Gelecek neslimiz KYK yurtları

Gelecek nesillerimizin her alanda başarılı olması için birinci öncül: Vatanını, Milletini seven Ahlaklı ve Maneviyatı güçlü, dürüst ve doğruluktan taviz vermeyen, nesiller yetiştirmektir. Tüm programlar, bunun üzerine bina edilmelidir. Yoksa tamamen yabancı kültürlerin esiri olmuş, ahlak ve maneviyattan tamamen uzaklaşmış, nesillerden ne beklenir?
Dünyanın en iyi nimetlerini de verseniz, en iyi şartlarda tüm imkanlarınızı kullanarak; onları yetiştirseniz de, bizim söylediğimiz öncüller yoksa beyhude bir çaba olur. Sonuç alamazsınız. Bu olumsuz örnekleri, çevrenize baktığınız zaman, görebilmektesiniz. O, zaman; o beklediğiniz aydınlık gerçekleşmez. Karanlıklar, gittikçe sizi kaplar. Son günlerde gençlerin bu konudaki duyarsızlıkları, gelecek tehlikenin ayak sesleri gibi algılanmalıdır. Ona göre, tedbir alınmalıdır. İş işten geçmeden gereğini yapmak gerekir. Etrafımızda; o kadar duyarsız, kaygısız, sadece tüketen, düşünmeyen, değer yargısını tanımayan, Batı kültürünün esiri olmuş örnekler var ki; hangisini anlatalım. Bu karanlık gidişe, dur demek gerekir. Hem de tüm gücümüzle… Hemen dur ! Demek...
Son örneği KYK yurtlarında kalmakta olan gençlerimizin anlamsız eylemleri...
YÜKSEK okul öğrencilerine düzenlenen fikri ve her alandaki yanlışlıkları haber kanallarından her gün izliyoruz...
KYK DÜNYADA ÖRNEĞİ AZ GÖRÜLEN DEVASA Bir barınma yeridir. Yatak sayısı bir milyona ulaşmıştır. Dünyada yatak kapasitesi bakımından ilk sıralarda yer almaktadır...
Devlet tüm imkanlarıyla seferber olmaktadır. Bir öğrenciye görünüşte verilen yemek ve burs kredisi dışında olan hizmetlerin bedeli, ortalama bir gazeteci arkadaşın araştırmasına göre; 15 bin civarındadır.
Gençlerimizin yurta giriş saatini geçirdikleri zaman velilerine mesaj olarak bildirilmesinden rahatsız olarak eylem yapmaktadırlar. Neymiş özgürlükleri ihlal ediliyormuş. Vay be ne özgürlükmüş!
Sosyal hayatta da önüne gelen her işi rahatça yapan insan uyarıldığı zaman özgürlükten, söz etmektedir. Sahnede, sokakta, çarşıda, pazarda... Özgürlük çıkışları...Nerede ise, sana ne benim esrar bağımlılığından diyecekler...
Dönelim meselemize...

Devlet yetkililerine bu köşeden defalarca yazdım. Gençlerin en iyi yüksek okulu okuyacağı yer Ailesinin yanıdır. Siz devlet olarak dev bir yapılanma yapıyorsunuz, bu bir milyon kapasiteli barınma yerlerinin devlete hem yapı, bina açısından hem de; personel, günlük ısıtma, temizlik, su, elektrik, doğalgaz, güvenlik kalemlerini de eklediğiniz zaman; Devlete hayli bir yük oluşturmaktadır.

Aslında büyük şehirlerdeki bu yoğun öğrenci dağılımının, azalması için bazı önerileri tekrar ediyorum.

Öğrenciler gitmek istedikleri yüksek okul eğer kendi şehirlerinde var ise, bir ek puan uygulaması geliştirilerek öğrencilerin kendi memleketlerinde, ailelerinin sorumluluğunda yüksek tahsillerini yapma imkanı sağlanabilir. Bu teşvik edilmelidir. Hatta ekstra burslar verilebilir. Ayrıca bu öğrencilere tatillerde Ülkemizin değişik illerine ücretsiz seyahat imkanı sağlayarak, coğrafyayı tanıma organizeleri yapılabilir. Böylece devletin üzerinden bir hayli yük kalkacaktır.

Hem de öğrenciler daha kontrollü bir şekilde ailelerinin yanında tahsil hayatlarını devam ettireceklerdir. Devletin bazı alanlardaki sorumluluğu da azalacaktır. Devlet zoraki ailenin üzerine alacağı bir yükün kendi omuzlarına yüklenmesinden kurtulmuş olur.

Devlet bu kadar ekonomik zorluklarla uğraşırken, kendisine bir anlamda yardımcı olacak bu uygulamayı hayata geçirerek, hem de Aile ortamının daha da güçlenmesine de zemin hazırlamış olur. Aile ve genç bütünlüğü sağlanır.

Büyük şehirlere öğrenci göçü engellenmiş olur. Ekonomik olarak görünmeyen faydaları olacaktır. Büyük şehirlerin her alanda yükü hafifler. Bazı sorunlar kendiliğinden ortadan kalkar. Öğrenciler yanlış fikirlere sahip değişik örgütlenmelerin ellerine düşmekten kurtulmuş olur. Madde bağımlılığı azalır...

Kendi memleketinde aynı okul var iken, kilometrelerce kendi memleketinde aynı okulun imkanlarına sahip başka bir şehire okumaya gitme amacının, gence angaryadan başka bir imkan sağlayacağı fikrinde değilim.

Yazın ABD yangınında Öncelik sigorta şirketlerinin, demişlerdi. ABD yetkilileri...
Bu kadar imkanı olan devlet bile, önce vatandaşların kendi sorumluluğunun altını çizmektedir.

Ülkemiz gerçekten iyi niyetle yüksek tahsil yapmak isteyen gençlere büyük imkanlar sağlamaktadır. Ancak yazımızın başında belirttiğimiz gibi, bu sağlanan imkanlar gençlerimiz açısından kendileri için bir zorunlu yardım olarak algılanmaktadır. Dünya devletlerindeki yüksek tahsil hayatının zorluklarından habersiz bir şekilde değişik fikir ve düşüncelerin etkisinde kalarak, bir de Devlete karşı eylem yapma gereğini duymaktadırlar.

Bu filmi biz senelerce hep seyretik... Bu mantıkla yetişen bir öğrencinin hayata atıldığı zaman iş hayatında yahut devlet memuriyetinde ne kadar Devlete yardımcı olacağı soru işaretidir...
Olmadığını da yaşanan olaylardan görüyoruz. Devlet kendi eliyle, kendine ihanet edecek insanları büyütmektedir. Ne kadar acı bir durum! Oysa aynı imkanlar ile, devletine her alanda bağlı kalacak insanlarımız, o imkanlara sahip olamadıkları için, hep geri planda kalmaktadırlar... Bir sürü sonradan hainliğini gördüğümüz insanlar, bu imkanları tepe, tepe kullanmaktadırlar...

Bugün yaşanan olaylara baktığımız zaman diplomalı bazı insanların, Vatana; ekonomiden, hırsızlıktan, vergi kaçakçılığından dolayı ne kadar zarar verdikleri ortadadır. Memur olanların ise; Devletten maaşını almasına rağmen devlete kazık atma girişiminde olan yüzlerce olayı duyuyoruz...
AYRICA Devlet bazı yüksek okullardan mezun olacak gençlerimize Vatan sınırları içerisinde belirli bir süre hizmet etme zorunluluğu getirilmelidir. Öyle Devletin her imkanının kullanarak, mezun olduktan sonra ben gidip Başka ülkelerin insanlarına hizmet edeceğim, mantığının engellenmesi gerekir. Böyle bir durum Ülkemiz için çok lüks bir uygulamadır. Derhal Engellenmelidir..

Sonuç AHLAKLI, Devletine bağlı, Vatanını seven, Milletine hizmet etmek isteyen herkes başımızın tacıdır.

Devlet kendi elleri ile, kendisine isyan edecek olan tüm oluşumların önünü kesmek zorundadır. İşte her zaman söylenen moda söz ile; bu imkanlarla yüksek tahsil yapan gençlere bu ortam her insandan toplanan vergilerle yapılmaktadır.

Birazcık bu ince düşünceye sahip olsalar, kıymetlerini daha iyi bilirler, diye düşünüyorum...
Yüksek Tahsil hayatı da olsa, en iyi ortamlardan birisi, Aile ortamıdır... Çoğu tehlikeye kapalı bir ortamdır... Vesselam...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan Arslan Arşivi

Emeklilere zam asgari ücret beklentisi

10 Aralık 2025 Çarşamba 09:12

Tarihimiz bize ne anlatıyor

03 Aralık 2025 Çarşamba 09:22

Hayata Dair

21 Kasım 2025 Cuma 09:29

Okumak bilgi edinmek

10 Kasım 2025 Pazartesi 09:12

Karar verme yetkisinin güçle ilgisi

03 Kasım 2025 Pazartesi 12:27