Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

Eziklik dönemi geri gelmemek üzere tarih olmuştur.

Geçen hafta yüksek tirajlı hatırı sayılır ülke gazetelerinden birinde manşetten, Bezmialem Vakıf Üniversitesinin, akademik yıl açılışına katılan Sayın Cumhurbaşkanımızın, 'Eziklik dönemi tarih oldu.' sözünü ve onun altında, 'Öz güvenimizden asla taviz vermeyiz. Komplekslerin yaşandığı, boyunların büküldüğü dönemler artık geride kaldı.' dediğini; yeni Türkiye'nin dünyanın parlayan yıldızı olacağını söylediğini; 'Bu millet büyük düşünüyor. Gençliğimiz 2023 ve 2071'i hedefliyor. 2000 yıllık kurumlara sahip bir ülkeyiz. Eziklik dönemi geri gelmemek üzere tarih olmuştur.' diye konuştuğunu; batının yalan haberlerle Türkiye'ye psikolojik saldırı gerçekleştirdiğini belirten Cumhurbaşkanımızın; 'Ne içerideki ihanet şebekelerine, ne de dışarıdan gelen algı operasyonlarına boyun eğeriz.' dediğini okudum.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuşmasındaki, '2 bin yıllık kurumlara sahip bir ülkeyiz.' sözünü okur okumaz, '1071' dedim, 'Sivas' dedim, içimden…
Ülkemiz güzel, bütün şehirlerimiz güzel. Vazifem icabı/gereği birçok şehrimizde görev yaptım ve yapmaktayım. Nihayetinde, merkezinde doğup büyüdüğüm Sivas'ıma çok ve içten bağlı olduğumu hissettim. İnsanı, havası, suyu, tarihi ve kültürel dokusu yeter, gerisi ayrıntı, diye düşündüm. Bu duygularla, bilgilerimi tazelemek ve pekiştirmek için, güvenilir bir millî ansiklopedinin Sivas sayfalarını açtım. Orada, mevzuum ile ilgili olarak:
'1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Anadolu Fatihi ve Anadolu'da ilk Türk Devletinin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın kumandasındaki Türk Ordusu, Sivas'ı aldı. Bu şehri ve bu bölgeyi Artuk Bey ve Süleyman Şah'ın kumandanlarından Dayısı Danişmend Gazi fethetti. Danişmendoğulları Türkiye Selçukluları Devletine tabi olarak 1095 ve 1174 yılları arasında bazen Kayseri ve bazen de Sivas'ı başşehir yaparak hakimiyet kurdular. Selçuklu Sultanı 2.Kılıçarslan, Danişmendoğullarına Batı Anadolu'da uç beyi olarak toprak verip onların beyliğine son verdi. Bundan sonra Sivas, Selçuklu Devleti'nin Konya ve Kayseri'den sonra 3. Şehri ve Eyalet Merkezi durumuna geldi. Sivas, Selçukluların bir ilim, sağlık ve sanat merkezi oldu.' diye yazıyordu.
Yani, benim atalarımın Sivas'a nasıl yerleştiklerini ve dolayısıyla yerlisi olarak Sivas'ı bir ilim, sağlık ve sanat merkezi haline getirdiklerini anlatıyordu.
Lütfen bu ansiklopedik bilginin son cümlesindeki, 'Sivas, Selçukluların bir ilim, sağlık ve sanat merkezi oldu.' gerçeğine dikkat edelim. Evet, Sivas bir ilim, sağlık ve sanat merkezi oldu. Medreseleri; Buruciye Medresesi(Fen Fakültesi), Şifaiye Medresesi(Tıp Fakültesi) gibi ve daha niceleri hala dimdik ayakta. Biz de onların torunları olarak dimdik ayaktayız Elhamdülillah.
Fitnecilerin çıkardığı Sivas olaylarını, madımak olaylarını, Çorum, Kahraman Maraş ve benzeri illerin isimleri ile anılan olayları kullanarak; dış hasım güçlerin, soykırım ve benzeri suçlamaları bahane ederek, ezikleştirmeye, korku kültürü oluşturmaya, psikolojik baskı kurarak haksızlıklara karşı hakkını koruma takatini kesmeye/pasifize etmeye çalıştığı; sabırlı, mert, şerefli ve erdemli insanların yaşadığı, bir inanç ve medeniyet coğrafyası bizim topraklarımız. Yakın tarihte çıkarılan fitneler, Allah'ın izniyle deşifre olmuştur. Başta Sivas olmak üzere, birlikte kardeşçe yaşayan Anadolu insanı bir kere daha haklı çıkmıştır. Dün olduğu gibi bu gün de, bu oyunların hiçbirine aldırış etmeden, özgüvenimizi koruyarak, dik durarak, yani bu oyunları bozarak; çalışmaya, birliğimizi ve gücümüzü artırmaya ve ilerlemeye devam edeceğiz İnşaallah.
Bir ailede babanın, annenin duruşu, tavır, davranış, giyim ve konuşmaları, aile kültürü binasının temelini teşkil eder. Bir devletin başındaki adamın ve çalışma arkadaşlarının duruşu, tavır, davranış ve konuşmaları da, o milletin kültürünü derinden etkiler ve yön verici rol oynar. Hele bu, uzun süreli bir devlet yönetimi için söz konusu ise, daha da tesirli ve kalıcı olur.
Aynı devlet adamının, bir 'medya grubunun, Necip Fazıl Ödülleri 2014' Saygı Ödülü'ne layık görülen şahsın konuşmasını ayakta dinlemesi de; onun ilme ve büyüklerine göstermesi gerektiğini hissettiği saygısından, edebinden, görgüsünden, aldığı medeni kültür terbiyesindendir.
Takdirle karşılıyorum, kutluyorum, tebrik ediyorum Sayın Cumhurbaşkanımızı.
Çünkü; bu ibretlik duruşu, tavır, davranış ve konuşmalarıyla, nasihatiyle; halkına, milletine, yani bizlere; eziklik psikolojisine, olumsuz ve yersiz komplekslere kapılmamamız, öz güvenimizi geliştirmemiz, boynumuzu bükmememiz ve dik durmamız gerektiğini; büyük düşünmemiz, 10 yıl, 60 yıl (ben diyorum daha da ilerisi, 100 yıl) ilerisini hedeflememiz ve bunun için planlar yapmamız gerektiğini; hasım ülkelerin yalan haberlerine, içimizdeki hainlere ve ihanet şebekelerine ve bunların psikolojik baskılarına boyun eğmememiz, onların bu yöndeki manevralarına aldırış etmeden, bütün oyunlarını boşa çıkararak, gerekirse oyunlarına oyunla karşılık vererek, yolumuza devam etmemiz gerektiğini söylüyor veya bunun mesajını veriyor.
Böylece, bizlere, çocuklarımıza ve gençlerimize;
Cesaret, özgüven ve azim aşılıyor. Devlet adamlığı, çalışma ve başarılı olma, erdemli ve edepli insan olma; medeniyet, hoşgörü, saygı/hürmet ve mütevazılık konularında, tabii bir emsal/model olmuş oluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi