Emir Timur; ''Ülkeler kılıçla alınır ancak adaletle korunur'' der. Devletin düzeni adaletle sağlanır, adaletsiz devletin varlığını devam ettirebilmesi mümkün değildir. Tarih böyle bir durumu asla yazmamıştır. Milleti bir arada tutan en güçlü bağlardan birisi de adalettir. Adalet olmadan düzen olmaz; birlik, dirlik sağlanamaz.

İmandan sonra en önemli emir ; ''iyiliği emretmek kötülükten men etmektir''. Tek bir kişiye bile yapılan haksızlık bütün bir topluma yapılmış bir tehdittir, bilincine millet ulaştığı zaman o ülkede adaletsizliklere fırsat verilmez. Peygamberimiz; ''ADALET GÜÇLÜDE OLURSA GÜZELDİR'' demiştir. O dönemde çok zengin, nüfuzlu birisinin kızı hırsızlık yapar. Bazıları ''Bu ünlü bir kabile reisinin kızıdır, bunu yargılamayalım, affedelim'' sözüne Peygamberimiz parmağını kaldırır ve hiddetlenerek ''Siz, bizden önceki kavimlerin helak olduğu gibi bizim de mi helak olmamızı istiyorsunuz Onlar da zengin, güçlü biri suç işledi mi affeder, fakir, gariban birisi suç işlerse cezalandırırlardı. Vallahi kızım Fatma da olsa yargılanacak, suçluysa cezasını çekecektir'' diye o ünlü hadisini söylemiştir. Hadisten anlaşılacağı gibi devletin ve milletin varlığı ancak adaletle ve ÜSTÜNLERİN HUKUKU DEĞİL HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ile sağlanır.

Hakk, Allah'ın güzel isimlerinden birisidir. Hak kavramından hukuk bilimi doğmuştur. Bir hadiste ''HAK, HAKLIYA VERİLMEZSE ALLAH GAZABA GELİR'' buyrulmuştur. ''ADALETSİZLİĞİ ENGELLEYECEK GÜCÜNÜZ OLMADIĞI ZAMANLAR OLABİLİR; AMA İTİRAZ ETMEYİ BECEREMEDİĞİNİZ BİR ZAMAN ASLA OLMAMALI.'' İşte iyiliği emretmek kötülükten men etmek budur. Adaletin olmadığı ülkede insan hayatına değer verecek hiçbir şey kalmaz. ''İYİ OLMAK KOLAYDIR, ZOR OLAN ADALETLİ OLMAKTIR.''

Kur'an'da bizlere bir yönetim modeli önerilmemiştir. Bizden, nicelikten ziyade nitelikli bir yönetim sağlamamız istenmiştir. O nitelik, adaletli yönetim anlayışıdır. ''Fırat'ın üzerindeki köprüde ayağı sıkışacak koyunun ahirette Ömer'den hakkını isteyecek olması.'' Bırakın insanı zarar gören hayvanın hakkını vermek. İşte Kur'an'daki yönetim anlayışının nitelikleri budur.

Kur'an'a göre yönetim;
1-) ADALET………….Güçlü-güçsüz,
zengin-fakir demeden herkese adil olun.

2-) LİYAKAT……………….Emanetleri
ehline verin.

3-) MEŞVERET…………..İşlerinizi şuura
ile yapın. İslamın evrenselliği budur.

Bir ülkede milletin en fakir, en güçsüz en biçare insanı bile başına gelebilecek her türlü olayda ''Ben hakkımı hukuk yoluyla alırım'' inancını ve rahatlığını yaşıyorsa o ülke adaletle yönetiliyordur. Ülkede atamalarda emanetler liyakatli insanlara, ehline verilmiyorsa, kul hakkı yeniyorsa, ihaleler hak edene değil ''bizden olana'' mantığı ile veriliyorsa, HAKLILAR GÜÇSÜZ, GÜÇLÜLER HAKSIZSA O ÜLKEDE ADALET YOKTUR demektir. Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez. Hiç bir fazilet adalet kadar büyük olamaz. Adalet, erdemden başka bir şey değildir.

Bugün islam ülkesi olmayan Japonya, Almanya… dünya devi olmuşken 57 islam ülkesi niçin payidar olamamışlardır Sorumuzun cevabını gelin Peygamberimizin bir hadisiyle verelim: ''BİR ÜLKE İSLAM DIŞI DA OLSA ADALETLE YÖNETİLİRSE PAYİDAR OLUR. BİR ÜLKE İSLAM ÜLKESİ DE OLSA ADALETSİZ YÖNETİLİRSE YOK OLMAYA MAHKUMDUR.''

Selam olsun; adalete, kul hakkına riayet edenlere, çalışıp, üretip hakça paylaşanlara, hakkı haklıya teslim edenlere, mert, adil insanlara selam olsun.