazar 09:14

KADININ DEĞERİ

21 Eylül 2025 Pazar 11:22

GÖNÜL GÖLGESİ

18 Ağustos 2025 Pazartesi 10:09

GÖNÜL GÖLGESİ

17 Ağustos 2025 Pazar 10:46

SENDEN SANA

08 Ağustos 2025 Cuma 11:41

DERLER

20 Temmuz 2025 Pazar 10:21