Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

KARAR VERME YETKİSİNİN GÜÇLE İLGİSİ ÇOK FAZLADIR

Ülkemizin çevresinde yaşanan gelişmeler, şunu göstermektedir. Dünyadan bağımsız olarak; bazı şeylere karar vermek, gerçekten zordur. Siz, ne kadar bağımsız karar vermeye çalışsanız da; birileri buna fırsat vermemektedir. Ülkemizin, güneyinde, sınırımızın sıfır noktasında yaşanan olaylar, bunun en güzel delilidir. Yaklaşık üç yıldır devam eden acımasız bir savaş var. Bütün bu olanlar, Dünyanın gözü önünde olmaktadır. Ölen binlerce insanın ölümüne sessiz kalan çevreler; Aniden, bir nokta üzerinden hareket ederek; Dünyanın dikkatini o, noktaya çekmeyi başarmışlardır. O noktadaki insanları kurtarmak adına, çalışmalar yapmaya başlamışlardır. İşte, güç sizde ise; karar verme yetkisinin de, sizde olacağına en güzel örnek, bu olaydır.

Onlar, orada üç senedir olan ölümleri görmemişlerdir, görmek istememişlerdir. O girişime karar veren mekanizmalar:
O noktadaki insanları kurtarmak adına, yapılan girişimleri haklı çıkarabilecek; sayfalarla ifade edilen açıklamalar yapabilirler. Bütün bu açıklamalara tek cümle ile; şöyle cevap vermek gerekir. Orada öldürülen, insanların daha fazlası, yaklaşık üç senedir başka, başka cephelerde; sivil, asker ayırımı yapılmadan öldürülmektedir. Kimileri, Çocuk, kadın, yaşlı demeden, öldürdüler. Diğer bölgelerde, öldürülme olayları bir gerçek iken; O bölgenin dışında öldürülen insanlara neden seyirci kaldınız Ölen insanların demek ki; sizin için bir anlamı yoktur. Sayfalarda yazılı olan; insan hakları, sivilleri koruma adlı çalışmalar sadece sayfalarda kalmaktadır. Elinde güç olan devletler; hangi canlının öldürülürken, insan sayılabileceğine karar vermektedirler. Onların insan saymadığı canlıların ölmesi, öldürülmesi; onlar için bir anlam ifade etmemektedir. Anlayışları budur.

Bir başka açıdan şöyle değerlendirmektedirler: İnsanların öldürülürken; hangi dine, ırka, bağlı olduğuna bakmaktadırlar. O, Topraklara bu kargaşa ortamından sonra kimin hakim olcağı, hangi siyasi iradenin yöneteceği durumu da çok önemlidir. Ölen insanlar öldüğü zaman kendilerinin bir maddi zararı yok ise; o insanların ölmesi onlar için bir mana ifade etmez. Bunlardan daha önemlisi; öldürülen insanların barındığı topraklar, o toprakların yer altı ve yer üstü zenginlikleri; onlar için bir, değer ifade etmektedir. Siyasi açıdan o topraklarda kendi yararlarının olma ihtimalini de; göz ardı etmemek lazımdır. Siyaseten bir yararları varsa; orayı da koruma altına almayı kendileri için, bir görev kabul ederler. Bunlara ilaveten, güç de kendilerinin elinde ise; işte o zaman, kendi koydukları yasaları, uygulama alanına sokmaya çalışırlar. Bir anda çok insancıl bir görünüme, girebilirler. Bütün Dünya'ya da ellerindeki Medya gücü sayesinde; kendileri gibi düşünmesi gereken yayınlarda ve açıklamalarda bulunabilirler. Tüm Dünya kamuoyunu o tarafa doğru yönlendirebilirler. Yeter ki; ellerinde o güç olsun.

Bütün bunlara rağmen sizin, getirdiğiniz çözümler, önerdiğiniz fikirler, ortaya koyduğunuz planlar, Dünyanın en güzel çözüm gerçeği olsa da; Eğer kendi yararları yoksa; ilgilerini çekmez. Görmemezlikten, işitmemezlikten gelirler. Sizi dinlemezler.

Hatta, siz kendi haklılığınızı ispat etmek adına; zulme uğrayan insanlara kapınızı açarsınız, onlara her türlü yardımı yaparsınız. Yine de onlar, o yapılan fedakarlıkları görmezden gelirler. Sizin anlattıklarınıza da kulaklarını tıkarlar. Ara, sıra bazı yetkili ağızları ile: Aman, ne kadar fedakarlık yapıyorsunuz, insanlık adına sizinle gurur duyuyorum, gibi açıklamalarda bulunabilirler. İş, eyleme yönelik tekliflerinizi dinlemeye, tatbik etmeye gelince; kendileri açısından yararları olup, olmadığına bakarak; size destek verirler, yahut, fikrinize karşı çıkarlar. İşte gücün hayata yansıması budur.

Kısacası, her alanda olduğu gibi; karar verme ve uygulama yetkiniz; gücünüzle alakalıdır. O nedenle Ülke olarak, her alanda güçlü olmak zorundayız. Ancak, karşımızdakiler; gücümüzü gördükleri zaman; fikirlerimizi dinlemek isterler. Yoksa; sizin attığınız çığlıklar, bağırıp çağırmalar, sesinizi yükseltmelerin; onların yanında hiçbir anlamı olmaz. Sizi duymazlar. Yaptığınız onca zahmetli yardımseverlik, fedakarlık, insanlık hanemize yazılacak, bir sayfa olarak kalır.

O yardım ettiğimiz insanlar bile; yarın o güçlü karar vericilerin etkisinde, baskısında kalarak; sizlerin aleyhinize olabilecek tavır ve davranışlarda bulunabilirler. İşte hayatın gerçeği budur. Karar mercii olmak için; güçlü, kuvvetli olmamız şarttır. Güç, sizde olduğu zaman, sözünüzde er, geç dinlenecektir. Bu böyle biline...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi