Müsaade ederseniz ön tarafa geçebilir miyim?

Tabii ki buyurun.

Çok teşekkür ederim. Ne demek efendim. Rica ederim.

Kelimelerin güzelliğine bakar mısınız? Ne kadar naif, ne kadar insani değil mi?

İnsan ilişkilerini anlamlı kılan, karşısındaki varlığı değerli kılan bireyin kullandığı dildir. Bu dil, kullanılan kelimelerle, kelimelerin dizilimi ve cümleye dökülmesi ile birlikte iletişimi başlatır. İçeriğine göre iletişimi devam ettirir. Geri bildirimine göre iletişimi sürdürülebilir kılar. Bu yüzden kelimeler ve hitap cümleleri çok önemlidir.

Yazılı ve sözlü anlatımda, düşünce oluşumunda kelime ve kavramların yeri farklıdır. Kelime ve kavram bilgimize göre düşünce dünyamız, hayal gücümüz, sosyal çevremiz gelişir.

Elde edilen bilgi birikimi ve kullanılan dil ile birlikte birey olarak varlığımızda tanımlanmış olur. Varlığımızın tanımlanması ile de olumlu veya olumsuz anlamda toplumda da bir karşılık meydana gelir.

Konumumuz ne olursa olsun ikili veya grup diyaloglarında ortaya koyacağımız davranış biçimleri ve iletişim şekilleri muhataplarımız tarafından da bizi bir tanımlamaya tabi tutarak isteğimiz dışında bize bir statü kazandıracak veya kaybettirecektir. Aşağıda kullanacağım iletişim cümleleri okunduğunda ne anlatmak istediğim daha net olarak anlaşılacaktır. Kelimelerin, cümlelerin ve kavramların sihirli etkisi daha iyi görülecektir.

Sevdiğimiz bir kişiye “bu gül sizin için, lütfen kabul edin” demeniz ona verdiğimiz değerin hem sözlü hem de davranışsal önemini gösterir.

Bir konuşma sorasında, “gülmek sana çok yakışıyor arkadaşım” demeniz, onun mutluluğunu onaylamanızla birlikte beden dilinin yansıttığı güzelliği görmeniz muhatabınızın gönlüne hoş geliyor.

Evde yapılan bir ikram servisini çocuğunuzun gerçekleştirmesi ve ardından “aferin çocuğum, eline sağlık, her şey çok harika olmuş” hitabı yapılan hizmetin büyükler tarafından kabul görmesi ile birlikte çocukla yetişkinler arasında bir bağ oluşturuyor veya var olan bağı pekiştiriyor.

Sizin sorumluğunuzda iş yerinde hazırlanması gereken bir rapora mesai dışında hiçbir beklenti duymadan bilgisi ile katkı sunan arkadaşınıza “katkıların için çok teşekkür ediyorum. Sen olmasaydın hem vaktinde yetiştiremezdim hem de bu kadar bu güzel olmazdı” demeniz, karşılıksız bir paylaşımın tarifi imkânsız tadını almayı ayrıca dayanışmanın hazzını duymayı sağlıyor.

Gurbette olan ve uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızı, aklınıza geldiği anda hemen telefonla arayarak, “merhaba arkadaşım, seni çok seviyorum” ifadesi ile özlem duyduğunuzu belirtmeniz ve gönül teline dokunmanız, uzağı yakın eden, sonbaharın serinliğini ısıtan bir atmosfere dönüştürüyor.

Bir sıkıntı anında dostunu yanında hissetmen ve desteğini alman sonucunda, “iyi ki varsın, varlığın bana güç veriyor. Sayende kendimi daha rahat hissettim. Bu zorluğun altından daha çabuk kalkacağım.” cümleleri, bir dostun yanında durmanın, acısını azaltmanın, fedakârlık yapmanın, maddi şeylerle karşılanamayacağını ve insana ne kadar iyi geldiğini ortaya koyuyor.

Toplumsal anlamda yaşanılan sıkıntıların hayatımızın her yerinde bizleri sarmalaması sonucunda hepimiz bir arayış içindeyiz. Hepimiz adeta karanlıklar içindeyiz. Kaybettiğimiz güzel kelimeleri, cümleleri ve kavramları fenerle arıyoruz. Bir sığınak bir korunak arıyoruz.

Ben bu dönemde, hepimizin ihtiyacı olan şeyin, yine kendi dilimizde ve kendi elimizde olduğunu düşünüyorum. İhtiyacımız olan şeyin bizi motive edecek ve değerli kılacak cümleler olduğunu biliyorum. Bildiğim için, yaşadığım için, deneyimlediğim ve hissettiğim için bunları paylaşmak istedim. Güzel kelimelerin, samimi ve içten söylendiğinde oluşturduğu sinerjiyi görüyorum.

Bu etkileyici ve iyileştirici kelimelerin, kavramların ve cümlelerin her geçen gün hayatımızın tüm evresinde artmasını arzuluyorum. İkili diyaloglarda, ailevi muhabbetlerde, iş ve sosyal hayatımızda kullanılan dilin, argo ve küfürden uzak, arı ve duru, sade ve anlaşılır, saygı ve değer üzerinden gerçekleşmesini diliyorum.

Kelimelerin etkileyici ve iyileştirici gücü hepimize iyi gelecek.

Selam ve saygılarımla…