Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

BİRLİĞİMİZİ BOZMAK İSTEYENLER

Ülkemiz, son günlerde birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç hissettiği zamanları yaşamaktadır. Birlikten, kuvvet doğar, sözü adeta bugünler için söylenmiştir. Ayrılık, ayrışma, parçalanma, doğal olarak toplumda guruplaşmayı, bölünmeyi körükler. Bu durum en çok bizim dışımızda, bizim gelişmemizi istemeyen, tüm güçlerin işine gelmektedir. Güçlü bir Türkiye, onların hiçbir zaman hazmedemediği, kabullenemediği bir gerçektir. Bu gerçeğin hep hayallerde kalması için; elinden gelen her şeyi yapacaklardır.
Bu anlamada; Ülkemizde toplumu yönlendirmeye çalışan; Basın Yayın, Yazar, Çizer, sanatçı ve kimi aydın olduğunu iddia eden, tüm çevrelere önemli görevler düşmektedir. Bunun tam aksine; her şeyi ben bilirim, benim dışımdakiler ne kadar okursa okusun, ne kadar bilime sahip olursa olsun; benim gibi düşünmüyorsa; önemli değil, onlar bir şey bilmez diyenler… Toplumu yanlış yönlendirmeye devam etmektedirler. Bu insanlar, Topluma bir şeyler verdiğini zannederken, onlardan kademe, kademe her çeşit suçu işleyebilecek, insanlar yetiştirmeye farkında olmadan sebep olmaktadırlar. İnsanları tek taraflı düşünen birer, birey olarak hazırlamaya devam etmektedirler. Bu adamlar kimi zamanlar, yaptıkları bu hatanın farkına varsalar da; erdemli bir şekilde hata yaptığını kabul etmemektedirler.
Toplum üzerinde, etkin bir rol üslenen Medya kuruluşları, yapacakları yayın anlayışı ile; birlik ve beraberliğe destek vermek zorundadırlar. Bu bir zorunluluktur. Toplumu meydana getiren değer yargıları ile direkt çatışan yayın anlayışı, toplumu meydana getiren insanlar arasında kargaşa ve ayrışma çıkarmaktan başka bir şeye yaramaz. Bence, seyredilebilirlik oranını yükseltmek adına, böyle tehlikeli işlerle uğraşmamak gerekir. Toplumun oluşmasına sebep olan mozaiği, çeşitliliği parçalamanın kimseye faydası yoktur.
Dünya üzerinde hala nerede bir sıkıntı olsa, Halkımız oraya yardıma koşarken, kendilerine emanet edilen, çocukları bile kendi çocukları gibi büyüten, Komşuluk ilişkilerini anlatan hikayeler ve örneklemelerle efsaneye dönen, Kendi medeniyetinde kuşlara ve yabani hayvanlara bile yaşama hakkı tanıyan bir Milleti ve onu o, hale getiren değer yargılarını yok sayacaksınız, yıpratmaya çalışacaksınız. Yanlış yapıyorsunuz. Onun sonunda kendi içinde parçalanmalara ve bölünmelere sebep olacak tavır ve davranışlar içerisinde olacaksınız… ondan sonra da çıkıp, Bu Ülkenin birleşmesi, bütünleşmesi gerektiğinden ısrarla bahsedeceksiniz… olmadı, paşam, olmadı.
Asırlarca bu insanlar arasındaki birliktelik nasıl oluşmuş, bu kadar parçayı bir arada tutan çimento nedir, bu mozaik neden bu kadar güçlüdür… Bunları araştırmamız gerekmez midir Yoksa gözlerimizi kapatarak bunları yok mu sayacağız! Kendi Vatanımız, Kendi Milletimiz, Kendi Ailemiz, hiç de sizin anlattıklarınız gibi değildir… asla olmayacaktır. Yalpalamalar, sarsıntılar yaşasa da, o tür sarsıntıların yaşanmasına katkı sağlamanızdan dolayı sizler gibi düşünenleri n düşledikleri gerçekleşmeyecektir. Sonuç, sizi pek de mutlu etmeyecektir, bu anlamdaki çalışmalarınız boşa çıkacaktır. Umarım yetiştirdiğiniz yanlış insan tiplemeleri sizlere de zarar vermez… Kendi Medeniyetini besleyen ana damarlarına düşman olan yeryüzünde sizin gibi kaç tane insan var merak ediyoruz… Diyanet teşkilatının son günlerde yaptığı araştırma sonunda; Değer yargılarına sahip çıkmak adına; Milletimizin dimdik ayakta durduğu gözlemlenmiştir. Anlaşılan o ki; Bu Milletin öz değerlerine saldıran, onu yok etmeye çalışan çevrelerin, bu çalışmaları pek de başarılı olamamıştır. Milletimiz o anlamda; hala diriliğini korumaktadır. O dirilik İnşallah birlik ve beraberliğe de yansıyacaktır.
Bu Ülke insanı Yüce Medeniyetinin gereği; Dünya üzerinde nerede bir zulüm varsa; o zulme karşı tavır koyacaktır. Böyle olması da gerekir. Bizim inancımızın gereği budur. Bu tür olayları başka şeylere yorumlamak, boş işlerdir. Biz Dünya üzerindeki tüm zulümlere karşıyız ve karşı olmaya devam edeceğiz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi